Kayıp kara delik aranıyor: NASA araştırmasının başında Türk asıllı Kayhan Gültekin var

"Güneş kütlesinin milyarlarca katından fazla kütleye sahip bir şeyi hareket ettirmek gerçekten çok zordur"

(NASA)

Gökbilimciler, Abell 2261 isimli galaksi kümesinin merkezinde neden süper kütleli bir kara delik tespit edemediklerini çözmeye çalışıyor. NASA'nın en güçlü teleskoplarından ikisinin kullanıldığı araştırmaya Türk asıllı bir gökbilimci, Doç. Dr. Kayhan Gültekin liderlik ediyor.

Doktorasını kara delikler üzerine yapan ve şu anda Michigan Üniversitesi'nde görev alan Gültekin ve ekibinin yeni makalesine göre, Chandra X-ray Teleskobu ve Hubble Uzay Teleskobu’yla yapılan son gözlemlerde de kümenin merkezindeki bir galakside bulunması gereken devasa kara deliğe dair yeterli kanıt elde edilemedi.

Amerikan Astronomi Topluluğu'nun dergisinde yayımlanan makalede detaylarıyla açıklanan gözlemler, söz konusu galaksinin geçmişte başka bir galaksiyle birleştiğini ve bu nedenle yeni oluşan büyük kara deliğin dışarı fırlamış olabileceğini öne sürdü. Ancak NASA’ya göre bu gözlemlerin, devasa bir kara deliğin izlerini yakalayacak kadar hassas olmaması da ihtimal dahilinde.

Forbes’un haberine göre gökbilimciler, kara deliğe düşerken aşırı ısınan ve X-ışınları üreten bir materyali aramak için Chandra X-ray Teleskobu’nu kullandı ama böyle bir kaynak tespit edemedi. Bunun ardından araştırmacılar, gözlemlenen konumların hiçbirinde kara delik bulunmadığı ya da malzemenin, algılanabilir bir X-ışını sinyali üretemeyecek kadar yavaş çekildiği sonucuna vardı.

Batı Virginia Üniversitesi’nden gökbilimci ve makalenin yazarlarından Sarah Burke-Spolaor’a göre galaksinin tarihindeki herhangi bir dönemde dev bir kara delik barındırdığı kesin. Ancak ipuçları, dünyanın en hassas optik, röntgen ve radyo teleskoplarının kullanıldığı araştırmalardan şimdiye kadar kaçınmayı başardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zira ekip, bugüne dek geliştirilen en iyi X-ışını teleskoplarından birini kullanarak galaksi kümesini 36 saat boyunca gözlemledi ama kayıp kara deliği tespit edemedi.

Makalenin başyazarı Kayhan Gültekin ise bu kara deliğin, “yerçekimsel dalga geri tepmesi” diye bilinen bir süreç sonunda galaksinin merkezinden atılmış olabileceğini söyledi.

Gültekin’in aktardığına göre bu süreç, birbirinin etrafında dönen iki kara delikle başlıyor. Birbirlerinin yörüngesinde dönerken her bir kara delik, yerçekimi dalgaları yayıyor ve birbirlerine yaklaştıkça dalgalar da güçleniyor. Yerçekimi dalgaları bir şekilde asimetrik yayılırsa, momentum da belirli bir yönde gelişiyor. Bu dalgalar belirli bir yönde çok fazla momentum taşırsa, nesnenin diğer yönde hareket etmesi gerekiyor. Bu durumda söz konusu nesne, galaksinin merkezinde bulunamayan bu (ikili veya birleşmiş) kara delik oluyor.

Bilim insanı, geri tepmenin ne kadar hızlı olduğunu belirlemek için karmaşık hesaplamalar gerektiğini söylüyor. Ancak en iyi tahminler, maksimum değeri 5 bin kilometre saatin (ışık hızının yüzde 1,7'si) üzerine çıkarıyor.

Gültekin, "Bu da karadeliği galaksinin dışına atıp yitirmek için yeterli" diyor ve ekliyor:

Böylece kara delik, galaksilerarası uzayda dolaşmaya başlar.

Gültekin, teorik hesaplamalara göre parlak bir galaksi kümesinin süper kütleli kara deliğini kaybetmesinin tek mantıklı açıklamasının, nesnenin galaksiden fırlatılması olduğunu ifade ediyor. Burke-Spolaor ise ihtimali şöyle yorumluyor:

Güneş kütlesinin milyarlarca katından fazla kütleye sahip bir şeyi hareket ettirmek gerçekten çok zordur.

 

Independent Türkçe, Forbes

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU