Boğaziçi'nde rektör değişse de sistem değişmedikçe bir şey değişmez!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

Bir süredir Boğaziçi Üniversitesi'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanan Rektör Melih Bulu'ya karşı eylemler sürüp gidiyor.

Profesör Melih Bulu'nun rektörlükten alınması isteniyor.

Peki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Melih Bulu'nun rektörlükten alınması isteğini kabul edip onun rektörlüğüne son verse ne değişecektir?

Bir şey değişmeyecektir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çünkü Melih Bulu'nun yerine atanacak yeni rektörün kim olacağına da yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karar verecektir.

Rektör Melih Bulu gidecek, Rektör Melih Kulu gelecektir!

Demek ki önemli olan Rektör Melih Bulu'nun değişmesi değil, üniversite rektörlerinin seçiliş sisteminin değişmesidir.

Bence üniversite rektörlerini cumhurbaşkanı değil, üniversitelerin kendi mensupları seçmelidir.

Üniversite rektörlerini cumhurbaşkanının atadığı sistem gitmeli, onun yerine üniversite rektörlerini üniversitelerin bütün bileşenlerinin seçtiği sistem gelmelidir.

Üniversiteleri kışlaya çeviren sistem gitmeli, onun yerine üniversiteleri özgürlük bahçesine çeviren sistem gelmelidir.

Bilinmelidir ki sistem değişmeden üniversitelerde bir şey değişmez.

Ve bilinmelidir ki sistem değişmeden ülkede de bir şey değişmez.

Ülkenin sistemi eşitsizlikten, adaletsizlikten yana ise…

Ülkenin sistemi zenginden, güçlüden yana ise…

Kısacası, ülkenin sistemi adil sistem değil ise…

O ülkede iktidardan A partisi gidip yerine C partisi de gelse pek bir şeyin değişmeyeceği bilinmelidir.

Sonuçta iktidardan giden A partisi gibi iktidara gelen C partisi de yine zengine, güçlüye hizmet edecektir.

Ülkede eşitsizlik, adaletsizlik yine sona ermeyecektir.

Örneğin adaletsizlik, eşitsizlik üzerine kurulu kapitalist sistem değişmeden, o ülkede eşitsizlik, adaletsizlik biter mi?

"Altta kalanın canı çıksın", "paran yoksa öl" diyen kapitalist sistem değişmeden, altta kalanlar ezilmekten, parasız olanlar sürünmekten kurtulabilir mi?

Zenginleri, güçlüleri seven kapitalist sistem değişmeden, fakirlerin, güçsüzlerin, emekçilerin çilesi sona erer mi?

Evet, kapitalist sistem değişmeden, onun yerine adalet, eşitlik üzerine kurulu adil sistem gelmeden ülkede bir şey değişmez.

Kapitalist sistemi de kapitalist sistemin partileri değiştirmez.

Nitekim kapitalist sistemin partileri arasındaki rekabet, iktidardan sen git ben geleyim didişmesinden ibaret değil mi?

Peki, ülkemizin siyasi partilerinde geçerli olan yönetim sistemi nedir?

Ülkemizin iktidardaki ya da muhalefetteki partilerinde geçerli olan yönetim sistemi demokrasi değil tek adam sistemidir.

Her biri kendi partilerinde tek adam olan muhalefet partilerinin liderleri de iktidara geldiklerinde alışa geldikleri tek adam yönetimini sürdürmeyecekler mi?

Kendi partilerinde her istediklerini milletvekili yapan, bu konuda tek seçici olan muhalefet partilerinin liderleri de iktidara geldiklerinde her istediklerini her istedikleri kurumun başına getirmek istemezler mi?

Kendi partilerinde demokrasiyi gerçekleştirmeyen muhalefet partilerinin liderleri de iktidara geldiklerinde ülkede demokrasiyi gerçekleştirebilirler mi?

Neresinden bakarsanız bakın sistem değişmeden ülkede bir şeyin değişmeyeceği belli.

Ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olan partilerde yönetim sistemi değişmeden bir şeyin değişmeyeceği belli.

1990'lı yıllarda LeMan dergisinde bir şey değişecek her şey değişecek; sistem değişecek her şey değişecek; sistem değişmeden bir şey değişmeyecek diye yazmıştım.

Sistem değişmeden bir şeyin değişmeyeceğini hâlâ anlamayanlara, bilmem ki bunu başka nasıl anlatalım?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU