Koronavirüs günlerinde cesaret

Doç. Dr. Umut Hacıfevzioğlu, Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Bir araştırma şirketinin koronavirüse ilişkin yaptığı anketin sonuçlarına bakılırsa virüse karşı herhangi bir önlem almayan bir kesimin varlığından söz edebiliriz. Kimi yorumcular bu durumu "cahil cesareti" deyimi ile açıkladılar.

Dile getirilen araştırma ve bu araştırmaya ilişkin yorumları dikkate alarak konumuza şu soruları sorarak başlayalım:

"Cahil bir insan gerçekten de cesur olabilir mi?" ve "Kendisi bir erdem olan ‘cesaret’ cehalet kavramıyla birlikte anılabilir mi?" Evet, Eski Yunan felsefe geleneğinde "cesaret" ana erdemlerden biriydi.

Antik dünyanın (sadece Antik Dünya ile de sınırlı değil) en büyük filozofları olarak kabul edilen Platon ve Aristoteles’in gözünde "cesaret" bir erdemdi.

Platon’un öğrencisi Aristoteles, "cesaret"i tıpkı cömertlik ya da samimiyet gibi karakter erdemleri arasında sayıyordu; ve karakter erdemleri insanın aşırılıklardan ya da eksiklikten kaçınarak orta olanı aramasını gerektiriyordu.

Savurganlığı, vermekte aşırılık, almakta ise eksiklik; cimriliği ise almakta aşırılık, vermekte eksiklik sergilemek olarak tanımlayan Aristoteles’in gözünde cömert kişi almakta da vermekte de ne aşırılık ne de eksiklik gösteren kişiydi. Benzer şekilde samimiyet, dalkavuklukla asık suratlılığın, alçakgönüllülük ise utangaçlıkla utanmazlığın ortasında yer alan karakter erdemleriydi. İşte kendisi bir erdem olan "cesaret" de tıpkı diğerleri gibi bir orta olma durumuydu; korkaklıkla, gözü karalık arasında...

Dikkat ederseniz Aristoteles’in kavrayışında erdemli kişi tek tek şeyler hakkında doğru yargıda bulunan kişi olarak karşımıza çıkıyor. Doğru "yargı"da bulunmak ise ister istemez bizi "akıl" üzerine düşündürtüyor; çünkü aklımızla yargıda bulunuyoruz. Sözü uzatmadan söyleyeyim o zaman; Aristoteles’e göre, kişinin erdemli eyleyebilmesi, yani aşırılık ve eksikliklerden kaçınarak orta olanı bulması "akıl" erdemlerinden "phronesis"e, yani pratik bilgeliğe sahip olmasını gerektiriyordu.

O halde Aristoteles’in perspektifinden yorumladığımızda kendisi bir karakter erdemi olan "cesaret", kendisi bir akıl erdemi olan pratik bilgeliğin varlığını gerektirir. Yalnız pratik bilgelik, bilgi sahibi olmak anlamına gelmez. Yani bir insan ne kadar çok şey bilirse o kadar bilgedir gibi bir ifadenin doğruluğu tartışmaya açıktır. Pratik bilgelik daha çok muhakemeye, yani akıl yürütme yetisine işaret eder. O zaman insan ister istemez şu soruyu sormadan edemiyor:

"Bir insan pratik bilgeliğe sahipse cahil kalabilir mi?"

Çünkü pratik bilgeliğe sahip olan bir insan kendisinde potansiyel olarak var olanı etkin hale getirmek için bilgi ve birikimini, özetle entelektüel kapasitesini geliştirmesi gerektiğini zaten muhakeme edebilir. Çünkü TDK sözlüğüne göre "cahil", muhakeme yeteneği olmayan değil, okumamış, belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan, tecrübesiz, genç, toy anlamlarına geliyor.

Yani, okumamış bir insanın da pekâlâ güçlü bir muhakeme yetisi olabilir. Yalnız böyle yetisi olan bir insanın kendisindeki eksiklikleri görerek bunları gidereceğini düşünüyorum.  Dolayısıyla bana göre, pratik bilgeliğe sahip olan bir insanın cahil kalması olanaklı değildir. Gelelim cesaret ile pratik bilgelik ilişkisine. Mademki cesaret pratik bilgelik gerektiriyor, cahil bir insanın cesarete sahip olduğunu söylemek de son derece tartışmalı bir ifadedir bana göre. Belki burada esas sorun bizzat deyimin kendisindedir.

Yani "cahil cesareti" yerine "gözü kara" ifadesi daha yerinde olur gibi geliyor bana. Şu pandemi sürecinde tüm dünyayı ve yaşamlarımızı allak bullak eden virüse karşı hiçbir önlem almamak, cesaret ile değil, olsa olsa "gözü kara" kavramıyla açıklanabilir.

Yalnız söz konusu gözü karalığın bedelini sadece gözü kara olan kişi değil, başta ailesi ve yakın çevresi olmak üzere tüm toplum ödüyor; burada ödenen bedelden kastım insan yaşamı. O halde koronavirüse karşı gözü kara tavırda olan kişilerin başta kendilerinin sonra da diğer insanların yaşamlarına karşı duyarlılık göstermediklerini söyleyebiliriz.

Unutulmamalıdır ki insan yaşamı üzerine tartışma dahi yapılamaz. Gözü kara bir tavır sergilemektense hepimiz sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, tedbirlerimizi almalı ve bu süreci birlikte sağlıkla aşmalıyız.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU