'ABD-Çin Soğuk Savaşı'nın ortasında Latin Amerika

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

ABD'de 46'ncı başkan olacak olan Joe Biden 20 Ocak'ta göreve başlayacak. Her ne kadar geçen hafta ABD Kongresi, Trump taraftarlarınca basılmış ve ABD demokrasisi dünyaya mahcup olmuşsa da; ABD'nin bu kötü imajı toparlayacak emperyalist-entelektüel birikimi devam ediyor.

Başkan seçilen Joe Biden, büyüyen salgın, göç, ekonomi ve kutuplaşmış bir iç siyasetle nasıl başa çıkacağına odaklanıyor. Elbette tüm bu sorunların dışında, ABD'nin bir numaralı ticaret ortağı ve Batı yarımkürede yükselen 'rakip bir süper güç' olan Çin ile ilişkiler de var.

Zira ABD, Çin ile ekonomik, siyasi ve askeri bir soğuk savaşın ortasında. Güneydoğu Asya, Afrika ve Latin Amerika'da ciddi gerilimler söz konusu.

Sadece Trump yönetiminde ABD, yaklaşık 600 milyar dolarlık Çin ürünlerine gümrük vergisi koydu. Yeni seçilen Biden'ın Çin politikası da Trump'ın kinden farklı değil; ancak üslup ve teknik konularda farklılıklar kaçınılmaz görünüyor.

Çin'in Latin Amerika'daki varlığı, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki politika yapıcılarını endişelendiriyor. Çünkü Çin artık Latin Amerika'da sadece ekonomik olarak değil siyasi, askeri ve güvenlik alanlarında genişletmektedir.

İşte bu durum ABD'yi başta jeo-stratejik nedenlerden ötürü kaygılandırıyor. Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki bu soğuk savaş, sadece Latin Amerika'yı değil dünyanın çoğunu olumsuz etkiliyor.

Çin'in Latin Amerika ve Karayip ülkeleriyle ilişkiler, Çin bakış açısına göre: Çin, kalkınma stratejisini uluslararasılaştırmalıdır. Yani Çin'in doğal kaynak açığını telafi etmek, dünyanın en büyük nüfusunu beslemek ve dünyanın en büyük ekonomisi olmak için büyümeyi teşvik etmek gereklidir.

2001 yılında Çin, Dünya Ticaret Örgütü'ne girdi. Böylelikle Çin yüksek bakır, ham petrol, demir cevheri, soya fasulyesi ve un talebinde bulundu. 2003'ten 2013'e kadar bu malların birim fiyatı on yılda yaklaşık üç kat arttı.

2005-2019 döneminde Çin'in Latin Amerika ve Karayipler'deki yatırımları 130 milyar dolar olarak gerçekleşti. Enerji sektöründeki projeler tüm yatırımların yüzde 56'sını oluştururken, metal ve madencilik projeleri yüzde 28'ini oluşturdu.

Çin ve Latin Amerika arasındaki toplam ticaret 2002'de 17 milyar dolardan 2019'da yaklaşık 315 milyar ABD dolarına yükseldi. 2015'te Başkan Xi Jinping, on yılda toplam ikili ticareti 500 milyar ABD dolarına çıkarmayı hedefledi.

Latin Amerika ülkeleri ile ABD arasında 2019'da mal ticareti 535,7 milyar dolara ulaştı. Bu, ABD toplam ticaretinin yüzde 21,7'sine karşılık geliyor.

2019'da bölgedeki en büyük ABD ticaret ortakları Meksika, Brezilya, Kolombiya ve Şili idi; bu durum Latin Amerika ve Karayipler ile yapılan toplam ticaretinin yüzde 83'ünü temsil ediyor. Meksika ile ticaret, Latin Amerika ve Karayipler ile toplam ticaretin yüzde 68'ini temsil ediyordu.

Çin'in bölgedeki inşaat projelerine yaptığı yatırım 61 milyar dolara ulaştı. Bu rakam yüzde 53 enerji, yüzde 27 ulaşım için altyapıya ayrıldı. Latin Amerika ülkeleri Arjantin, Brezilya, Şili ve Peru gibi ülkeler bu doğal kaynakları bol miktarda doğrudan Çin'e sattı.

Öte yandan, Meksika gibi ülkeler ABD ve diğer pazarlara yaptığı emtia ihracatı ile dolaylı yoldan da yararlandı. Çin ve Latin Amerika arasındaki ticaret 2000 ile 2016 arasında 20 kat arttı.

2000'lerde Çin-Latin Amerika arasındaki ticaret ve yatırım bağları, en yaygın iki yeni bağımlılık okulu tanısı "eşitsiz değişim" ve "kaynak laneti" olmuştur.
 


Eşitsiz değişimler, Latin Amerika ülkelerinin bağımlılığını ifade eder. Yani fiyatlarda döngüsel değişikliklere daha fazla maruz kalan birincil ihracatta ülkeler. Diğer yandan "kaynak laneti" de bir ülkenin emtia ihracatına bağımlı olmasıyla ilgilidir.

Finans açısından, Yeni Kalkınma Bankası ve İhracat-İthalat Bankası gibi Çin kuruluşları, Latin Amerika ülkelerinde en büyük kredi verenler haline geldi.

Birikmiş krediler, Venezuela, Brezilya, Ekvador ve Arjantin olmak üzere 2005 ile 2019 yılları arasında 137 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kredilerin çoğu (yüzde 67) enerji projeleri için, yüzde 20'si altyapı projeleri içindir. Çin'den alt kıtaya verilen bu kredilerdi.

Bu bağlamda Çin, Kuşak ve Yol Girişimi'ne bağlı mega projeleri, 5G ve nükleer teknolojilerini geliştirmek istediğinden, Çin'in Latin Amerika üzerindeki etkisi sadece ekonomik değil aynı zamanda derin stratejik etkisi vardır ve bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarlarını etkiliyor.

Büyüyen bu çok boyutlu Çin-Latin Amerika ilişkisi, Washington ile Pekin arasında stratejik anlaşmazlık doğmasına neden oldu. Bu yüzden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin'in bölgedeki genişlemesinin "tehlikeleri" konusunda uyardı ve bunu "yağmacı ekonomik faaliyet" olarak nitelendirdi.

ABD hükümeti, Latin Amerika hükümetlerini Çin kredilerinden vazgeçirmeye çalıştı. Panama'ya yaptığı bir ziyarette ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Latin Amerika ülkelerini "Çin yatırımlarının artışına gözlerinizi açık tutmasını" istedi.

Buna karşılık, Nisan 2019'da Latin Amerika'yı ziyaret eden Pompeo, Washington'un "Latin Amerikalı ortaklarını her zaman borç tuzağına yol açan bu anlaşmalardan kaçınmaya teşvik edeceğini" söyledi.

Latin Amerika ülkelerinin iki ana ortağı ABD ve Çin'dir. 2020 yılında ABD ekonomisinin yüzde 6 küçülmesi beklenirken, Çin ekonomisinin yüzde 2 büyüyeceği tahmin ediliyor.
 


Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu rakamlarına göre, Latin Amerika ülkelerinin GSYH'si 1929 krizinden bu yana en kötü düşüş olan yüzde -5'lik bir daralma bekleniyor.

İhracatın da yüzde 15 oranında düşmesi yüksek ihtimal. Yavaşlayan ticaret, emtia fiyatlarındaki düşüş ve alacaklılar ile borçlular arasındaki gergin ilişkinin birleşimi, bölgedeki bazı ülkelerin acil olarak yurtdışında ekonomik yardım aramasına neden olabilir.

Dolayısıyla Kovid-19'un Latin Amerika ekonomisi üzerindeki güçlü etkisine rağmen, Latin Amerika'nın ihraç ettiği ürünlere olan talebin devam etmesi nedeniyle iyileşme Çin ile ticaretten başlayabilir.

Ancak Washington'un yaptırımlarının bölgede büyük bir varlığı olan Huawei gibi Çinli firmalar üzerindeki sonuçlarını ya da China Communications Construction gibi firmaların eklenmesini görmezden gelmek neredeyse imkansız hale geldi.

2020 yılında Trump'ın Biden'a karşı seçimi kaybetmesine rağmen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Güney Amerika'daki dört ülkeyi (Guyana, Surinam, Kolombiya ve Brezilya) kısa bir süre ziyaret ettiğinde Trump yönetiminin Çin konusundaki tutumunu yineledi.

Bu tavır ABD'de Başkanın Demokrat veya Cumhuriyetçi olmasının ABD'nin Çin ve Latin Amerika politikasının değiştirmeyeceğini gösterdi.

Sonuç olarak ABD, Kovid-19 salgınıyla mücadele de Latin Amerika ülkelerini ihmal edip kaderini terk etti. Oluşan boşluğu Çin, maske ve aşı diplomasisi ve medikal yardımlarla doldurmaya çalıştı/çalışıyor.

Çin'in son aylarda Latin Amerika ile ilişkisi, mesafenin artık büyük bir engel olmadığını gösterdi.
 


ABD kendisini, Latin Amerika'daki gücünü ve nüfuzunu otomatik olarak yeniden tesis etmeyi ve ekonomik ve diplomatik varlığını artırmak durumda kalıyor.

Açıkçası Biden yönetimine de büyük anlamlar yüklüyor. Bu bağlamda ABD'nin Latin Amerika devletlerinin Çin ile bağlarını kesmesini de bekleyemez. Nitekim Çin-Latin Amerika ticaretinin 2025 yılına kadar 500 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

ABD ve Çin arasındaki uluslararası hegemonik mücadelede, sadece ticaret, teknoloji ve jeopolitik alanlar için değil, aynı zamanda müttefikler için de rekabet ediyorlar.

Bu nedenle, ABD ile Çin arasında artan gerilim dikkate alındığında, Çin ile bağlar Latin Amerika ülkeleri için giderek daha hassas bir diplomatik meydan okumayı temsil ediyor.

Çin, Latin Amerika'da ABD'ye rakip olan diğer tüm rakiplerden daha fazla ekonomik etkiye sahip. Kovid-19 salgını ve bunun sonucunda ortaya çıkan sağlık, tıbbi ve ekonomik talepler, 2018'den beri kaydedilen Washington-Pekin gerginliği ile birleşti.

Kuvvetle muhtemel 2021 yılı Latin Amerika'da artan Çin-ABD gerilimin medikal-savaş ve siyasi rekabet alanı olacaktır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU