Biden'ın iklimle ilgili ilk hamleleri, küresel eylem açısından güçlü bir mesaj

Başkan, göreve geldikten saatler sonra ABD'yi Paris Anlaşması'na geri döndürerek Cop26'e hazırlık için güçlü bir mesaj gönderdi

Başkan Biden iklim değişikliği konusunda güçlü bir mesaj gönderdi (REUTERS)

ABD Başkanı Joe Biden göreve başladıktan yalnızca saatler sonra ABD'yi iklim krizini durdurmayı amaçlayan uluslararası Paris Anlaşması'na tekrar dahil edecek bir kararname imzaladı. ABD 30 gün içinde anlaşmaya resmen geri dönecek.

Bu, Biden'ın iddialı yeni iklim rejiminin başlangıcına işaret etti. Biden ilk gününde Donald Trump'ın geri çektiği veya zayıflattığı 100 halk sağlığı ve çevre kuralını tekrar yürürlüğe sokacak bir emrin yanı sıra tartışmalı Keystone XL petrol boru hattı projesi iznini iptal etmeye yönelik ayrı bir karara imza attı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Paris Anlaşması'na yeniden katılmak sembolik bir ifadeden daha fazlası. Yeniden katılma taahhüdünü BM'ye bildirdikten sonra Biden'ın şimdi ülkenin emisyonlarını nasıl azaltacağına dair bir plan önermesi bekleniyor. ABD dünyada en yüksek sera gazı emisyonuna sahip ikinci ülke olduğu için Biden'ın uluslararası iklim planı küresel çapta yankı uyandıracaktır.

Birleşik Krallık ve AB'nin iklim alanındaki eski başmüzakerecisi ve şu anda Chatham House mensubu olan Pete Betts, Biden'ın "ulusal olarak belirlenmiş katkı" (NDC) adı verilen daha iddialı bir iklim planını BM'ye derhal sunabilmesinin olası olmadığını söyledi.

The Independent'a verdiği demeçte “Kendi taahhütlerini, kendi 'NDC'lerini belirlemelerinin ne kadar süreceği konusunda farklı görüşler var. Ama muhtemelen birkaç ay sürecektir" diye konuştu.

İddialı bir uluslararası iklim planı ortaya koymak, ABD'nin çevreyle ilgili konularda küresel bir lider olarak itibarını yeniden inşa etmeye çalışan Biden için büyük önem taşıyacak.

Göreve başlamadan önce Biden, eski Dışişleri Bakanı John Kerry'yi iklim krizine yönelik "başkanın özel temsilcisi" olarak atayarak ve makamındaki ilk 100 gününde dünya liderleri için bir iklim zirvesi düzenleyeceğine söz vererek uluslararası iklim diplomasisine geri dönme niyetini göstermişti.
 


Betts, "Ne olursa olsun Biden, iklim değişikliğinin uluslararası alanda daha çok dikkat çekmesini sağlayacak. Kerry'nin özel temsilci olarak atanması bu konuda çok güçlü bir işaret" dedi.

BM, Birleşik Krallık'ın (BK) kasımda Glasgow'da ev sahipliği yapacağı iklim görüşmelerinin bir sonraki turundan önce tüm ülkelerin emisyonlarıyla mücadele konusundaki hedeflerini kayda değer ölçüde artırmasını umuyor. Cop26 olarak bilinen zirvenin, Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için gereken eylemlerin yeterli düzeyde güçlendirilmesi adına çok önemli bir an olması bekleniyor.

Yardım kuruluşu Christian Aid'in iklim politikası lideri Dr. Kat Kramer, Biden'ın iklim krizine öncelik verme taahhüdünün “dünyanın güvenli bir yola sokulacağı yeni bir çağa öncülük edebileceğini” söyledi:

ABD'nin dönüşü, Paris Anlaşması'nın gücünü gösteriyor. Donald Trump anlaşma için nihai gerilim testi oldu ve Trump'ın anlaşmayı baltalamaya yönelik girişimlerine rağmen başka hiçbir ülke onu takip edip kapıdan çıkmadı. Şimdi dünya tarihinde en fazla emisyona neden olan ülke geri dönüyor. Şimdi Biden'ın Başkanlığının iklim değişikliğini bir öncelik haline getirmesiyle, dünyayı güvenli bir yola sokmak için yeni bir çağa öncülük etme fırsatına sahibiz.

Boris Johnson, Paris Anlaşması'na yeniden katılmak üzere hızla harekete geçtiği için Biden'ı tebrik eden dünya liderleri arasındaydı. Yaptığı açıklamada “Başkan Joe Biden'ın Paris Anlaşması'na yeniden katılması son derece olumlu bir haber. Glasgow'da Cop26'ya ev sahipliği yapacağımız yıl, gezegenimizi korumak için elimizden gelen her şeyi yapmak üzere ABD'li ortaklarımızla birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum" ifadelerini kullandı.

Uzmanlar daha önce The Independent'a, başbakanın muhtemelen iklim krizini yeni başkanla ortak bir zemin bulabileceği önemli bir alan olarak göreceğini söylemişti.

Küresel iklim düşünce kuruluşu E3G'nin kurucusu ve CEO'su Nick Mabey, The Independent'a verdiği demeçte, "BK'nin Trump'la olan ilişkisine dair bir miras sorunu olduğu açık. Ticarette herhangi bir değişiklik elde edemeyeceklerini, Rusya ve Çin gibi konularda gerçekten küresel bir süper güç olmadıklarını biliyorlar; dolayısıyla ABD'nin BK'ye ihtiyaç duyduğu ve BK'nin faaliyette olduğu ana alan iklim değişikliği ve Cop26'yla ilgili" ifadelerini kullandı.

Conservative Environment Network Direktörü Sam Hall şunları ekledi:

İklim, bu yıl Boris Johnson hükümetinin en önemli dış politika önceliklerinden biri olacak ve ABD'nin yumuşak gücü şimdi başarılı bir Glasgow iklim zirvesi için güçlü çaba harcıyor. Biden'ın seçilmesiyle uluslararası iklim politikasında sağlanan somut enerjiyle beraber, iklim muhtemelen 2021'de BK-ABD işbirliği için en önemli alan.



* Daisy Dunne’un makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Başkan Biden'ın iklimle ilgili ilk hamleleri, küresel eylem açısından kilit öneme sahip bu yılda güçlü bir mesaj

independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU