IŞİD, Lübnan’daki siyasi krizden faydalanarak faaliyetlerine yeniden başlıyor

IŞİD'in Suriye'deki hareketliliği ile Lübnan’daki yeni hamleleri arasında bir bağlantı olduğu açıkça görülebiliyor

Fotoğraf: AFP

Lübnan Ordu Komutanlığı’nın bu hafta başında IŞİD örgütüyle irtibatlı hücrelere mensup 18 kişinin gözaltına alındığını duyurması, 2019’un ilkbahar aylarında örgüt liderinin öldürülmesinin ardından Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgedeki eylemlerini ve hareketliliğini artıran terör örgütünün Lübnan’daki faaliyetlerine yeniden başlaması endişesine yol açtı.

Lübnan’daki güvenlik birimleri bir süredir Lübnan topraklarında örgüt faaliyetine veya hareketliliğine dair herhangi bir açıklama yapmıyordu. Fakat pazartesi günü Lübnan ordusundan yapılan açıklamada, ülkenin doğusundaki Suriye sınırında bulunan Arsal bölgesinde İstihbarat Müdürlüğü’nün son iki hafta içerisinde sahada düzenlediği bir dizi operasyon sonucunda IŞİD bağlantılı Lübnan vatandaşı ve Suriye uyruklu kişilerin gözaltına alındığı bilgisine yer verildi.

Açıklamada, tutuklanan 18 kişiyle bağlantısı bulunan ve örgüt üyesi olduğundan şüphelenen diğer kişilerin de gözaltına alınması için operasyonların sürdüğü belirtildi. Şarku’l Avsat’a konuşan askeri kaynaklar, şüphelilerin yakalanması ve planlarının deşifre edilmesi için soruşturmaların ve sahadaki çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Bu yaşanan doğrusu çeşitli görevlerde bitkin düşen ordunun kaydettiği bir başarıdır. Bu görevler, ister sınırda ister içeride hayat koşulları, gösteriler veya koronavirüs olsun ordunun gücünün ve sayıca azalmasına neden olan görevlerdir. Nitekim ordu mensuplarının sayıları yetersiz olarak görülüyor. Ancak terör konusu ordu için temel bir mesele olarak kaldı. Özellikle Ordu Komutanı, Fecr el-Curud operasyonu sırasında savaşın askeri açıdan bittiğini ancak güvenlik açısından devam ettiğini söyledi. Bu nedenle bugün gerçekleşen şey güvenlik savaşını tamamlama isteğidir” dedi.

Uzmanlar, Lübnan’da aylardır süren hükümet kurma sürecinin sekteye uğraması nedeniyle yaşanan siyasi krize ve bu krizin son olarak Trablusşam sokaklarına yansımasına işaret ederek, radikal örgütlere bağlı uyuyan hücrelerin böyle bir ortamda harekete geçmelerini garip karşılamadıklarını belirtiyorlar.

IŞİD'in Suriye’deki hareketliliği ile Lübnan’daki yeni hamleleri arasında bir bağlantı olduğu açıkça görülebiliyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) geçtiğimiz günlerde, örgütün Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeler ile çöl bölgelerinde yanı sıra muhalif grupların nüfuz alanlarında dağılan unsurlarını bir araya getirerek rejim ve SDG’ye karşı saldırılarını artırdığına dikkat çekmişti.

Ortadoğu ve Körfez Askeri Analiz Merkezi – Enigma Başkanı Riyad Kahveci, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları kaydetti:

“Radikal örgütler genelde devletin olmadığı, merkezi hükümetlerin zayıf olduğu ve özellikle mezhepsel gerilimlerin yaşandığı ortamlarda ortaya çıkarak faaliyetlerine yeniden başlar. IŞİD yenilgiye uğratıldı ve birçok bölgeden çıkarıldı. Ancak bu örgüt bir doktrin ve bir düşünce biçimi olarak devam ettiği için ortadan kaldırılamadı. Örgüt, başarısız devletlerde yönetimin olmayışı veya zayıf hükümetlerin bulunmasının neden olduğu boşlukları doldurmak için çalışıyor. Doğrusu bu şartlar Irak ve Suriye’de mevcut ve halihazırda Lübnan’da da aynısı olmak üzere. IŞİD'in var olma sebepleri, özellikle mezhepçi milislerin olduğu, hükümetlerin düştüğü ve zayıfladığı bu ortamda halen geçerliliğini koruyor. Lübnan Devleti birbirine kenetlendiği ve askeri gücü ayakta durduğu zaman radikal unsurları kovmayı başarmıştı. Ama bugün Lübnan Devleti zayıfladı ve mezhepsel gerginlik tekrar başladı. Bu nedenle IŞİD'in ve benzeri diğer örgütlerin Libya, Yemen ve Afganistan’ın yanı sıra Lübnan, Irak ve Suriye’ye geri dönmesini beklemek doğal bir şey”

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU