Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçeye çevriliyor: Romeo ve Juliet bugün çıkıyor, her ay bir eser piyasada olacak

Avesta Yayınları, William Shakespeare'e ait tüm eserleri Kürtçe yayımlama kararı aldı. Çevirileri Kawa Nemir tarafından yapılan külliyatın tamamı birkaç yıl içerisinde çıkacak

Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları

William Shakespeare, dünyaca ünlü İngiliz şair ve oyun yazarı.

Birleşik Krallık'ın ulusal şairi olarak da anılan Shakespeare, dünyanın en iyi oyun yazarlarından.

Günümüze ulaşan eserleri ortaklaşa yazılanlarla birlikte 37 oyun, soneler ve uzun öykü şiirlerden oluşuyor.

Eserleri birçok dile çevrilirken diğer bütün oyun yazarlarından daha çok sergilendi.

Shakespeare'in "Hamlet", "Macbeth" ve "Bir Yaz Gecesi Rüyası" gibi birkaç eseri yazar, şair ve çevirmen Kawa Nemir tarafından Kürtçe'ye çevrildi.

Birçok yerde sahnelenen eser kapalı gişe oynadı.

Avesta, bir süre önce Shakespeare ait tüm külliyatını Kürtçe'ye çevirme kararı aldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Editör ve görsel yönetmenliğini Şener Özmen'in yaptığı eserlerden ilk olan Romeo ve Juliet bugün çıktı.

Yayınevi, şubatta tüm soneler, martta Macbeth ve nisanda da Venedik Taciri olmak üzere 2021 yılı dahil her sene 7-8 eseri yayımlamayı planlıyor.

Avesta Yayınları'ndan çıkacak Shakespeare'in külliyatı, Kawa Nemir tarafından hazırlandı.

14 yaşında çevirmenliğe başlayan Nemir, yaklaşık 30 yıldır Shekaspeare, William Butler Yeats, James Joyce gibi Birleşik Krallık, İrlanda ve Amerika gibi dünya edebiyatından çeviriler yaptı.

Nemir, şu ana kadar 100'den fazla eseri Kürtçe'ye çevirdi. Bunlardan 30'a yakını yayımlandı. 

Bir anlamda hayatını dünya klasiklerini Kürtçe'ye kazandırmaya adayan Nemir ile çeviriyi, Shekaspeare ve eserlerinin Kürtçe'ye yapacağı katkıları konuştuk.

 

Kawa Nemir
Kawa Nemir / Fotoğraf: Roza Erizin

 

Kaç yıldır çeviri yapıyorsunuz? Şu ana kadar kaç kitabı Kürtçe'ye çevirdiniz?

Aslında 14 yaşından beri pratik olarak çeviri yapıyorum. İlk başta Kürtçe'yi daha iyi öğrenmek için bir araç olarak kullandım. Ben de asimile olmuştum ve 13 yaşıma kadar Kürtçe'yi yok denecek kadar az biliyordum. 14 yaşında İstanbul'da koleje başlarken Shekaspeare, William Butler Yeats, James Joyce gibi İngiliz, İrlandalı ve Amerikan edebiyatına vuruldum. Bir yandan daha iyi anlamak için okurken, bir yandan da neredeyse olmayan Kürtçem ile çeviri yapmaya gayret ettim. Yani 30 yıldır çeviri yapıyorum. Amerika, Birleşik Krallık, İrlanda, Kanada ve Avustralya başta olmak üzere İngilizce'den şimdiye kadar 103 kitap çevirdim. Bunlardan 30'a yakını yayınlandı.

"Çeviriden önce metnin kültürel kodları analiz edilmeli"

Bir eserin çevirisine başlarken yönteminiz nedir? Çeviri için nasıl bir ön çalışma yapıyorsunuz?

Bir çevirmen için en önemlisi çeviri yapacağı kitabın tarihini bilmesidir. Çeviriye başlamadan önce metnin kültürel kodları analiz edilmeli. Bir metni en az 2-3 defa o gözle okurum. Yazarın tahlil yönü, kültürel dünyası, ülkesini, kültürel kodlarını ve ona has dilini iyi tanımak başarılı çevirinin şartlarındandır. Tüm bu hazırlık aşamalarından sonra metni analiz ve çözümlemesi daha kolay hale gelir ve çevirmen çeviriye başlayabilir.

 

Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları
Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları

 

"Şiir çevirisi ciddi emek ve birikim isteyen bir alan"

Şu ana kadar 100'den fazla eser çevirdiğinizi söylediniz. Hangi türde eserlerin çevirisi daha zordur? Şiir ve düzyazı arasında fark nedir?

Şüphesiz en zor çeviri şiirdir. Ki benim en başta bulaştığım alandır. İlk çevirim 19 yüzyıl İngiliz romantik şiirinden yıldızlarla ilgili kafiyeli bir şiir kitabıydı. Kafamı gözümü yara yara çevirmeye çalışmıştım. Dediğim gibi şiir çevirisi çok zor. Tabii yazardan yazara değişiyor ama romanda çok zor sayılmaz. En kolayı düz yazı çevirmektir. Öykü çok daha kolay. Ama şiir çevirisi ciddi bir emek ve birikim isteyen bir alan. En riskli alandır ama aynı zamanda en öğretici alandır da. Çevirirken hem dil öğreniyorsun hem kültürel yatırım yapıyorsun hem de şiir öğreniyorsun. Şairliğimden ötürü şiir çevirisi her zaman benim için daha önemli olmuştur.

"Çevirinin insanın ortak dili olma gibi bir vasfı var"

Çeviri eserlerin, iki dilin toplumlarını birbirine yaklaştırma, kaynaştırma gibi bir etkisi var mı?

Çeviri, diller arasında bir geçişkenlik yaratıyor. Ben biraz bileşimsel yaklaşıyorum. Sentetik dediğim bir kavram bu. Kültürler alıyor, veriyor ve transfer yapıyor. Çeviri evrensel bir değer ve alan olarak insanın ortak dilidir. Bu hep böyle kabul edilmiştir. Mukaddes kitapların çevirisi ile çeviri tarihi başlıyor. Bu da çok eski bir tarihe dayanıyor. Yazının bulunmasıyla beraber kültürler arası çatışma, tanışma ve temas olmuş. Sonra çeviri mecburi hale gelmiş. Örneğin Gılgamış gibi bir destanı Sümerlerden daha önce Babilce'ye, Akadça'ya yüzbinlerce tableti çözerek günümüze ulaştırmış. Çevirinin insanın ortak dili olma gibi bir vasfı var. Şairler ‘şiir insanların ortak dilidir' der. Ben de aynı şeyi çeviri için söylüyorum. Çeviri tüm toplumları birbirine yaklaştıran, kaynaştıran ve birleştiren temel araçtır.

 

Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları
Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları

 

"Eserler Kürtçe'yi yeni evrelere taşıyor"

Avesta Yayınevi Shekaspeare ait tüm külliyatı Kürtçe'ye çevirme kararı almış ve çeviriyi de siz yapıyorsunuz. Eser çeviri Kürtçe'ye nasıl bir zenginlik katacak?

Shekaspeare çevirilerim yıllardır yayınlanıyor. 2013 yılında Hamlet yayınlandı. Sahnelendi ve çok ilgi gördü. Tüm soneler 2010 yılında yayınlandı. 30 yıldır Joyce ve Shekaspeare gibi klasikleri çeviriyorum. Bu daha kolej yıllarımdan devam eden bir süreç. Yayınlanan birçok eserin yanında basılmayı bekleyen onlarca eser var. Shekaspeare benim kişisel maceramda bir mihenk taşıdır. Kürtçe yazma isteği bende doğduğunda ilk fark ettiğim şey Kürtçe'yi bilmememdi. Eğitimini aldığım için İngilizcem çok iyiydi ama Kürtçe bilmiyordum. Shekaspeare ile çeviriye başladım ve onun sayesinde tersinden Kürtçe'yi öğrendim. Shekaspeare bir nevi benim uzmanlık alanım. Çünkü ömrümü verdim. Shekaspeare ve diğer yazarlar sayesinde Kürtçe'mi geri aldım. İğne ile kuyu kazar gibi. Çevirdikçe, okudukça öğürendim. Bu Kürtçe'nin Kurmanci lehçesinde çok büyük genişleme sağladı. Örneğin Kral Lear'ın basılıp sahnelendiğini düşünün. Bu Kürtçe'yi inanılmaz bir evreye, yeni anlatım biçimleri ile tanıştıracak. Shekaspeare zorlu bir yazar. Okuyucu ve izleyici tanıdıkça Kürtçe'nin diğer diller gibi ne kadar büyük bir dil olduğunu çok daha net görebilecektir. Daha önce bunun örneğini yaşadık. Mesela soneler sevildi ve çok kısa sürede tüketildi. Kürtçe'ye yapılmış çeviriler içinde bu sık rastlanan bir durum değil. Dolayısıyla birçok açıdan dile büyük katkıları oluyor diyebiliriz.

 

Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları
Shakespeare'in tüm külliyatı Kürtçe'ye çevriliyor / Fotoğraf: Avesta Yayınları

 

"Okuyucu geniş önsöz sayesinde içerik ve yazar hakkında bilgi sahibi olabiliyor"

Romeo ve Juliet bugün yayınlanıyor. Mesela 220 sayfa civarında olan bu eseri ne kadar sürede çevirdiniz?

Romeo ve Juliet 20 yıldır arşivimde olan bir çeviri. Bunu çok daha önce yayınlayabilirdim ama iyi ki de yayımlamak için acele etmemişim. Çünkü o zamanlar çok hamdım ve memnun olmadığım yerleri vardı. Yayıncım Abdullah Keskin, editör ve dizaynı yapan Şener Özmen gibi dostlarla tekrar baktık. İyi ki de şimdiye kalmış diyorum. Demek her şeyin bir zamanı var. Doğrusu bazen 5-6 işi bir arada yaptığım da oluyor. Normalde elimde başka iş olmasa 3 ayda bir komediyi çeviriyorum. Ama çeviriyi zamana yaydım çünkü elimde başka çeviriler de var. Romeo ve Juliet 220 sayfa olarak basılıyor ama bunların her biri ilk toplu çeviri olduğu için bunlara uzun önsözler yazıyorum. Mesela sonelerin önsözü 60, Romeo ve Juliet'in 35-40 sayfa civarındadır. Önsözde oyunların arka planını, özetlerini, metnin esin kaynaklarını birçok başlık altında uzunca anlatıyorum. Bu çevirilerin olmazsa olmazıdır. Çevirmenlere önerim önsöz olmadan kitabı basmasınlar. Mutlaka önsöz eklenmeli. Çünkü bu metinlerin çoğu ilk kez Kürtçe'ye çevriliyor. Okuyucu geniş önsözler sayesinde içerik ve yazarı hakkında geniş bir bilgiye sahip olmuş olur.

"Kürtçe için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"

30 yıldır Shekaspeare'in eserleri ile iç içesiniz. Neden Shekaspeare?

Şöyle bir örnek vereyim. Bugün yayınlanan Romeo ve Juliet'in arka kapağında şöyle bir bilgiye yer verdik. Bir dost sayesinde büyük şarimiz Hemin Mukriyani'ye ait 1960'larda çekilmiş bir video kaydı bulduk. Videoyu bir Amerikalı yazar çekmiş. Videoda Mem û Zîn ile Romeo ve Juliet karşılaştırılması yapılıyor. Bu çok önemli. İkisi hikaye olarak birbirine benziyor. Mukriyani, ‘Evet, Shekaspeare büyük bir yazar ama Ahmedê Xanî'nin Mem û Zîn'i daha büyüktür' diyor. Mukriyani haklı ve benim kalbimin içinden geçeni söylemiş. Mem û Zîn'de aşk öyküsünün yanı sıra politik katman, konteks ve bağlamlar var. Bu benzer hikayeleri karşılaştırdığımız zaman Mem û Zîn'in bir kat daha üste çıktığını görüyoruz. 2014'te Mem û Zîn'i tiyatroya uyarladım ve oynandı. Yani her açıdan çok şey öğrenebileceğimiz bir Mem û Zîn'imiz var. İşte bu çeviriler bize benzer imkanları veriyor. 

Hepsi birer dünya klasikleri olan çevirilerden bir plan dahilinde yılda 7-8 tane yayımlamayı düşünüyoruz. Bunlar artık herkesin malı olacak. Shekaspeare gibi dünya klasiği olan James Joyce'ye 8 yılımı verdim. Dediğim gibi bir plan dahilinde tüm bunlar basılacak. Artık Kürtçe için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Feleğin çemberinden geçtik. Okuyucular eserleri sahiplenmeli.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU