Davutoğlu: Fezlekeler siyaseti dizayn etme çabası

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Meclis’e gönderilen fezlekelerle amaçlanan şeyin terörle mücadele değil siyaseti dizayn etmek olduğunu söyledi

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu ziyaret etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Görüşmenin ardından ortak açıklama yapan Karamollaoğlu ve Davutoğlu gazetecilerin sorularını cevapladı.

Karamollaoğlu, “Ülkemizin problemlerinin çözümü konusunda bir çok konuda aynı kanaatleri taşımamızdan memnuniyet duyuyorum. İnşallah bu görüşmelerimiz bundan sonra da devam edecek. Bu ziyaretleri biraz daha sıklaştıracağız” dedi.

Davutoğlu ise yaptığı açıklamada, “Son dönemde belki de Türk siyasi hayatının en anlamlı buluşmalarından birini gerçekleştiren  Sayın Karamollaoğlu’na  tebriklerimi ve teşekkürlerimi iletmeye geldim. Rahmetli Erbakan hocamızı anmak açısından da bugünkü siyasi tablo açısından da fevkalade önemli bir husustu” dedi.

Davutoğlu’ndan tek adam eleştirisi

Davutoğlu, “Artık tek adam yönetiminden kaynaklanan anlayış dönüşmek zorunda. Hem Gelecek Partisi’nin hem de son bir yıl içinde 28 siyasi partinin daha kurtulmuş olması bu devinimin işaretleridir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın İnsan Hakları Eylem Planı açıklaması ve yeni anayasa çalışmaları da bu siyasi hareketliliğin sonucudur” dedi.

 “Saadet Partisi ile temel meselelerde ortak zeminde buluştuğumuzu bugün bir kez daha gördük” diyen Davutoğlu, görevlendirdikleri kişilerin önümüzdeki günlerde daha sık bir araya geleceğini söyledi.

“Değiştireceğiniz anayasanın maddelerine uyacak mısınız?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı ve yen anayasaya tüm siyasi partilerin destek vermesi yönündeki çağrısı sonrası AK Parti’nin kendi partileri ile bir teması olup olmadığının sorulması üzerine Karamollaoğlu, “Bu konuda AK Parti’den veya Cumhurbaşkanı’ndan böyle bir talep gelmedi” dedi.

Karamollaoğlu, anayasa değişikliği çağrısı ve kanunlarda yapılacak değişiklikler için “Kusura bakmasınlar ama şahsen önemsemiyorum. Kanunları değiştirmek yeri geldiği zaman gerekli ama esas olan mevcut kanunlara uymak. Zihniyet değişmeden kanunların değişmesi hiçbir şey ifade etmiyor. Bugün anayasanın bazı maddelerine uymuyoruz derseniz yeni değiştireceğiniz anayasanın maddelerine uyacak mısınız?” diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu ise Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nı dikkatle incelediklerini belirterek, “Böyle bir planın başarılı olması için niyetiniz berrak olacak, samimi olacaksınız ve bunu eylemlerinizle göstereceksiniz.  Ben ortada ne bir iyi niyet görüyorum, ne samimiyet görüyorum ne de halde, tavırda İnsan Hakları Eylem Planı’na yönelik bir tavır görüyorum” dedi.

“Biz bu 5 yılı neden kaybettik?”

“Niyet gündem değiştirmek” diyen Davutoğlu, “Korku iklimini yaratan sizlersiniz. Önce o korku iklimini dağıtın sonra insan haklarından söz edin. Genel başkan yardımcımız sokak ortasında yaralanıyor, zanlıları 15 gün sonra dışarı çıkarılıyorlar, Boğaziçi’nde sizden farklı düşünen öğrenciler terörist diye içeri alınıyor. Böyle bir iklimde İnsan Hakları Eylem Planı’nın samimiyetinden bahsedilebilir mi?” dedi.

adtk.jpg
Davutoğlu, Karamollaoğlu'nu SP Genel Merkezi'nde ziyaret etti / Fotoğraf: Saadet Partisi

 

Tutumda da bir değişiklik olmadığını belirten Davutoğlu ,”İnsan hakları sözle değil davranışla ortaya konur, kutuplaşmaya  karşı tavırla ortaya konur” şeklinde konuştu.

Planda yer alan bazı ifadelerin haklı olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Reform diye açıkladıkları bazı maddelere bakın, benim başbakanlığıma mal olan ve o gün açıkladığım temiz siyaset ilkelerinin neredeyse bire bir kopyası olduğunu göreceksiniz. Peki o zaman biz bu 5 yılı neden kaybettik” dedi.

“Darbe artığı maddeler hangileri açıklasın”

Sivil anayasa konusunda Erdoğan’ın çağrısında “darbe artığı maddelerden kurtulalım” dediğini söyleyen Davutoğlu, “Darbe artığı maddeler hangileri? Hangi maddeler 12 Eylül’ün ideolojik özünü barındırıyor. Onu söylesin ondan sonra bakalım o sivil anayasayı nasıl dönüştüreceğine” diye konuştu.

Yeni anayasanın sınırlarını Devlet Bahçeli’nin çizdiğini savunan Davutoğlu, “Sivil anayasa olacaksa önce düşünce özgürlüğünü esas alacaksınız. İnsanı ve insan onurunu, temel hukuk kurallarını, adaleti esas alacaksınız. Siyasi ahlakı öne çıkartacaksınız” dedi.

12 Eylül anayasasına o gün de bugün de karşı olduğunu söyleyen Davutoğlu, ”Milleti başka gündemlerle oyalamamakta fayda var” dedi.

Davutoğlu, bu konularda kendi partilerine de bir görüşme talebi gelmediğini söyledi.

“Fezlekeler siyaseti dizayn etme çabası”

2016 yılında dokunulmazlıkların kaldırılmasının önünü açan anayasa değişikliği sırasında AK Parti’de olduğu ve bugün Meclis’e gelen dokunulmazlık fezlekeleri hakkındaki  görüşü sorulan Ahmet Davutoğlu, soruya şöyle yanıt verdi:

“O gün CHP ve HDP de dahil bütün muhalefet partileri dokunulmazlıkların bütün olarak kaldırılması görüşünü ifade ediyordu. Bazı çevreler ise sadece bir partiye yönelik dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunuyordu. Ben muhalefetin de görüşünü dikkat alarak, tek bir partiye karşı dokunulmazlıkların kaldırılmasını doğru bulmadığımı ifade ettim ve kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldırdık. Şu anda da aynı kanaatteyim. Milletvekillerinin kürsü dokunulmazlıkları hariç diğer vatandaşlardan bir farkı olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bugünkü fezlekeler ise hukuki boyutundan daha çok siyaseti dizayn etme çabası. Bu bir siyaset mühendisliği.  Biz parti olarak her türlü soruşturmaya açığız ama burada hukuki süreçlerden, temiz siyasetten ve teröre karşı mücadeleden daha çok siyaseti dizayn etme çabası var. Kimse siyaseti dizayn etme çabası içine giremez. Biz buna karşı çıkarız”

“Kimi kime şikayet ediyorsunuz”

Adalet bakanı Abdülhamit’in Gül’ün, “Demokrasi açığı varsa bütçe açığı olur” şeklindeki sözleri hakkındaki soru üzerine Karamollaoğlu, “Kendilerini e bugünkü durumu güzel tarif etmiş. Teşekkür ederim. Bu kadar açık ve net konuştuğu için” dedi.

Davutoğlu ise “özgürlük açığının olduğu yerde demokrasi olmaz, demokrasi açığının olduğu yere yatırımcı gelmez” sözünü bütün kongrelerde dile getirdiğini belirterek, “Biraz geç fark ediyorlar galiba ama fark etmeleri iyidir.  Ama Adalet Bakanı’nın dili ile İçişleri Bakanı’nın dili, her iki bakanın dili ile Cumhurbaşkanı’nın dili bir yerde uyuşmak zorunda. Uyuştuğu zaman görürüz nasıl olacağını. Temelde doğru bir tespittir ama bunun sorumlusunun bugünkü iktidar olduğunu da söylemesi gerekirdi” dedi.

Davutoğlu, “Bütçe açığı Hazine ve Maliye Bakanı’nın, demokrasi açığı ise Adalet ve İçişleri Bakanı’nın eseri. Hepsinin toplamı da Cumhurbaşkanı’nın eseri. Kimi kime şikâyet ediyorsunuz? Adalet Bakanı öznesiz konuşmaz. Bu demokrasi açığının öznesini koyarsa kendisine yeni bir siyasi rota çizmek zorunda kalır” şeklinde konuştu.

“İktidar kendi kazdığı çukura düşer”

Numan Kurtulmuş’un daraltılmış bölge sistemi ve seçim barajının kalkabileceği yönündeki açıklamaları hakkındaki soru üzerine SP lideri Karamollaoğlu, “Bütün çaba Meclis’e diğer partiler giremesin ya da daha az girebilsin çabası ama neticede bu tuzaklar kurulur ve bugünkü iktidar kendi kazdığı çukura düşer diye düşünüyorum” dedi.

Davutoğlu ise “Sayın Kurtulmuş dahil AK Parti’den bir açıklama geldiğinde 24 sat beklemeyi doğru bulurum. Çünkü Sayın Bahçeli’den bir ayar gelir ve ona göre pozisyonları daha netleşir. O yüzden bir bekleyelim bakalım. O olmazsa diğer koalisyon ortağı Perinçek’ten gelebilir. Tablo netleşsin de ondan sonra görelim” diye konuştu.

Erdoğan'ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı'nda gazetecilerin mesleklerini yapmalarının kolaylaştırılacağı yönündeki açıklaması hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine Karamolllaoğlu, "Gülelim mi, ağlayalım mı? 'Şu andaki basın özgürlüğü yeteri değil mi diyorlar yoksa bugün karşımıza çıkanları cezalandıracak yeterli imkanlar yok. Bunu biraz daha geliştirelim' mi diyor, bekleyip göreceğiz" dedi.

Davutoğlu da "Basın özgürlüğü alanını genişletelim dediğine göre hepishanede olan gazetecilerin açık görüş saatleri biraz artırılacak herhalde. Türkiye, dünyada en fazla tutuklu gazetecinin olduğu ülkelerden biriyse önce bunun sebepleirni araştırmak gerekir" diye konuştu.

Türkiye'de gazetecilerin oto sansür yaptıklarını ve başka sansüre gerek kalmadığını söyleyen Davutoğlu, "Bizim hakkımızdaki ambargoyu kaldırsın kanallar, bakalım ne tepki görecekler" dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU