CHP: 2018'de en az 2 bin işçi iş cinayetlerinde can verdi

CHP'nin "2018 Emek ve Çalışma Hayatına Raporu"nu göre 2018'de emek hakları açısından pek çok hak ihlali yapıldı

Ali Dağlar

CHP, 2018 Yılı Emek ve Çalışma raporunu açıkladı. Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Genel Koordinatörü Veli Ağbaba’nın 2018 yılı emek ve çalışma hayatına dair raporda 2018 yılının işçilere ve emekçilere şiddetin, güvensizliğin, yoksulluğun, ölümlerin ve işsizliğin reva görüldüğü iddia edilerek 3. Havalimanı işçilerinin tutuklanma süreci, iş cinayetleri, taşeron işçilerin kadro sorunu, işsizlik verileri ele alındı.

16 iş yerinde 1000’e yakın işçinin sendikalaşma, işe geri dönme ve ücretlerini alabilme mücadelesinin sürdüğü vurgulanan raporda şu iddia ve bilgilere yer veriliyor:

*İflas ertelemesi adı altında binlerce işçinin kazanılmış hakkı gasp edildi.
*2018'de en az 2000 işçi iş cinayetlerine kurban gitti. En az 70 çocuk işçi bu yıl içerisinde iş yerlerinde can verdi.
*İşsizlik oranı 2018 yılında 2017 yılına göre artarak devam etti, işsizlik oranı geçen yıla göre 330 bin kişi artarak 3 milyon 750 bine yükseldi.

*Ekonomik kriz, ücretleri 2018 yılında eritti, çalışanların alım gücü yüzde 50 oranında azaldı. Ülkemizde açlık sınırı 2000 TL, yoksulluk sınırı 6000 TL’ye dayandı. İşçilerin sofrasında yangın arttı, soğan ve temel besin maddeleri emekçi sofralarında lüks oldu. 
*Sendikalaşma oranı her 100 işçiden sadece 12’si için geçerli oldu. İşçilerin toplu iş sözleşmesi ve sendika hakkı adeta yok edildi. Toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerin oranı sadece yüzde 5’te kaldı.
*İşsizlik fonu yağmaya açıldı kıdem hakkı gaspı tekrar gündeme alındı.

*Taşeron işçilere güvencesizlik devam ediyor, 80 bin KİT işçisine kadro vaadi yerine getirilmedi.2018 Yılında işçiler sendika hakkı ve güvenceli çalışma koşulları için direndiler. 2018 yılı İşçiler adına iş yerlerinde yürüttükleri mücadeleler damga vurdu. 2018 yılı içerisinde başlayan ve halen devam eden iş yeri eylem ve direnişleri iki sebepten dolayı gelişti; ekonomik kriz ile birlikte işten çıkarmalar ve ödenmeyen ücretleri ile sendikalı olma hakların yönelik saldırılar. İşçiler birçok iş yerinde yeni yılı direniş ve eylemler ile karşılamaya hazırlanmaktadır.

Eylemci işçilere para cezası

Tariş, Cargill, Flormar, Süperpak, Gülsan, Aygün Alüminyum, Babacanlar Kargo, Köroğlu İnşaat, Eskişehir, Urfa ve Muğla Taşıt Muayene istasyonları, Tayaş gıda ve BBS Metal, Mamak TOKİ işçileri ve Bartın Amasra Maden işçileri olmak üzere yaklaşık 1000’e yakın işçinin sendikalaşma ve işlerine geri dönme mücadelesinin sürdüğü belirtilen rapor şöyle devam ediyor:

*Amerikan şirketi Cargill’de, Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan Cargill işçilerinin eylemi 8 aydır, Petrol-İş Sendikası’na üye oldukları için Flormar Kozmetik’te işten atılan 132 işçinin fabrika önünde başlattığı direniş 7 aydır sürüyor.  
*2017 yılında başlayan, 2018’de devam eden ve 2019’a direnişle girmeye hazırlanan Gaziantep Babacanlar Kargo’da Tüm-Tis üyesi 9 işçinin direnişi 500. Güne yaklaşıyor.
*2018 yılına damgasını vuran 3. Havalimanı işçilerinin mücadelesi oldu. Ödenmeyen ücretleri, sağlıksız çalışma koşulları ve iş yeri cinayetlerine karşı işçilerin mücadelesi büyük baskıyla karşılaştı. Eylemlerin ardından tutuklanan 34 işçi çıkartıldıkları ilk duruşmada tahliye    edildi, işçilerin ‘’tahtakurularına’’ karşı isyanı ve mücadelesi Türkiye’de çalışma yaşamının içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi.

*Türkiye genelinde çalışan 6 bin Makro market işçisinin hileli iflas yoluyla haklarının gasp edilmesine karşı ülkenin çeşitli yerlerinde yürüttükleri mücadele 2018 yılında devam etti.
*Mamak TOKİ işçilerinin 1 yılı aşkın bir süredir ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle gerçekleştirdikleri eylemler ve gözaltına alınmalarının ardından işçilere kesilen 1000’er TL’lik cezalar, iş yerlerindeki sömürünün görünen diğer yüzü oldu.
*2018 yılı, 2017 yılına oranla işsizlik oranının zirveye ulaştığı bir yıl oldu. Çırak ve stajyer çalıştırmayla toplum yararına program kapsamında geçici işler işsizlik sorununu çözmediği gibi, bu tür çalışma ilişkileri iş yerlerinde sömürünün ve güvencesizliğin bir diğer adı oldu.

*2017 yılında resmi işsizlik oranı yüzde 10,9 olarak gerçekleşirken 2018 yılı Eylül ayı itibariyle işsizlik oranı yüzde 11,4 olarak gerçekleşti.
*Resmi işsiz Sayısı bir önceki yıla göre 330 bin kişi artarak 3 Milyon 750 Bine yükseldi
*Geniş tanımlı işsiz sayısı 6.4 milyona ulaştı.

*Genç işsizlik oranı yüzde 21.6 olarak hesaplanırken, AB ülkeleri arasında genç işsizliğin en yüksek olduğu 7 ülke arasında yer aldık
*2018 yılı içerisinde 1.2 milyon kişi işsizlik sigortasına başvurarak yeni bir rekor kırıldı. Kasım ayında sadece 207 bin kişi işsizlik sigortasına başvuru gerçekleştirdi.
*Kadın işsizliği oranı ise 2018 yılı içerisinde yüzde 19’lardan aşağı düşmedi.

*24 Haziran seçimlerinin ardından gelişen ekonomik kriz binlerce işçinin işinden olmasına sebep oldu.
*Sadece 2018 yılının Eylül ve Ekim ayları içerisinde 10 bine yakın işçi işten çıkartıldı. 
*Toplu işten çıkartmalar en çok Metal, İnşaat ve Tekstil sektöründe gerçekleşti.

Bine yakın basın ve yayın çalışanı işsiz kaldı

*  2018 yılında iş yerleri işçilere mezar olmaya devam etti. 2018 yılında şu ana kadar resmi olmayan rakamlara göre 2000’e yakın işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Denetimsizlik, güvencesizlik ve kar hırsı bu yılda işçilere ölüm olarak geri döndü.
* 2018 yılı içerisinde yaklaşık 2000 işçi iş yerlerinde yaşamını yitirdi.
* Ölümler her zamanki olduğu gibi yine en çok inşaat, tarım, taşımacılık ve maden sektörlerinde görüldü.
* Bu yıl okul sıralarında olması gerekirken çalışma mecburiyetinde olan en az 70 çocuk işçi çalışırken yaşamını yitirdi.

*Yaşamını yitiren işçilerin ezici bir çoğunluğu, yüzde 95’i sendikasız işçilerden oluştu.
*Ayrıca 2018 yılı içerisinde emeklilik çağında olan 228 işçi çalışırken yaşamını yitirdi.
*Denetimsizlik ve kaçak maden ocakları nedeni ile bu yıl en 65 maden işçi yaşamını yitirdi. Bu yıl oranları ile birlikte AKP iktidarı döneminde 2000’e yakın maden işçisi yaşamını yitirdi. Ayrıca 2018 yılı içerisinde 200 e yakın inşaat işçisi çalışırken yaşamını yitirdi. Bu yılda dahil olmak üzere inşaatlarda son 3 yılda 1800’den fazla işçi çalışırken yaşamını yitirdi.

*AKP eli ile güçlenen Cengiz-Limak-Kolin şirketler grubu işçilerin hayatına kast etmeye devam etti. Bu şirketler grubunun ihalesini aldığı 3. Havalimanında resmi rakamlara göre 52 işçi yaşamını yitirirken, Gebze’de yaşanan ve 3 işçinin ölümüne sebep olan Viyadük faciasında da bu şirketlere bağlı taşeron şirketlerin olduğu ortaya çıktı.
*2018 yılında Ekonomik krizin derinleşmesi işçilerin ücretlerini eritirken, çalışanların alım gücü neredeyse yüzde 50 oranında azaldı.
*Açlık sınırı 1900 TL yoksulluk sınırının ise 6000 TL’yi aştığı ülkemizde çalışanlar 2018 yılında açlığa ve yoksulluğa mahkum bırakıldı.

Asgari ücret, Avrupa'nin 5 kat gerisinde

*Ülkemiz de ücretler AB ülkelerine oranla erimeye devam etti. Ülkemiz de Asgari ücret AB ülkelerinde ki asgari ücret 5 kat gerisine düştü.
*Çalışanların mutfağında yangın 2018 boyunca arttı. Enflasyon oranlarının yüzde 25.5’lere ulaştığı 2018 yılında çalışanlar temel besin gıdalarını dahi almakta güçlük çekti.
*Ocak 2018’de bir asgari ücret ile 7.000 adet yumurta alınırken 2018 yılı sonu itibariyle bu 4.000 adeta geriledi.

*Ocak 2018’de yine bir asgari ücret ile 447 kg kuru soğan alabilen bir işçi yıl onu itibariyle 250 kg soğan alabilecek duruma geriledi.
*Asgari Ücretliler 2018 yılında et asla sofralarında göremediler. Ocak 2018’de bir asgari ücret ile 29 kg et alabilen bir işçi, 2018 yılının sonunda bu oran 20 kg’a geriledi.
*Tüm bunların yanı sıra sebze ve meyve, kahvaltılık besin maddelerinin oranı işçilerin sofrasında adeta kayıpları oynadı.

*2018 yılında elektrik, su ve doğalgaza yapılan zamlar neticesinde asgari ücretin 5’te biri sadece faturalara gitti.
*Hükümetin ilan ettiği 1 milyon 20 bin işçiye kadro hakkı yerine, şirketlere geçiş ön görüldü.
*275 bine yakın işçi herhangi bir sebep gösterilmeden kadro düzenlemesinin dışında bırakıldı.

80 bin KİT çalışanına kadro hakkı yok

*Kadroya geçiş sürecinde işçilere 2020 yılına kadar yüzde 4 oranında toplu iş sözleşmesi verilerek, İşçilerin 2020 yılına kadar toplu iş sözleşmesi yapabilme hakkı elinden alındı.
*KİT’lere kadro sözü gündeme gelmesine rağmen verilen sözler yerine getirilmedi, 2018 yılında 80 bine civarında ki KİT çalışanına kadro hakkı tanınmadı.
*Özel bütçeli kuruluşlar, sosyal tesisler, çağrı merkezi ve hastane bilgi yönetim sisteminde çalışanlara 2018 yılında kadro hakkı tanınmadı.

*Asgari Ücret Tespit Komisyonu Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içindeki idari kurul, konsey ve komisyonlar arasına alınarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu İş Kanunu’ndan çıkartıldı.
*5 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile DDK tek bir kişiye bağlanmıştır. Tek bir adamın, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı ve ilgili kuruluşları, meslek örgütlerini ve işçi ve işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları denetleyebilmesine imkân sağlandı.

*Yine Yeni Ekonomik Program kapsamında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda değişikliğe gidileceği, kamu da esnek ve güvencesiz çalışmanın hayata geçirileceği belirtildi.
*2019 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programına göre gelecek yıl kıdem tazminatının fona veya bireysel hesap sistemine devredilmesi gündeme gelmiştir. Bu durumda işçilerin 82 yıllık birikimi olan kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesi tekrar gündeme geldi.
*2018 yılı içerisinde İşsizlik Sigortası Fonuna ait 11 milyar TL’nin üç kamu bankasının tahvillerinin alımında kullanılmasına izin verilirken fonda biriken para işçilere verilmesi gerekirken farklı kaynaklar için kullanıldı.
 

DAHA FAZLA HABER OKU