Siyasi parti liderleri, Erbakan'ı anma programına katıldı... Cumhurbaşkanı Erdoğan program için bir mektup gönderdi

Erdoğan mektubunda, "Hocamız, maruz kaldığı onca hukuksuzluğa rağmen mücadelesini demokratik zeminde yürüterek ülkemizde sivil siyasetin güçlenmesine katkı sağlamıştır" ifadelerini kullandı

Fotoğraf: Independent Türkçe

Saadet Partisi tarafından merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatının 10. yılı dolayısıyla Meyra Palace Otel'de "Erbakan Haftası 2021 Anma ve Anlama Programı" düzenlendi.

Programa, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal katıldı.

AK Parti'yi temsilen Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın katıldığı programda, İYİ Parti ve Büyük Birlik Partisi'nden temcilciler katıldı.

"Bugün herkes Milli Görüşçü olmuş"

Programın açılış konuşmasını yapan Karamollaoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:

Necmettin Erbakan vefat ettiğinde Saadet Partisi'nin genel başkanıydı. Bugün herkes Milli Görüşçü olmuş. Milli Görüşçü olmanın, Erbakan’ın yolundan gitmenin, Erbakan'ın çizgisini takip etmenin tek ölçüsü vardır; O da Saadet Partili olmaktır. Erbakan Hocamız; yalın ayaklarıyla bir dilim ekmek için çöp arabasının arkasından koşmak zorunda kalan çocuk için göz yaşı döktü. Şimdi biz de karnını doyurabilmek için akşam pazar yerlerinde artıkları toplayan insanların hakkını arıyoruz. 27 Şubat 2011'de milyonlarca insanın dualarla ahirete uğurladığı merhum Erbakan Hocamızı rahmet, minnet ve özlemle anıyorum.

Erdoğan'dan mektup

Cuumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da programa bir mektup gönderdi.

Vefatının 10'uncu yıl dönümünde Necmettin Erbakan'ı bir kez daha rahmet ve özlemle yad ettiğini belirten Erdoğan, "Yaşanabilir Türkiye teması altında düzenlenecek etkinliklerin merhum hocamızın fikriyatını, kişiliğini, dava aşkını, ümmet bilincini, ülkeye ve millete hizmet sevdasını anlama bakımından hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rahmetli Erbakan Hocamız, 84 yıllık ömrüne siyasetten bilime, diplomasiden kalkınmaya uzanan geniş bir yelpazede sayısız başarıyı, eser ve hizmeti sığdırmış gerçekten müstesna bir şahsiyetti. Hocamız, gerek Milli Görüş hareketinin kurucusu, gerekse 54'üncü hükümetin başbakanı olarak Türk siyasi tarihine damgasını vurmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

Tek parti zihniyetinin Türkiye'nin sosyal, siyasal ve kültürel hayatında açtığı derin yaraların giderilmesinde de Erbakan'ın çok önemli rolünün olduğunu bildiren Erdoğan, "Hocamız, maruz kaldığı onca hukuksuzluğa rağmen mücadelesini demokratik zeminde yürüterek ülkemizde sivil siyasetin güçlenmesine katkı sağlamıştır" ifadesini kullandı. 

Erbakan'ın, kuruluşuna liderlik ettiği D-8 girişimi ile mevcut küresel sistemdeki çarpıklıkları gözler önüne serdiğini, İslam'ın adalete, hakkaniyete, barışa ve iş birliğine dayalı dünya tasavvurunu tüm insanlığın gündemine taşıdığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: 

18 yıldır sürdürdüğümüz hizmet yolculuğumuzda, özellikle savunma sanayii alanında hayata geçirdiğimiz tarihi projelerde, hocamızın gayretlerinden daima ilham aldık. 86 senelik mahzunluğun ardından Ayasofya'yı yeniden ibadete açarak Sultan Fatih'in vasiyetini yerine getirme yanında Erbakan Hocamızın en büyük hayalini de gerçeğe dönüştürdük. Türkiye'yi, merhum hocamızın da uğruna ömrünü adadığı hedefleriyle buluşturana dek durmayacak, inşallah 94 ruhu ve 2053 vizyonuyla çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamıza Allah'tan rahmet diliyor, programa iştirak eden tüm kardeşlerime en kalbi selam ve muhabbetlerimi sunuyorum.

"Biz dostlarımızla birlikte yaşanabilir bir Türkiye’yi kuracağımıza inanıyoruz"

Törende konuşma yapan Kılıçdaroğlu dostları ile beraber yaşanılabilir bir Türkiye kuracağına inandığını ifade etti.7

Erbakan’ın bir Cumhuriyet çocuğu olduğunu belirterek, sadece destekçilerinin değil karşıt görüşlülerin de Erbakan hocası olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Biz dostlarımızla birlikte yaşanabilir bir Türkiye’yi kuracağımıza inanıyoruz. Ama bugün dostlarımızın arasında saymadıklarımızı da düşmanlarımız olarak görmüyoruz. Bir kez daha vurgulamak isterim; dostlarımız vardır ancak düşman olarak gördüklerimiz yoktur. Yunus Emre’nin dediği gibi ‘Düşmanımız kindir bizim, biz kimseye kin tutmayız. Kamu alem birdir bize’. Erbakan Hoca’dan da öğrendiğimiz budur.

"Erbakan hocanın çabaları müdahale ile karşılaşmamış olsa farklı bir ülkede yaşıyor olurduk"

Programa katılan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da bir konuşma yaptı.

Erbakan'ın Kürt sorununun çözümü için açaba harcadığını ifade eden Sancar şunları kaydetti:

Kürt sorununda çatışmalar yayılmış, acılar büyümüş ama diğer yandan Kürt sorununa barışçıl demokratik çözüm arayışları yoğunlaşmıştı. Necmettin Erbakan hocanın bu arayışlarda çok özel ve önemli yeri olduğu mutlaka onu anarken hatırlamak ve hatırlatmak lazım. Bu konuda samimiyetle çaba harcıyor, cesaretle girişimlerde bulunuyordu. Erbakan hocanın yaklaşımı diyalogla samimiyetle ve bu ülkenin kendi dinamikleriyle çözme esasına dayanıyordu. Eğer Erbakan hocanın çabaları müdahale ile karşılaşmamış olsaydı şu an çok farklı bir ülkede yaşıyor olurduk. Hayatının bu çok kıymetli tarafı ne yazık ki öne çıkarılmıyor, gölgede tutuluyor. 1000 yıl sürecek denilen 28 Şuubat darbesinin en önemli hedeflerinden birisinin bu olduğuna katılıyorum. Yani Kürt sorununun barışçıl yollardan çözülmesini engellemek, çatışmacı süreci sürdürülebilir kılmak.

"Bir zamanlar zalimin karşısında duranlar devlet gücünü eline geçirdiğinde zulmeden olmamalıdır"

Programda konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da şu ifadeleri kullandı:

Bir zamanlar zalimin karşısında duranlar devlet gücünü eline geçirdiğinde zulmeden olmamalıdır. Bugün rahmetli Erbakan’ın siyasi nezaketine, saygı sınırlarını ihlal etmeyen siyasi üslubuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Haktan ve hakkaniyetten uzak durmaya ihtiyaç vardır. Güçler ayrımını ve hukukun üstünlüğünü yaşatmaya ihtiyaç vardır. Hem şiddete hem de hak ihlallerine karşı durmaya ihtiyaç vardır. Bugün uluslararası ilişkilerde çok taraflılığa ihtiyaç vardır. İşte bu yüzden bu program bu ihtiyaçlara yönelik kıymetli bir çabadır. Biz de DEVA Partisi olarak farklı seslerin zenginlik olduğuna inanıyoruz. Demokrasiden vazgeçmeyeceğiz. Biz güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanayız. Hesap verme ilkesinden vazgeçmeden halka hizmet ilkesinden vazgeçmemeden tarafız. Sözlerimin sonuna gelirken tek tipçiliğin dayatıldığı bu dönemde Saadet Partisi’ne tekrardan teşekkür ediyorum.

"Otoriterin arkasında saklanan yolsuzluklara karşı dimdik ayakta durmak zorundayız"

Törende katılan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutooğlu'da yaptığı konuşmada darbelere ve yolsuzluklara karşı "dik durma" çağrısı yaptı.

Davutoğlu konuşmasında şunları kaydetti:

Bu gün biz hep beraber nereden ve kimden gelirse gelsin, hangi gerekçe ve hangi bahaneye dayanırsa dayansın her türlü darbe teşebbüsüne, darbeci anlayışa otoriter zihniyete ve otoriterin arkasında saklanan yolsuzluklara karşı da dimdik ayakta durmak ve yaşanabilir bir Türkiye’yi böyle inşa etmek zorundayız. Bizim sözümüz de eylemimizde insanlığa hitap etmeli, İslam dünyasının her kanayan yarasına ses vermeliyiz. Bu gün şu anda biz buradayken Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslümanın çocuklarına Müslüman ismi vermesi, sokakta selamlaşması yasaklanmışken, kadınlarına her türlü insanlık dışı davranış sergilenirken hocamızı yad edip her şeyden önce bütün siyasileri Uygur davasına buradan sahip çıkmaya davet ediyorum. Bu olmadan mirasa sahip çıkamayız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU