Rusya, Orta Afrika Cumhuriyeti'ne yüzlerce asker ve ağır silah gönderdi

Muhalefet grupları, Moskova destekli Devlet Başkanı'nın iktidarını devirmekle tehdit ediyorlar

Cumartesi günü Bangui’de bir seçim mitingi sırasında Orta Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın konvoyu etrafında etten duvar ören Cumhuriyet Muhafızları, Rus paralı askerleri ve BM güçleri (AFP)

Moskova tarafından desteklenen Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) Devlet Başkanı Francois Faustin-Archange Touadera'ya muhalefet eden üç isyancı grubun ‘darbe girişiminden' sonra, yeni başkanlık ve parlamento seçimlerine birkaç gün kala Rusya'nın OAC'deki siyasi krize yönelik güçlü müdahalesinin detayları gün yüzüne çıktı. Fransız Haber Ajansı (AFP), dün (pazartesi) başkent Bangui'de hayatın normale döndüğünü ve Noel hazırlıkları yapıldığını, ancak 2013'teki dehşet verici anılar akıllarında halen tazeyken, insanların tehdidi görmezden gelmelerinin zor olduğunu kaydetti. O dönemde, çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ‘Seleka' adlı silahlı gruplardan oluşan bir ittifak, Devlet Başkanı Francois Bozize yönetimini devirmiş, geriye başkent Bangui ve diğer şehirlerde binlerce ölü bırakmıştı.

Kremlin, dün OAC'de olanlardan duyduğu ‘büyük endişeyi' dile getirdi. Kremlin'den yapılan açıklamada ayrıca Devlet Başkanı Touadera'nın isyana karşı koymasına yardım etmek için yüzlerce Rus askeri personelinin konuşlandırıldığı ve ağır silahlarla donatıldıkları bildirildi. Moskova resmi düzeydeki faaliyetleriyle ilgili gizliliği korusa da özellikle OAC Silahlı Kuvvetleri'nin Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı paralı askerlerle birlikte Devlet Başkanı'nın ikinci kez seçilmesini engellemeye çalışan isyancı grupları mağlup etmelerinin ardından, sahadaki gelişmeler, Rusya'nın bu ülkeye yönelik müdahalesinin genişlediğine işaret ediyor.  İsyancılar, Lobaye bölgesini yönetim merkezi olan Mbaiki şehrini ele geçirmeyi başarmışlardı ve bu da bölgenin merkezi üzerindeki kontrollerini ülkenin en güvenli yeri olarak kabul edilen OAC'nin başkenti Bangui'nin güneyine ve batısına doğru genişletmeleri anlamına geliyordu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov dün yaptığı açıklamada, “OAC'den gelen haberler endişe verici. Bildiğimiz kadarıyla şu ana kadar Rus vatandaşlarının hayatlarına yönelik bir tehdit yok. Haberleri bu kadar yakından izlememizin sebeplerinden biri de bu” ifadelerini kullandı.

AFP, dün akşam bir Rus diplomatın Rusya'nın OAC'ye asker gönderdiği şeklindeki iddiaları reddettiğini, ancak diplomatın sözlerinden, bunların paralı asker olma ihtimali olduğunun anlaşıldığını aktardı.

Öte yandan Rusya'nın Birleşmiş Milletler Barışı Koruma Misyonu'nun (UNAMIR) bir parçası olarak OAC'de konuşlu olan ve saldırılara maruz kalan askerlerine takviyelerde bulunan Ruanda ile askeri iş birliği yaptığının duyurulması, Moskova'nın bu ülkedeki askeri varlığını güçlendirme çabasına ek bir işaret olarak görüldü. Bununla birlikte Moskova bu adımı,  Rusya ile Ruanda arasında 2017 yılında imzalanan bir askeri iş birliği anlaşmasına dayandırdı.

OAC Devlet Başkanı'nın güvenliği, uzun zamandır özel Rus askeri şirketleri tarafından istihdam edilen korumalara emanet ettiği biliniyor. Ancak dün basında yer alan haberlerde, Rus ordusu, başkent Bangui sakinlerine büyük çaplı bir saldırı düzenlenebileceği gerekçesiyle şehri terk etmeleri çağrısında bulunduğu ve Devlet Başkanı'nın ‘Rus ordusu tarafından daha sıkı bir koruma altında alındığı' belirtildi.

Verilere göre üç güçlü silahlı gruptan oluşan koalisyonun katıldığı darbe girişimi, 27 Aralık Pazar günü yapılacak başkanlık seçimlerini kesintiye uğratmayı hedefliyor. Ülkenin büyük bölümünü kontrol eden isyancı güçlerin ana yollar boyunca Bangui'ye doğru ilerlemesi, Ruslar arasında Moskova destekli yetkililerin yönetimden düşebilecekleri korkusunu artırdı.

Haber ajansları, bir güvenlik kaynağından ve başkent havaalanındaki bir kaynaktan, son iki gün içinde OAC'nin başkentine birkaç Rus uçağının indiğini ve yüzlerce asker ve ağır silah getirildiği bilgisini aktardı.

OAC Devlet Başkanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den 2017 yılında ülkenin silahlı kuvvetlerini silah ve mühimmatla donatmasına yardım etmesini istedi. Verilere göre OAC hükümeti ile askeri iş birliğinin başlamasından bu yana askeri tatbikatlardan çeşitli yerlerde birlik konuşlandırmaya ve Devlet Başkanlığını korumalarına kadar Rusya bu ülkede giderek daha aktif hale geldi. Bu da OAC'ni birkaç ay içinde Rusya'nın kıtadaki askeri varlığının güçlü bir sembolü haline getirdi.

Bir diğer gelişmede ise Rusya Devlet Başkanlığı Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov cumartesi günü OAC'deki mevkidaşı Sylvie Baipo Temon ile görüştü. Görüşmede, genel seçimler de dahil olmak üzere, OAC ve çevresindeki son gelişmeler ele alındı. Moskova, OAC'nin mevcut Devlet Başkanı'nın yaklaşan seçimlerde görev süresini uzatmayı başarmayı umuyordu. Ancak isyancı grupların ittifakı olan Demokratik Muhalefet İttifakı, pazar yapılacak günü seçimleri ‘barış ve güvenlik sağlanana kadar' erteleme çağrısında bulundu. Rus çevreleri ise bu ittifaka başkanlık eden eski OAC'nin devrik lideri Francois Bozize'yi mevcut Devlet Başkanı'nı devirmek ve seçimleri ertelemek için isyancı silahlı grupları örgütlemekle suçluyor.

Devrik lider, önümüzdeki seçimlerde mevcut Devlet Başkanı'nın karşısına başlıca rakip olarak çıkması bekleniyordu. Ancak OAC Yüksek Mahkemesi, cinayet, keyfi gözaltı ve işkence dahil olmak üzere bir dizi suçlamayla aranan Bozize'nin seçimlere katılmasını yasakladı. Muhalefetin şiddet olaylarının patlak vermesi nedeniyle seçimlerin ertelenmesi çağrılarına rağmen, yetkililer seçimlerin planlanan zamanda yapılması konusunda ısrar ediyorlar.

OAC hükümet sözcüsü Ange Maxime Kazagui yaptığı açıklamada, “Yedek plan yok. Seçimler 27 Aralık'ta yapılacak” ifadelerini kullandı.

Öte yandan AFP'nın haberine göre Fransa Cumhurbaşkanlığından bir kaynak, ‘bazılarının güç kullanarak iktidarı ele geçirme planlarını yeniden harekete geçirecek herhangi bir istikrarsızlık dönemini' önlemek için seçimlerin pazar günü yapılması gerektiğini söyledi. Kaynak, Rusya ve Ruanda tarafından gönderilen takviye güçlerle ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, Birleşmiş Milletlerin (BM) ‘son birkaç gündür görevini iyi bir şekilde yerine getirdiğine' dikkati çekti.

Moskova, ekonomik yatırımlar ve ‘paralı askerler' aracılığıyla Afrika'daki varlığını güçlendiriyor

Basında yer alan haberlerde, Rusya'nın Afrika'daki varlığını birçok Afrika ülkesinde faaliyet gösteren Wagner grupları aracılığıyla genişletmesinin, çoğu durumda Rus düzenli ordusu için doğrudan askeri varlığının habercisi olduğuna işaret edildi.

Rusya'nın Afrika'ya yönelik güçlü ilgisi, Rus lider Vladimir Putin'in göreve gelişinin ardından 2012 yılından bu yana hız kazandı. Putin o dönemde Afrika ülkeleriyle ilişkilerin güçlendirilmesinin Rusya'nın dış politika önceliklerinden biri olduğunu söyledi.

Moskova'nın genel olarak Afrika'daki varlığını ve Sovyetler Birliği döneminden bu yana Afrika ülkeleriyle arasındaki tarihi bağları güçlendirmeye çalıştığı bir sır değil. Ancak propaganda ve ideolojik propagandacıların çabalarının hakim olduğu dönemlerin aksine özellikle bazı Afrika ülkelerinde dış politika seçeneklerini çeşitlendirme yönündeki pragmatizm ve doğrudan çıkarlar, bu yaklaşımı güçlendirmede belirleyici unsurlar haline gelmiştir.

Rusya'nın hırsı, Batılı güçlerin Moskova'nın Afrika'daki genişlemesiyle ilgili korkularını artırdı. Bu durum, Orta Afrika Cumhuriyeti dahil olmak üzere birçok Afrika ülkesinde Rusya ve Fransa arasında ‘rekabeti' artırdı. Ayrıca Rus uzmanların, nüfuzunun yıllar içinde net bir şekilde azaldığını söylediği ABD ile rekabeti de artırıyor. Rusya, 2015 yılından bu yana 12 Afrikalı liderin Moskova'yı ziyaret etmesiyle bölgedeki siyasi bağlarını güçlendirdi. Yalnızca 2018 yılında Afrika'dan Rusya'ya altı ziyaret yapıldı. Rusya, geçtiğimiz yıl Soçi'de ilk Rusya-Afrika zirvesini düzenledi.

Afrika'da önemli bir savunma ortağı olan Rusya, aynı zamanda bölgedeki en büyük silah tedarikçisidir.  2014 yılından bu yana yaklaşık 19 Afrika ülkesi ile askeri iş birliği anlaşmaları imzalayan Rusya, 2017 ve 2018 yıllarında Angola, Nijerya, Sudan, Mali, Burkina Faso ve Ekvator Ginesi ile askeri anlaşmalar yaptı.

Rusya son olarak, Afrika ülkelerinden Sudan ile Port Sudan'da bir Rus deniz askeri üssü kurmak için anlaşma imzalandığını duyurdu.

Ancak Rusya'nın Afrika ülkeleriyle askeri iş birliği anlaşmaları resmi boyutla sınırlı değil. Zira özellikle Moskova'nın geniş siyasi ve ekonomik kazanımlar elde etmeyi umduğu birçok Afrika ülkesinde Rus özel askeri şirketlerinin aktif  olduğuna işaret eden haberler basında yer alıyor. OAC, Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı paralı askerleri iç çatışmalarda kullandığı tespit edilen başlıca ülkeler arasında yer alsa da söz konusu paralı askerlerin faaliyetlerinin çok sayıda Afrika ülkesini kapsayacak şekilde genişlediği biliniyor.

OAC'de olduğu gibi, diğer birçok durumda ‘paralı askerlerin' bir ülkeye girişi, Rus askeri ‘uzmanlarının' veya düzenli ordu birliklerinin de peşlerinden geleceğinin işareti olarak görülüyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

DAHA FAZLA HABER OKU