Adalet Bakanı Gül: Yargı, bir hükümetin, partinin yargısı değil

Gül, AİHM'nin çifte standartları olduğunu ifade etti

Fotoğraf: AA

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Yargı, bir hükümetin, partinin yargısı değil. Mahkemenin önüne gittiğinde, hakimin karşısına çıktığında hangi partiden olursa olsun, hangi yaşam tarzında olursa olsun bir şey arıyor, adalet” dedi.

Gül, Habertürk yayınında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmede bulundu.

"AİHM'nin çifte standartlarını da görüyoruz” diyen Gül, “Bir yerdeki terör eylemlerine karşı sessiz kalmayı bile demokratik toplum için tehdit olarak görürken, 'Türkiye'de siyasi maddelerle faaliyetler yapıldığı' gibi asla kabul edemeyeceğimiz kararlar da veriliyor" ifadelerini kullandı.

Samsun ve Ankara'daki kadına yönelik şiddet olaylarının hatırlatılması üzerine Gül, şiddet eylemlerini kınadığını belirterek, kadına yönelik suçların insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu, bu konuda en etkin mücadelenin toplumun her kesimi olarak kararlı bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açıldığının hatırlatılması üzerine Gül, AK Parti'ye birlikte kadının korunması için önemli düzenlemeler yapıldığını dile getirdi. 

Uluslararası sözleşmeleri ve kanunları, ailenin ve kadının şiddetten korunmasına yönelik bir enstrüman olarak gördüklerini belirten Gül, "Bundan sonda atılacak adımlarda kadının bu anlamda aldığı hakları daha ileriye götürecek, şiddete uğramasını engelleyecek hangi adımlar varsa yapılacak, bunları yapmaya hazırız. Bizim tutumumuz nettir. Bir kadının dahi şiddete uğramaması, mağdur edilmemesi yönünde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Kadına, ailenin korunması dair verilmiş haklarla ilgili geri adım asla olmaz. Varsa bu konuda eksiklik, daha ileri adımları atmaya çalışırız" diye konuştu. 

 Samsun'daki kadına yönelik şiddet olayı 

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadının, tehdit devam ediyorsa bir kez daha müracaat etmesi ya da kolluğun, kamu görevlisinin, yargının bu konuda daha dikkatini çekecek bazı mekanizmalar düşünüldüğünü, her olayın bundan sonda atılacak adımlarda önemli done olduğunu kaydetti.

Şiddet olaylarında, yargı mensuplarının uzmanların raporlarına baktığını, savcı, hakim karar verirken hazırlanan rapora kadının hikayesinin iyice yansıması gerektiğini söyleyen Gül, uygulamadaki eksiklikler giderilecek şekilde çalışmaların devam ettiğini vurguladı.

Gül, Samsun'daki şiddet olayında konu savcıya intikal etmesinin ardından yakalama kararının verildiğini dile getirerek, "Gözaltına alınıyor, mahkeme de tutukluyor. Bizim konuşmamız gereken sokak artasında bir kadın eski eşi tarafından bu hadiseyi nasıl yaşar. Bunu nasıl önleriz. Bu büyük bir travma. Aslında toplum olarak, adımlar atmamız lazım. Mahkemeye geldiğinde, bir şekilde cezasını veriyor. Asıl olan en ağır cezayı vermek mi, yoksa o fiilin hiç yaşanmaması mı?" dedi.

Gül, kadınların çok büyük mağduriyet yaşadığı ısrarlı takip fiillerinin tutuklama sebebine de girecek şekilde ayrı bir suç yapılacağını belirtti. 

Gazetecilere yönelik şiddet 

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, gazeteci Levent Gültekin'e yönelik şiddet olayının hatırlatılması üzerine de, geçmiş olsun diyerek, şiddetin tasvip edilemeyeceğini söyledi. 

Basın özgürlüğünün Anayasa'da güvence altına alındığını ifade eden Gül, gazeteci güvenliğini İnsan Hakları Eylem Planı'nda önemli bir başlık olarak alındığını dile getirdi.

"Gazeteci Müyesser Yıldız 3 yılın üzerinde hapisle cezalandırıldı. Bir milletvekiline saldıranlar ise 20 gün yatıp çıktılar. 2 yazı yazıp 5 ay hapiste yatıyorsunuz, 3 yıl ceza alıyorsunuz, bir milletvekilini ateşli silahla tehdit ediyorsunuz, sopalarla dövüyorsunuz, 20 gün sonra çıkıyorsunuz. Benzer şeyler twit atanlarda da oluyor. Bu çifte standardı insan hakları paketiyle ortadan kaldırmak mümkün olacak mı?" sorusuna Gül, şu yanıtı verdi:

Davaların, dosyaların içeriğini yargı mensupları bilir. Yargı mensupları da delilden sanığa ulaşır. Bu somut konularla ilgili yargıç olmadığım için bir yorum yapmam doğru olmaz. Bir kişinin serbest kalması, yaptığı fiillerin cezasız kalacağı anlamına gelmez. O kişi tutuksuz yargılanıyordur. Yargılama devam ediyordur. Mahkeme mahkumiyet verirse, cezanın infazı için cezaevine girer. Tutuklanmayla ilgili sebeplere mahkeme karar veriyor. Biz burada ne yaptık. Katalog suçlarla ilgili somut delillere dayanma koşulunu öngörüyoruz. Katalog suçlar olduğunda uygulayıcılar otomatik olarak artık delil vardır yaklaşımında. Burada somut delil bulunma şartı tutuklama için bir gerekliliktir diye düzenleme düşünüyoruz. Otomatik olarak katalog suç varsa tutuklanıyor. Burada hayır, somut delil olacak, ondan sonra tutuklanacak gibi genel ilkelerle mevzuata dönük çalışmalar yapacağız.

"Hukukta, ekonomide reform dönemine girdik"

Abdulhamit Gül, Türkiye'de herkesin düşüncesini açıkça ifade edebilme özgürlüğüne sahip olduğunu vurgulayarak, farklı görüş, düşünce ve eleştirilerin hukukun koruması altında olduğunu söyledi.

"Bir gazeteci yazı yazdıktan sonra hemen tutuklanıyor." şeklindeki soru üzerine Gül, "Yakın tehdit, açıkça bir hakaret, terör gibi telafisi mümkün olmayan zarar yoksa tutuklama zaten istisnadır. Bu tür fillerde, deliller toplanmış, neyse yazısını yazmış, bu konuda artık tutuklamaya başvurmanın doğru olmadığını, tutuklamanın istisna olduğu hususundaki tavrımız açıktır" dedi.

Bu konuda hakaret ya da eleştiri olup olmadığına mahkemenin karar vereceğini belirten Gül, ifade ve eleştirinin bir suç olmadığını vurguladı.

Soru üzerine Gül, Ahmet Altan gibi herkese cezaevinin belirlediği takvime göre aşılama yapıldığını belirterek, Altan'ın yargılandığı davayla ilgili yargı süreci devam ettiği için yorum yapmasının doğru olmadığını, mahkemenin delile göre karar verdiğini, hukuk çerçevesi içerisinde herkesin hakkını arayabileceğini ifade etti. 

Adalet Bakanı Gül, iktidara geldiğinden beri AK Parti özgürlükler için adımlar atarken içeride ve dışarıda Türkiye'nin daha özgürleşmemesi, büyümemesi için engellerle karşılaştıklarını belirterek, vesayetle mücadele ettiklerini, terörle etkin mücadele yaptıklarını, güvenlik anlamında Türkiye'nin bağımsızlığını ve güvenliğini koruduklarını söyledi.

Gül, "Şimdi ise özgürlükleri daha normalleşerek, daha özgürlük adımlarını atabileceğimiz önemli imkana sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Hukukta, ekonomide reform dönemine girdik. 2021 bunların adım adım daha yoğun bir şekilde uygulanacağı bir yıl olacaktır. Türkiye'nin birliğini, mevcudiyetini ayakta tuttuk, şimdi özgürlüğünü, reformlarını artırma zamanı. Yeni bir döneme giriyoruz. Siyasette, demokraside, ekonomide, hukukta, adalette çok önemli adımların atılacağı bir dönem olacak" ifadelerini kullandı. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU