Süleymani için Türkiye'de anma programı düzenlenmesi tartışmaya yol açtı… Saadet Partili Bitmez: Mezhep ve ırk ayrımıyla Müslümanların bölünmesine karşıyız

Bir yıl önce ABD tarafından Irak'ta öldürülen Süleymani için Türkiye'de 2 Ocak'ta düzenlenecek çevirim anma programına siyasi parti temsilcilerinin katılması tartışma konusu oldu. Bitmez ve Güneş, iddialara cevap verdi

Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, 3 Ocak 2020'de Bağdat'ta ABD tarafından öldürüldü / Fotoğraf: AA

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, 3 Ocak 2020'de, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) insansız hava araçlarıyla (İHA) Bağdat Uluslararası Havalimanı'na yakın bir yerde düzenlenen saldırıda öldürüldü. 

ABD-İran arasında gerginliğe yol açan suikastın üzerinden bir yıl geçmek üzere. 

Bu nedenle İran İslam Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği, Süleymani için anma programı düzenleyecek.

Anma programı, 2 Ocak 2021 tarihinde saat 15.00'te çevirim içi gerçekleştirilecek. 

Programa İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Ferazmend, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, avukat-eğitimci yazar Emin Güneş, araştırmacı-eğitimci Hüseyin Taş ve araştırmacı-eğitimci Aydın Altay konuşmacı olarak katılacak. 

EqgUXisW8AAnD5t.jpeg
İran'ın Ankara Büyükelçiliği 2 Ocak'ta Kasım Süleymani için anma etkinliği düzenliyor. Etkinliğe Türkiye'deki bazı siyasi parti temsilcileri katılacak / Fotoğraf: Büyükelçilik


"Direniş yolu şehidi…" 

Etkinliğin duyurusu ve afişi tartışmaya yol açtı. Zira duyuruda Kasım Süleymani için kullanılan "Şehadetinin yıldönümünde direniş yolu şehidi Kasım Süleymani" ifadeleri dikkat çekti. 

Sosyal medyada kimi kullanıcılar, Süleymani'nin Suriye'de binlerce çocuğun "katili" olduğunu iddia ederek Saadet Partisi ve HÜDA PAR temsilcilerinin etkinliğe konuşmacı olarak katılmasını eleştirdi. 

Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Üyesi Yılmaz da eleştirdi

Eleştiride bulunanların arasında Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Siyaset Bilimcisi Dr. Murat Yılmaz da yer aldı. 

"İslamcılık" diye başka bir ülkenin menfaat ve kurumlarını savunmanın artık bitmesi gerektiğini belirten Yılmaz, "Herhangi bir Türk subayı, özel harpçisi yahut istihbaratçısı için İran'da buna benzer bir toplantı yapılabilir mi? İran'daki siyasetçi, gazeteci, aydın, Türkiye Büyükelçisi böyle bir toplantıya katılabilir mi? Bu hayal dahi edilemezken Türkiye bu rezalete nasıl izin verebilir?" diye tepki gösterdi. 

Murat Yılmaz.jpg
Siyaset Bilimci Murat Yılmaz, etkinliğe tepki gösterdi / Fotoğraf: Facebook

"Buna izin verecek hukuk sisteme ve ülke var mı?" 

Birbiri ardına eleştirilerin sıralayan Yılmaz Saadet Partisi'ne de isim vermeden Milli Görüş üzerinde şu sözlerle tepki gösterdi: "Başka bir ülkenin üstelik Özel Kuvvetler Komutanı'nın anma toplantısına katılmak değil, milli görüşle, hiçbir millilik kıstasıyla bağdaşmaz... Buna izin verecek bir hukuk sistemi yahut bunu hazmedecek bir ülke var mıdır acaba?" 

Sosyal medyada kimileri tarafından "şehit" kimilerince de "katil" olarak nitelenen Süleymani'nin anılmaması gerektiği görüşü fazlaca gündeme getirildi. 

"Türk bir komutan için Tahran'da benzer bir toplantı düzenlense İranlılar katılır" 

Independent Türkçe'ye açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı  Bitmez, yapılanların tartışmadan ziyade iftira boyutuna gittiğini söyledi. 

Süleymani için düzenlenecek anma programına konuşmacı olarak katılmasının eleştirilecek bir yönünün olmadığını bu nedenle tartışmaları anlamsız bulduğunu ifade eden Bitmez, şehit edilen üst düzey bir Türk komutan için Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği'nde anma töreni düzenlenmesi halinde İran'da siyasi parti temsilcilerinin bu programa katılabileceğine inandığını söyledi. 

Saadet Partisi ve daha önce temsil ettikleri siyasi partilerin mensupları olarak bugüne kadar hep Müslümanların birliğini ve beraberliğini savunduklarını dile getiren Bitmez, "Mezhep ve ırk ayrımının kullanılarak Müslümanların ve ülkelerimizin parçalanmamasına karşı çıkan bir yapıyız" dedi. 

Bitmez.jpg
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Kasım Süleymani ile biri 2011 diğeri de 2014 olmak üzere iki kez görüştüğünü, onun üzerinden yapılan tartışmaları anlamsız bulduğunu söyledi / Fotoğraf: AA


"Kasım Süleymani ile iki kez görüştüm" 

Kasım Süleymani'nin öteden beri Filistin ve Kudüs davasına her türlü desteği veren bir insan olarak tanıdığını aktaran Bitmez, şunları kaydetti: 

"Bunu ben yakinen biliyorum. Kendisiyle de hayattayken iki kez görüşme imkanımız oldu. İlkinde 2011 ikincisinde ise 2014 yılında Kasım Süleymani ile Tahran'da görüştüm. Hem Türkiye'deki Müslümanlar hakkındaki samimi duygularını hem İslam dünyasının birliğine bütünlüğüne yönelik düşüncelerini hem de emperyalizme karşı yani Amerika ve İsrail'in bu bölgenin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelik girişim ve hedeflerine karşı duruşunu, direncini ve direnişine şahit olmuş bir insanım." 

"Bunlar insanların birliğini bozmaya yönelik iftiralardır" 

Filistin Başbakanı İsmail Heniyye'nin bizatihi cenazesine giderek Süleymani hakkında söylediği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yi arayarak taziye dileklerini ilettiğini iki cumhurbaşkanı arasında "şehit" ifadesinin kullanıldığını hatırlatan Bitmez, "Bu yönüyle bakıldığında sosyal medyada gündeme getirilenler iddiadan öte bir anlam ifade etmiyor. Bunların Türkiye'de insanların birliğini beraberliğini bozmaya yönelik iftiralar olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

Programın İran İslam Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliğince tertip edildiğini aktaran Bitmez, Saadet Partisi Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından kendisinin görevlendirildiğini belirtti. 

Bitmez, Süleymani için düzenlenecek programa katıldığı için Milli Görüş'ün eleştirilmesine de sert tepki gösterdi. 

"Aramıza sokulan nifak tohumlarına karşı dikkatliyiz"

Hasan Bitmez, söyledi: 

"Bu tür iddia ve ithamlar Saadet Partisi'ne asla yakıştırılmaz. Biz ne İrancıyız ne de mezhepçiyiz. Ülkemizin birliği, bütünlüğü konusunda hep mücadele vermiş bir anlayışın temsilcileriyiz. Bununla birlikte komşularımızla, İslam ülkeleriyle de birlik ve beraberlik içinde olmamız, onlarla yardımlaşmamız, onlara ve bize karşı planlanan emperyalist girişimlere de birlikte tavır göstermemiz gerektiğini savunuyoruz. Ben, Hanefi mezhebinin bir mensubuyum. Ehli sünnetim ama bu, bir başka mezhebin mensubuna düşmanlık yapmamı gerektirmiyor. Ehli kıbleyi, biz her zaman İslam dairesi içerisinde görüyoruz. Caferiler ve Şiiler de ehli kıble ve Müslümandırlar. Bunu böyle biliyoruz. Aramıza sokulan ırkçılık ve mezhepçiliğe ilişkin nifak tohumlarına karşı da dikkatliyiz."

Emin Güneş.jpeg
HÜDA PAR GİK Üyesi Avukat Emin Güneş, etkinliğe partisini temsilen katılmadığını söyledi / Fotoğraf: İlke Haber Ajansı


Güneş: "Kasım Süleymani şehittir" 

Etkinliğe konuşmacı olarak katılacaklardan biri olan avukat Emin Güneş, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel İdare Kurulu üyesi. Ancak Güneş, siyaseçi kimliğiyle değil, hukukçu ve eğitimci kimliğiyle katıldığını söyledi.

Tartışmalar konusunda kimseyi muhatap almadığını ifade eden Güneş, "Herkes bildiğini yapıyor ve yazıyor. Kasım Süleymani'yi beğenen olduğu gibi beğenmeyenler de var. İnsanlar, peygamberleri bile eleştirmişler bizi mi eleştirmeyecekler" dedi. 

"HÜDA PAR adına programa katılıyor değilim" diyen Güneş, "Bana göre Kasım Süleymeni şehittir. İran'daki bilim adamı Fahrizade'ye yönelik suikastı da lanetledim. Programda HÜDA PAR'ın görüşlerini değil, kendi fikirlerimi dile getireceğim. Kasım Süleymani için dediğim her şeyin arkasındayım. Bana göre kesinlikle şehittir" değerlendirmesinde bulundu. 

Kasım Süleyami'nin emperyalizme karşı savaşan bir mücahid olduğuna inandığını söyleyen Güneş, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Kasım Süleymani'yi İsrail ve siyanizme gösterdiği tavrırdan dolayı tutuyorum. Dünyanın neresinde bir insan, küresel siyonizme bir fiske atsa ben onu alkışlıyorum. Silah sıkarsa ben onu anlından öperim. Benim davam onunla. Süleymani öldürüldüğünde onun için 'şehittir" diyerek ABD'ye tepki gösterdim. Hala aynı görüşteyim. Etkinliğe katılıp bildiklerimi aktaracağım." 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU