Futbol kulüpleri kronik parasızlığı aşmak için bağış kampanyalarına sarılıyor: "Gönlünden ne koparsa" sistemi bu derde derman olur mu?

Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın ardından Galatasaray da bağış kampanyası başlattı. Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu, spor yazarı Gürcan Bilgiç ve ilahiyatçı İhsan Eliaçık, futbol kulüplerine yapılan yardımları Independent Türkçe'ye yorumladı

Dünyanın en popüler sporlarından futbol, ekonomik değeriyle milyar dolarları aşarak büyük bir endüstriye dönüştü. 

Buna karşılık Türkiye'de spor kulüplerinin borçları, sık sık kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor.

Ekonomik darboğazdaki spor kulüpleri, ortaya çıkan finansal daralmayı atlatabilmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. 

Son dönemde taraftar kartonetleri, sosyal medya platformları, uygulama ve aplikasyonlar, taraftarlara özel tasarlanan "Taraftar Token'leri" (Kripto para) ile yeni bir kazanç kapısı aralama gayretinde olan Süper Lig kulüpleri, bunlarla yetinmeyip bağış kampanyaları da düzenliyor.

Fenerbahçe'nin "FenerOl", Beşiktaş'ın "Bırakmam Seni" isminde düzenledikleri bağış kampanyasına Galatasaray da "Aslan Gibi Sponsor" ile katıldı.

Kulüplerin ekonomik sorunlarından kurtulabilmesi için düzenledikleri kampanyaları, futbol ekonomisti Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu, spor yazarı Gürcan Bilgiç ve ilahiyatçı İhsan Eliaçık, Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Devecioğlu: Çare olmayacak ama kulüp ile taraftarın bağını güçlendirir

Futbol ekonomisti Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu, bu tür kampanyaların ekonomik sıkıntılara çare olmayacağını ama kulüp ile taraftar arasındaki bağı güçlendirdiğini söyledi. 

Kampanyaların büyük kulüpler için bazen yüksek miktarda gelirlere de dönüştüğünü ama bazen de beklenen amaca ulaşmadığını belirten Devecioğlu, temel problemin kulüplerin şirketleşmelerini sağlamamasında olduğunu savundu.

Kulüplerin dernek statüsünde kabul edildiğini hatırlatan Devecioğlu, bilanço ve bütçelerin genel kurullarda onaylandığını, her gelen yönetimin ise eski yönetimden kalan borçları ödemeye çalıştığına ifade etti.

"Bağımsız denetime tabi olmayan kulüplerin mali sıkıntılarını aşması zor" diyen Devecioğlu, "Hem kulüplerin hem de ligin şirketleşmesi, profesyonelleşmesi gerekiyor ama Türkiye Futbol Federasyonu buna yanaşmıyor. Yöneticilerin borç bırakıp gidememesi gerekiyor" dedi. 

Borsada işlem gören kulüplerin derneklerinin bu işlemlerden bağımsız olduğunu dile getiren Devecioğlu, bunun "iki başlılık" olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

Profesyonellik, şirketleşme ve bağımsız denetim unsurlarının sağlanması gerekiyor. Düzenlemelerle kulüplerin uluslararası fonlardan ve yabancı kredi desteklerinden de faydalanmasının yolu açılabilir. İngiltere, İtalya ve Fransa’da yabancı işadamları kulüp satın alabiliyor ama bunun yolu Türkiye’de kapalı. Yabancı sermayeyi lige çekmek gerekiyor.  Ligimiz şu an kötü durumda. Alıcısı yok, geliri yok, pazarı yok… Devlet desteği olmasa iş yürümez.

Gürcan Bilgiç: Kulüplerin üretip satma modeline geçmelerinden başka şansları yok

Spor yazarı Gürcan Bilgiç de yardım kampanyalarını doğru bulan isimlerden. 

Kulüplerin aynı zamanda çok önemli birer sivil toplum kuruluşları olduğunu söyleyen Bilgiç, şu değerlendirmeyi yaptı:

Bu nedenle iddialı olmaları, taraftarlarını mutlu etmeleri aynı zamanda Türkiye ile ilgili bir olay. Bunlar Türkiye'nin takımları. Böyle sıkıntılı bir durumda hayatlarına devam etmeleri ve en azından amatör sporcuların desteklemek için gelire muhtaçlar. Taraftarsız bir dönemde borç içinde yaşarken taraftarlarına 'gönlünüzden ne koparsa' demeleri yanlış değil. Yönetici olup cebinden kulüplere katkı sağlayanlar da birer taraftar.

Kulüplerin mali darboğaz nedeniyle oluşan açıkları kapatmalarının mümkün olmadığını belirten Bilgiç, "Hesap da sorulamayacağına göre öncelikle yetiştirme politikasına, üretip satma modeline geçmelerinden başka şansları yok. Yeniden yapılandırmada bile 10 yıldan önce gemiyi yüzdürebilir duruma getirmeleri zor. Bu arada onları iddialı olamaya zorlayan taraftar tavrı var. Onları makul seviyeye çekemeyeceklerinden dolayı bu borçlar belki azalacak ama devam edecek" şeklinde konuştu.

Eliaçık: Aslında futbol kulüpleri muhtaç insanlara yardım etmeli

İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık ise, öncelikle yardım edilmesi gerekenlerin hayati derecede ihtiyaç içinde olan insanlar olduğunu söyledi. 

"Evine ekmek götüremeyen, su ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen milyonlarca muhtaç var. Öncelikle onlara yardım edilmesi gerekiyor" diyen Eliaçık, şu değerlendirmeyi yaptı:

Devletin, belediyelerin hatta ve hatta bugün insanlardan para isteyen futbol kulüplerinin muhtaçlara destek olması lazım. Muhtaç insanlar dururken futbol kulüplerine para vermek uygun değildir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU