İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in ABD tarafından Bağdat Havaalanı yakınlarında düzenlenen saldırı sonucunda öldürülmesinin birinci yıl dönümü yaklaşıyor. Irak Yüksek Yargı Konseyi dün, saldırıya ilişkin devam eden soruşturmalarda ileri aşamalara ulaşıldığını duyurdu.
Irak Yüksek Yargı Konseyi Medya Merkezi sorumlusu Yargıç Haydar Ali Nuri şu açıklamada bulundu:
"Yetkili mahkeme soruşturmada mesafe kat etmiş ve tüm yönlerini tamamlamıştır. Davacıların ifadeleri kayıt altına alındı ve Bağdat Uluslararası Havalimanı çalışanlarından saldırıya tanık olanların ve güvenlik hizmetleri personelinin ifadeleri dinlendi. Böylece saldırıya ilişkin deliller toplandı. Bağdat Uluslararası Havalimanı'nda görevli yetkililerin ve saldırı anında olay yerinde bulunan bazı G4S çalışanlarının da ifadeleri alındı. Diğer yandan Irak Dışişleri Bakanlığı'nın ve İran’ın Bağdat Büyükelçiliği’nin temsilcilerinin de ifadelerine başvuruldu. ABD Başkanı Donald Trump'ın, Süleymani'nin öldürülmesi emrini verdiği resmi açıklamaların yer aldığı video görüntülerine ulaşıldı. Bu davanın soruşturulmasından sorumlu olan Merkezi Soruşturma Mahkemesi’ndeki yetkili soruşturma hakiminin açıklamalarına göre soruşturma işlemleri tamamlandıktan sonra, önümüzdeki günlerde sanık ve suikasta karışanlar aleyhine uygun adli kararların verilmesine tanıklık edilecek."
Irak yargısının cinayete karışan taraf aleyhine vereceği kararların niteliği veya uygulama yetkisi ise bilinmiyor. ABD ve cinayetin sorumluluğunu üstlenen Başkan Donald Trump bunu Demokrat rakibi Joe Biden karşı yürüttüğü ve kaybettiği son seçim kampanyası sırasında güvenlik düzeyindeki en önemli yabancı başarılarından biri olarak niteliyordu.
Irak yargısının Başkan Trump'ı kovuşturmasını olası görmeyen bir yargı kaynağı Şarku’l Avsat’a şunları söyledi:
"Saldırı, Irak topraklarında gerçekleştiği için Irak yargısı olayla ilgili soruşturma açmak zorunda. Ancak Başkan Trump'ı kovuşturma kabiliyetini olası görmüyorum. Duruşmanın göstermelik ve amacının da siyasi tatminden ibaret olmasını bekliyorum. Duruşma etkilenen tarafların, yani Haşdi Şabi ve Tahran'ın arzusuyla uyumlu gerçekleşecek. Gerçek şu ki Irak veya dünyadaki herhangi bir yargı tarafından ABD Başkanı aleyhinde verilebilecek kararlar anlamsızdır. Aynı şekilde kanuni dokunulmazlık ile korunan ABD ordusuna karşı verilen kararların da bir anlamı olmayacaktır. Evet, yargı Iraklıların cinayete karıştığını ispat ederse bu davada kendileri aleyhinde hükümler verebilir. Ancak ben bunun ispat edilme olasılığını uzak görüyorum."
Diğer yandan dün, "Ebu Ali el-Askeri" lakaplı "Hizbullah Tugayları" yöneticisi Hüseyin Mu`nis hakkında terör yasasının 4’üncü maddesi doğrultusunda tutuklama emri çıkarıldı. Mu’nis, geçtiğimiz hafta Yeşil Bölge'nin ve ABD Büyükelçiliği’nin bombalanmasına karışan unsurların tutuklanması sebebiyle Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi'yi hedef almış ve tehditlerde bulunmuştu.
Yüksek Yargı Konseyi Mu`nis hakkında tutuklama emri çıkarıldığı ile ilgili bir yalanlama veya teyit açıklaması yapmazken İran’a müttefik gruplara yakın medya kuruluşları bu iddiayı yalanladı. Oldukça gizemli bir isim olarak bilinen Mu’nis’in ABD ve Irak hükümetine karşı aşırılık yanlısı pozisyon aldığı belirtiliyor. Aynı zamanda Velayet-i Fakih’e de sadık olduğuna dikkat çekiliyor.
Geçtiğimiz temmuz ayında Bağdat'ta silahlı gruplar tarafından uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Irak Güvenlik Uzmanı Hişam el-Haşimi, suikasttan önce şunları söylemişti:
"Asıl adı Hüseyin Mu'nis olan El-Askeri, Hizbullah Tugayları Şura Konseyi'nin bir üyesi ve güvenlik danışmanı olarak çalışıyor."
Askeri’nin, Başbakan’a yönelik tehditlerini eleştiren Asaib Ehlil Hak örgütü yöneticilerinden Mahmud er-Rebii, resmi Irak televizyonuna yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Ebu Ali el-Askeri’yi tanımıyoruz. Sosyal medyada dolanan haberlerden ve verilen tepkilerden etkilenildi. Asaib Ehlil Hak örgütü Askeri'nin paylaştığı Twitter mesajı durumu daha da gergin hale getirdiğini düşünüyor."
Diğer yandan İran'a bağlı silahlı gruplar, Uluslararası Koalisyon güçlerine lojistik malzeme sağlayan konvoylara yönelik sürekli saldırılar kapsamında dün ülkenin güneyindeki Divaniye ilinde bir konvoyu hedef aldılar. Bu, son 24 saat içinde gerçekleşen ikinci saldırı oldu. Söz konusu gelişme, yerel gözlemcilerin, ateşkes açıklamalarına ve saldırıları kınamalarına rağmen bu grupların faaliyetlerini durdurmayacaklarına olan inancı pekiştirdi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat
© The Independentturkish
