HÜDA PAR: Parti kapatmaların, Türkiye'nin gündeminden çıkması gerek

"Parti kapatma" tartışmalarına değinen Yapıcıoğlu, "Biz HÜDA PAR olarak prensip olarak parti kapatmalarının doğru olmadığını düşünüyoruz" dedi

Fotoğraf: Twitter

HÜDA PAR Genel Başkanvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, Akit TV'ye verdiği röportajda Gara operasyonu ve parti kapatma tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gara operasyonu sırasın da 13 kişinin hayatını kaybetmesiyle ile ilgili Yapıcıoğlu, "Oraya yapılan operasyon o rehineleri kurtarma operasyonu idiyse bu hareketin başarılı olduğunu söylemek zordur. Çünkü o rehineler kurtarılamadı" dedi.

Yapıcıoğlu şöyle devam etti:

Gara operasyonu ile ilgili/ilgisiz herkes konuşuyor. Özelikle de siyaset kurumu, askeri konularda uzmanmış gibi, -böyle olsaydı şöyle olurdu, şöyle olsaydı böyle sonuçlardı- gibi farklı çıkışları ben şahsım adıma doğru bulmuyorum. Her konunun bir uzmanı vardır. Fakat kanaatimize göre eğer oraya yapılan operasyon rehineleri kurtarma operasyonu idiyse bu harekatın başarılı olduğunu söylemek zordur. Çünkü rehineler kurtarılamadı. Bence siyaset kurumunun bu gibi konuları siyasi malzeme yapması doğru değildir. Şimdi ortada yaşanan büyük bir acı var. Çok sayıda can kaybı var. Acıları çok taze olan insanlar var. Herkes bu acıya saygı duymalı. Orada akan kanın üzerinden ya da insanların acısı üzerinden şöyle veya böyle siyaset yapmak doğru değildir. 

"Parti kapatmalarının Türkiye'nin gündeminden çıkması gerektiğini düşünüyoruz"

Son günlerde HDP üzerinden başlayan "parti kapatma" tartışmalarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, "Biz HÜDA PAR olarak prensip olarak parti kapatmalarının doğru olmadığını düşünüyoruz" dedi.

Yapıcıoğlu şöyle devam etti:

Bakış açımıza göre eğer herhangi bir partide siyasi faaliyet yürütürken birileri suç işlemiş ise cezaların şahsiliği ilkesi gereği suç işleyen kişinin kendisi cezalandırılmalı, partisi kapatılmamalıdır. Zira parti kapatma bir hükmî şahsiyet açısından bir anlamda idam cezası hükmündedir.  Biz bu yöntemin doğru olmadığını düşünüyoruz. Hiç kimse siyasi kimliğinden dolayı soruşturulmamalı, mağdur edilmemeli, cezaevine atılmamalı. Ama aynı anda şunu da diyoruz, hiç kimse siyasi bir kimlik taşıyor diye kendisini suç işleme özgürlüğüne sahip de görmemeli. Hiçbir siyasetçi veya hiçbir devlet memuru, kamu görevi yürüten hiç kimse suç işleme imtiyazına sahip değildir. Bunları göz önünde bulundurarak meseleye ilkesel yaklaşıyoruz ve parti kapatmalarının Türkiye'nin gündeminden çıkması gerektiğini düşünüyoruz.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU