Akit yazarından Boğaziçi öğrencilerine: Hapla uçan gençlik, paraşütü ne yapsın?

Karahasanoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'nde tartışılan rektör atamasını yazdı

Fotoğraf: Reuters

Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak Melih Bulu’nun atanmasıyla başlayan öğrenci eylemlerini kaleme aldı. Bulu’nun bir açıklamasındaki “Uzun süre yamaç paraşütü yaptım” açıklamasını hatırlatan Akit yazarı, “Hapla uçan gençlik, paraşütü ne yapsın?” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Karahasanoğlu, bugünkü köşe yazısında şunları yazdı:

Başlıyor anlatmaya: “Boyum kısa ama, iyi basket oynarım. İyi 3’lük atarım!”

Gençler öylece bakıyorlar rektör beyefendiye: “Bu ne anlatıyor. Ne basketi, ne 3’lüğü” diye..

Rektörümüz sabırlı.. Kendisini sevdirecek öğrencilere.. Devam ediyor, kendisini tanıtmaya: “Ben paraşütle uçarım.”

Açıklama gençleri kesmiyor.. “Biz haplarla uçuyoruz beyim. Paraşüt ne ki?” modunda, rektörü kesiyorlar..

Dedik ya.. Rektörümüz sabırlı.. Bir umutla, kendini anlatmaya devam ediyor rektör: “Boyum kısa ama, iyi basket oynarım. İyi 3’lük atarım!” Gençler öylece bakıyorlar rektör beyefendiye: “Bu ne anlatıyor. Ne basketi, ne 3’lüğü” diye..

“Sen bize Kandil’i anlat, PYD’yi, Kobani’yi, Sincar’da son durumu anlat. Oraları bilmiyorsan, DHKP-C’nin Okmeydanı örgütlenmesini anlat” dercesine, rektörü izliyorlar.

Rektör kendisinin tanıtımını yapmaya devam ediyor: “Biliyor musunuz gençler. Benim müziğe aşırı sempatim var. Hem hangi müziğe.. Türk Sanat Müziği demeyin sakın. Ben Rock-metalicaa dinlerim.”

Melih bey bekliyor ki, Boğaziçili öğrenciler, “Oleeyyy. Rektör tam bizim kafadan” deyip, müzik aletlerini alıp koşsunlar..

Öğrencilerdeki “İstemezük” bakışında hiç taviz yok.. Rektörün kafasında şimşekler çakıyor.. “Tamam” diyor.. Kendimi kabul ettirmenin yolunu buldum.. Gençlik yıllarına gidiyor ve bombayı patlatıyor: “Gençler, daha önce duymuş muydunuz. Ben CHP’de siyaset yaptım.” Gençler içlerinden cevaplıyor: “CHP’de siyaset yapmanız sorun değil ki. Sorun, AK Parti’nin kapısının önünden geçmiş olmanız. CHP’de siyaset yapan onlarca öğretim üyesi var, hiçbirisine itiraz ediyor muyuz? Sen konuyu yanlış anladın, rektör bey.”

Ve rektör patlıyor artık.. “Kendimi size nasıl kabul ettireceğim ben? Hani mevzuatta böyle bir madde yok ama.. Siz icat ettiniz bunu. Yeni bir kanun çıkarmış gibi uygulamaya koydunuz. Eee ben de sizin havanıza katılayım gayri.. Bir canlı TV söyleşisi sırasında, rektörlük makamından size el sallayayım..”

Aaaa. O da ne? Rektör öğrencilere el sallıyor. Öğrenciler hep bir ağızdan “yuh” çekiyor.. Rektör beyimiz “Tamam işte. Damarlarını yakaladım.. Buna itiraz edemezler artık” dercesine, makamından çıkıp, gençlerin arasına katılıp, gülümseme ile gençlere yaklaşıyor, nasılsınız diye sohbeti başlatmak istiyor… Ama nafile.. Verilen karşılık tam da rektör seçiminde öğrencilere bir şey sormamamız gerektiğini ispatlar şekilde: “Hiç utanmıyor musun sen.”

 

Akit, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU