Babacan: Hükümet bu ülkenin sorunlarına çözüm bulamadığı için düşmanlıktan besleniyor

Babacan, Boğaziçi Üniversitesi'ne yeni fakülteler açılması kararını "tahrik edici" olarak niteledi

Fotoğraf: AA

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de katıldığı prgramda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlere katılmasıyla ilgili açıklamalarına tepki gösteren Babacan, "Ayşe Buğra çok saygın bir akademisyen. 36 yıldır Boğaziçi Üniversitesi’nin en önemli, en çok bilinen ve sevilen öğretim üyelerinden birisi. Münferit bir birey. İfadeyi aktarırken bile hicap duyuyorum, ‘Kavala’nın karısı’ ifadesi kullanılıyor. Kadını bir birey olarak görmeme durumu var burada. Kimliksizleştirme çabası var. Bu çok ciddi bir zihniyet sorunu. Kadınlara herkesin saygı duyması lazım" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hükümetin protesto gösterilerini kendi leyhine kullandığını da belirten Babacan, şöyle devam etti:

Hükûmetin arayıp da bulamadığı bir tablo var. Çünkü düşmanlıktan besleniyorlar. Hiçbir alanda bu ülkenin sorunlarına çözüm bulamadıkları için ancak karşıtlık üzerinden siyaset yürütüyorlar. Boğaziçi’ne yeni fakülte açılması kararı da oldukça tahrik edici. Çünkü öğrencilerin ve öğretim üyelerinin ciddi bir rahatsızlığı var zaten. Böyle bir karar, yatışmakta olan durumu tekrar alevlendirmeyi sağlayabilir. Burada Boğaziçili öğrencilerimizin ve öğretim üyelerimizin hiçbir tahrike kapılmaması lazım. 

Babacan, Boğaziçi Üniversitesi'nde İletişim ve Hukuk fakültelerinin de açıklamasına ilişkin olaran “Boğaziçi Üniversitesi’ne iki yeni fakültenin açılmasıyla muhtemelen yeni öğretim üyeleri kolayca alınacak ve benzer profilde insanlar oralarda görevlendirilecek" ifadelerini kullandı.

"Türkiye’nin düşmanı işsizliktir"

Türkiye’nin ağır gündemin üstünü örtmek için ilginin başka yere çekilmeye çalışıldığını belirten Babacan. ülkenin en büyük düşmanının işsizlik, yoksulluk, enflasyon ve hayat pahalılığı olduğunu söyledi. 

Babacan şöyle devam etti:

Merkez Bankasının rezervlerini bitirdiler. Ülke olarak topyekûn fakirleştik. En azından faiz tezleri doğruysa, hükûmetin bu rezervlerin nereye harcandığını açıklamak gibi bir sorumluluğu var. Rasyonel olmayan ekonomi politikaları yüzünden vatandaşlar ekmeği birkaç kuruş ucuza almak için kuyruğa giriyor, gençler işsizlikten evde oturuyor. Ekonomi tarafında aklı başında, güvenilir ve işin ehli bir ekip düzgün bir ekonomi politikası açıklasın. Eş zamanlı olarak da hukuk, yargı, özgürlükler, dış politika gibi alanlarda topyekûn bir siyasi revizyon yapılsın. İnanın bu ülke kanatlanıp uçar. Mevcut şartlar kader değil. Kötü yönetim gidip düzgün yönetim geldiğinde hepsi çözülür. Kötü yönetimin ortaya çıkardığı bütün sorunları çözmek için iktidara talibiz.

"Eğitim sorununu çözemezsek orta gelirde kalırız"

Türkiye'de eğitim sorununun da çözülmesi gerektiğini vurgulayan Babacan şunları kaydetti:

Eğitim sistemi ‘öğrenmeyi öğretme’ olarak şekillenmelidir. Üniversitelerin akademik özgürlüğü ve idari özerkliği sağlanmalıdır. Eğitim ideolojiler üstü bir alan olarak görülmelidir. Her bir çocuğumuz kendi ilgi alanı ve potansiyeli hangi yöne daha fazla eğilim gösteriyorsa, ona uygun kendi müfredatıyla ilerleyebilmelidir. Eskiden çarpma, bölme neyse kodlama becerileri bundan sonraki dönemde o kadar önemli olacak. Özellikle bilim, teknoloji ve matematik gibi alanlara kız çocukları daha fazla teşvik edilmeli. Türkiye’de eğitim konusunu halledemezsek, ilelebet orta gelirde kalırız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU