İstanbul Üniversitesi ve Cerrahpaşa öğretim üyelerinden Boğaziçi'ne destek bildirisi: Yürüyerek okudular

Öğretim üyeleri polisin "dağılın" uyarısı üzerine açıklamayı yürüyerek okudu

Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa öğretim üyeleri de Beyazıt Meydanı'nda bir basın açıklaması yayımlayarak, protestolara destek verdi.

Açıklamada "Boğaziçi Üniversitesine kurum dışından, meşru ve liyakata uygun olmayan bir rektör atanmasına ve üniversite senatosunun görüşü alınmaksızın tepeden inme bir kararla, iki yeni fakülte kurulmasına karşı yapılan haklı itirazlara katılıyor, akademik özgürlük ve üniversite özerkliği için anayasal haklarını kullanan herkesi destekliyoruz" ifadeleri yer aldı.

Öğretim üyeleri polisin "dağılın" uyarısı üzerine açıklamayı yürüyerek okudu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Açıklamanın tamamı

Öğretim üyelerinin "Memleketimiz adına üzülüyoruz" başlığıyla yayımladığı metnin tamamı şöyle:

Istanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'dan öğretim üyeleri olarak Boğaziçi Üniversitesine kurum dışından, meşru ve liyakata uygun olmayan bir rektör atanmasına ve üniversite senatosunun görüşü alınmaksızın tepeden inme bir kararnameyle iki yeni fakülte kurulmasına karşı yapılan haklı itirazlara katılıyor, akademik özgürlük ve üniversite özerk-liği için anayasal haklarını kullanan herkesi destekliyoruz.

Kurumlarını korumak için Boğaziçi Üniversitesi öğrenci, öğretim üyeleri ve bi-leşenlerinin çok yüksek katılımla ve özenli şekilde gerçekleştirdikleri bu ba-rışçıl protestoları örgütleme iddiasıyla belirli öğretim üyesi ve öğrenci toplu-luklarının hedef gösterilmesini son derece tehlikeli buluyor, bu tür kışkırtıcı girişimlerden hızla vazgeçilmesini talep ediyoruz. Boğaziçi Üniversitesi'nde bir ayı aşkın süredir yaşananlar, Türkiye'de birçok üniversitenin son yıllarda maruz bırakıldığı antidemokratik uygulamalara yeni bir örnektir. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve İstanbul Üniversitesi'nden öğretim üyeleri olarak bizler, üniversitenin temel ilkelerine yönelik bu müda-halelere maalesef yabancı değiliz. 2015 yılında yapılan rektörlük seçiminde üniversitemizin iradesi yok sayılmış ve en yüksek oyu alan aday yerine daha düşük oy alan adayın ataması yapılmıştır Bunun ardından, 2018 yılında üniver-sitemiz, bütünlüğü, köklü tarihi ve kurumsal kimliği görmezden gelinerek ikiye bölünmüştür. Türkiye üniversitelerinin uluslararası sıralamalarda hızla gerilemesi üniver-siteler üzerinde antidemokratik uygulamaların yoğunlaştığı bu döneme denk gelmektedir. Üniversitelerin özerk ve demokratik süreçleri dışında verilen tüm tepeden inme kararlara itirazlarımızı o günlerde dile getirdiğimiz gibi bugün de tekrarlıyoruz. Üniversitelerin ana bileşeni öğrencileridir. Öğretim üyeleri olarak bizler, öğrencilerin demokratik ilkeler ve evrensel değerlere sahip çıkan, içinde yaşadı-ğı topluma fayda sağlayan özgür bireyler olmalarına çaba sarf ederiz. Üniver-sitelerinin akademik ve idari özerkliği için barışçıl protesto hakkını kullanan öğrencilerimizin orantısız polis şiddetine maruz bırakılması, hem bu çabamı-za gölge düşürmekte, hem de gençlerin geleceğe ve memleketimize dair ümitlerini kırmaktadır. Talebimiz, bu süreçte anayasal haklarını kullanırken gözaltına alınan, tutuklanan ve konut hapsi ile cezalandırılan öğrencilerin serbest bırakılmasıdır Unutulmamalıdır ki, küresel ölçekte yaşanan salgın sebebiyle geçirdiğimiz olağanüstü dönem, toplumların bilimsel araştırmaya ve gelişime muhtaç ol-duğunu bir kez daha ve belki de en güçlü şekilde kanıtlamıştır Bilimsel araş-tırma, ancak akademik özgürlüğün ve özerkliğin olduğu, her türlü baskıdan arındırılmış kurumlarda yapılabilir ve bilim, ancak bu ilkelere bağlı toplumlara hizmet edebilir. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve İstanbul Üniversitesi'nden öğretim üyele-ri olarak üniversite olmamızı sağlayan değerlerimizi ne pahasına olursa olsun savunacağımızı, demokratik yollardan itiraz hakkını kullanmanın bir insanlık hakkı ve onuru olduğunu kamuoyuna saygıyla duyururuz. 

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU