Erbil ile Bağdat anlaşmaya vardı… Hükümet Sözcüsü Adil: Bütçenin gönderilmemesi için hiçbir bahane bırakmadık

Erbil ile Bağdat hükümetleri bütçe konusunda anlaştı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için parlamentodan onay alması gerekiyor. Ancak uzmanlar parlamentodan geçmesi konusunda pek iyimser değil

Mustafa el-Kazımi - Mesrur Barzani / Fotoğraf: Twitter

"2021 bütçesiyle ilgili Irak hükümetiyle anlaşmaya vardık. Umarım anlaşma olduğu gibi uygulanır ve Iraklı siyasi taraflar bir kez daha Kürdistan halkının mali haklarının, hakkı yenen Kürdistan halkına karşı siyasi baskı olarak kullanılmasına izin vermez. Anayasal haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz."

Bu sözlerin sahibi Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) Başbakanı Mesrur Barzani.

Barzani, dün yayınladığı yeni yıl mesajında bütçe konusunda Bağdat merkezi hükümeti ile anlaşmaya varıldığını anayasal haklarından vazgeçmeyeceklerini belirterek duyurdu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


"Bütçenin gönderilmesi için hiçbir bahane bırakmadık"

Ülkede huzurun tesisi ve krizlerin bitmesi temennisinde bulunan IKB Hükümet Sözcüsü Dr. Cotyar Adil de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"IKB hükümeti, bütün krizleri çözmek ve halka hizmet için gayret ediyor. Hükümet, Irak Kürdistan Bölgesi'nin bütçe payının gönderilmemesi için hiçbir bahane bırakmadı."

Bütçe anlaşmazlığı Erbil ve Bağdat merkezi hükümetlerinin sorunlarının başında geliyor.

Taraflar sorunun çözümü daha önce birçok defa bir araya geldi ve anlaşmalar imzaladı ancak bir türlü yürürlüğe giremedi.

Bütçe krizi ne zaman başladı?

Irak, IKB'nin Mayıs 2014'te Bağdat'tan bağımsız bir şekilde petrol ihraç etme kararına tepki olarak Erbil'in anayasal hakkı olan yüzde 17'lik bütçe ile memur maaşlarını göndermedi.

Başbakan Nuri el-Maliki döneminde başlayan kriz, IŞİD'in ortaya çıkması, bağımsızlık referandumunun yapılması ve IKB'deki havalimanlarına yurtdışı yasağının uygulanmasıyla tam kördüğüm haline geldi.

Dönemin Başbakanı Haydar el-İbadi, Mart 2018'de yeniden IKB'deki memurların maaşlarını ödemeye başladı. 

 

Bağdat-Erbil arasında yeniden bütçe krizi çıktı
Erbil ile Bağdat hükümetleri bütçe konusunda anlaşmaya vardı / Fotoğraf: Twitter

 

250 bin varil petrole karşılık bütçe

Adil Abdulmehdi'nin Ekim 2018'de başbakanlık görevine gelmesiyle krizin çözümü için yeni bir anlaşma yapıldı.

Yapılan anlaşmaya göre Erbil yönetimi günde 250 bin varil petrolü Bağdat'a göndermeyi, merkezi hükümet de IKB'ye ayda 320 milyar dinar göndermeyi taahhüt etti. 

Ancak ülkede protesto gösterilerinin başlaması ve Abdulmehdi hükümetinin istifası gibi nedenlerden dolayı anlaşma rafa kaldırıldı.

Başbakan Mustafa el-Kazımi kabinesinin güvenoyu almasıyla sorunun çözümü için görüşmeler devam ederken, Irak Parlamentosu'nda bazı Şii ve Sünni milletvekillerinin birlik oluşturarak IKB bütçesinin gönderilmesine ilişkin tüm petrol ve gümrük gelirlerinin merkezi yönetime teslim etme şartı getirmesi yeni bir krize neden oldu.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için parlamentonun onayı gerekli

Yasa tasarısına tepki gösteren Kürt temsilciler ise kararı protesto ederek parlamentoyu terk etti.

Taraflar çözüm bulmak amacıyla tekrar görüşmelere başladı.

IKB Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani başkanlığında bir heyet, bütçe ve bütçe açığı mali yasasını görüşmek üzere Bağdat'a gitti.

Talabani başkanlığındaki heyet, bir dizi görüşme gerçekleştirdikten sonra Erbil'e geri döndü. 

Bütçe meselesiyle ilgili Bağdat'tan henüz resmi bir açıklama yapılmazken Başbakan Barzani, dün 2021 bütçesi için anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bütçe anlaşmasının yürürlüğe girmesi için Irak Parlamentosu'nun da onay vermesi gerekiyor.

Ancak uzmanlar anlaşmanın yürürlüğe girmesi konusunda pek iyimser değil.

IKB Salahaddin Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Salih Ömer İsa, anlaşmayı ve IKB-Irak ilişkilerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

 

Salih Ömer İsa
Salih Ömer İsa / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Anlaşmaya göre gümrük gelirleri ve günlük 250 bin varil petrol teslim edilecek"

İsa, IKB ile iyi bir diyalogu olan Başbakan Kazımi'nin sorunların çözümü için çaba gösterdiğini ancak engellerle karşılaştığını söyledi.

Kazımi'nin başarılı olmasını istemeyen grupların varlığına dikkat çeken İsa, "Normalde Irak'ta başbakanların eli güçlüdür ve büyük oranda ülke siyasetini o belirliyor. Ama Kazımi'nin parlamentoda güçlü bir desteğinin olmaması işleri zora sokuyor. Özellikle bazı gruplar Kazımi'nin başarılı olmasını istemiyor. Başarılı bir şekilde 2021 seçimlerine girilmesi istenmiyor" dedi.

IKB-Irak arasındaki sorunların başında bütçe meselesinin geldiğini ve Erbil yönetiminin sorunun diyalog ile çözülmesi için mücadele ettiğini aktaran İsa, "Taraflar arasında çözüm ülkenin istikrarı için çok önemlidir. Normalde Erbil'in bütçe payı yüzde 17'dir. Pay yüzde 12'ye düşürüldü. Erbil, çözüm adına iyi niyet göstergesi olarak buna da rıza gösterdi. Çünkü sorun yaşamak istemiyor" diye konuştu.

İsa, Erbil'in bunca iyi niyetine rağmen Irak Parlamentosu'ndaki bazı grupların Kürtlere karşı düşmanca tavır içerisinde olduğunu belirtti.

Hükümetler arasında varılan anlaşmanın sadece bütçeyi kapsadığını ve bunun bir başlangıç olduğunu kaydeden İsa, anlaşmanın içeriğine dair şu bilgileri paylaştı:

"Anlaşmaya göre Erbil, gümrük ve sınır kapılarından elde ettiği gelirin yüzde 50'sini Bağdat merkezi hükümetine teslim edecek. Ayrıca günlük 250 bin varil petrolü de SOMO'ya (Irak Petrol Pazarlama Şirketi) gönderecek. Buna karşılık Bağdat'ta 2021 bütçesinin yüzde 12'sini Erbil'e verecek. Hükümetler bu konuda mutabık kaldı ancak nihai karar parlamentonundur. Eğer bu anlaşma onaylanırsa önümüzdeki yıllar içinde bu devam edecek. Ancak anlaşma onaylanmazsa bu ikili ilişkilerinin daha da derinleşmesine yol açacak ki bu iki taraf içinde çok kötü sonuçlar doğuracaktır."

 

Nevzad Şukri
Nevzad Şukri / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Bütçe anlaşması parlamentodan onay almaz"

Salahaddin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nevzad Şukri ise İran ve ona yakın Şii gruplar nedeniyle anlaşmanın yürürlüğe girmesi konusunda pek iyimser değil.

Şii grupların karşıtlığı nedeniyle anlaşmanın parlamentodan onay almasının zor olduğuna vurgu yapan Şukri, "Mukteda el-Sadr, Hadi Amiri, Qeys Ğazali (Kays Gazali) ve Hizbullah gibi grupların birçoğu anlaşmaya karşı çıkıyor. Bunların siyaseti Kürt karşıtlığı üzerine kurulu. Dolayısıyla anlaşmanın parlamentodan onay alacağını düşünmüyorum" dedi.

Söz konusu grupların bütçe, 140 maddenin uygulanması ve Şengal Anlaşması gibi birçok anlaşmaya karşı çıktığını ifade eden Şukri, şunları kaydetti:

Mesela geçenlerde Şengal için anlaşma sağlandı. Fakat bırakın anlaşmanın yürürlüğe girmesini gelen bazı bilgilere göre daha 2-3 gün önce çok sayıda Şii milis bölgeye yerleştirildi. İrancı grupların varlığı nedeniyle ülke siyaseti bir kriz içerisinde. Bu birçok sorunu körüklediği gibi Erbil-Bağdat sorunlarını da bir çıkmaza sürüklüyor. Özellikle İran, Kürtlerin elde ettiği kazanımları bertaraf etmek için yoğun bir çaba içerisinde. Çözüm için pek iyimser değilim.

Çözümsüzlük dayatan Şii grupların varlığına rağmen Erbil yönetiminin diyalogdan başka çaresinin olmadığını aktaran Şukri, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kabul etmesek ne yapabiliriz? Hiçbir şey. Bu süreçte Kürtler, Bağdat'ı anlaşmaya zorlamak için Irak'ta Şii gruplar dışındaki aktörler, ABD, İran ve Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeli. Bu ülkelerin Irak üzerinde büyük etkisi var. Çözüm için Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kurumlar da dahil edilmelidir. Çünkü ülke tam olarak bir siyasi kriz içerisinde ve büyük kırılmalar yaşanabilir. Sistem yavaş yavaş çökmeye doğru evriliyor. Dışardan yardım edilmezse ekonomik olarak da çökebilir.

"Irak'ta şu an iki tane hükümet var. Biri Kazımi'nin bir diğeri de İrancı silahlı milislerin olduğu iki hükümet var" diyen Şukri, sözlerini şöyle tamamladı:

Gerçek niyetini bilmesek de Kazımi'nin Erbil ile ilişkilerini geliştirmek istediği çokça dillendiriliyor. Kazımi, başbakan ama ne kadar etkili? İran yanlısı silahlı milisler kanun ve yasalara aldırış etmeden şehir merkezinde gövde gösteri yapıyor, tehdit ve istedikleri gibi tasarrufta bulunabiliyor. Kürt karşıtlığıyla bilinen bu silahlı gruplar mı yoksa Kazımi mi daha etkin belli değil. Anlaşmaya karşı çıkan, Kazımi'ye kafa tutan bu gruplara rağmen bütçe anlaşması yürürlüğe girer mi, doğrusu pek ihtimal vermiyorum.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU