"Dünyanın en çirkin orkidesi" ve "kızartma tavası": Bilim insanları 2020'deki keşiflerini açıkladı

Bazı türler şimdiden yok olma tehdidi altında

Çirkin orkidenin adı Gastrodia agnicellus (Reuters)

Birleşik Krallık'ta (BK) bulunan Kew Kraliyet Botanik Bahçeleri'ndeki (Kew’s Royal Botanic Gardens - RBG Kew) bilim insanlarına göre, 2020’de kayıtlara 156 yeni bitki ve mantar türü geçti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yeni türlerin üçte biri orkidelere ait. Ancak aralarından biri, bilim insanları tarafından “dünyanın en çirkin orkidesi” diye nitelendirildi. Madagaskar’da bulunan tuhaf orkidenin kahverengi çiçekleri 11 milimetre. Bitkinin sinekler yoluyla tozlaştığı tahmin ediliyor.

RBG Kew’e göre, söz konusu orkide çoğu zaman nemli bir ormana yerin altında kalıyor. Ancak çiçek açtığı zaman “fark edilebilir derecede misk gülü benzeri koku” yayıyor.

Bu orkide kadar tuhaf bir başka tür de Namibya’nın aşırı sıcak havasında ve tuz tavalarında yetişebilen pullu yapraklara sahip cüce çalı. Bu bitkiye, kızartma tavası anlamına gelen Yunanca kelime tigani’den yola çıkarak Tiganophyton adı verildi.

 

2616 (1) (1).jpg
 Bitkinin tam adı Tiganophyton karasense (RBG Kew)

 

DNA analizi, bitkinin lahana takımının bir parçası olduğunu ancak tamamen yeni bir aileyi temsil ettiğini gösterdi.

Tatlı mor yumruları, Peru’daki And Dağları’nda yaşayan halk tarafından halihazırda tüketilen bir gündüz sefası bitkisi de yeni türler arasında.

 

2848 (1) (1).jpg
Gündüz sefası türünün adı Ipomoea noemana (RBG Kew)

 

The Guardian'ın haberine göre, Brezilya’da keşfedilen ananasgillerden bir tür, şimdiden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Zira tür kireçtaşı uçurumunda keşfedilirken bilim insanları burada çimento için kireçtaşı çıkarılmasının büyük bir tehdit arz ettiğini düşünüyor.

Aynı sorunla karşılaşan yeni türlerden biri de Batı Papua'da bulunan yabanmersinine bağlı çalı. Çünkü Diplycosia puradyatmikai adlı bitki, dünyanın en büyük altın madenine epey yakın bir bölgede bulunuyor.

Böylesine zor bir yılda, yeni türleri bulmanın botanik ve mikoloji adına heyecan verici olduğunu belirten RBG Kew'den Martin Cheek’e göre, bazı bulgular şaşırtıcı. Çünkü 156 türle yeni mahsüller veya ilaçlar sağlanabilir. Cheek, bitkilerin kendine özgü niteliklere ve insanlık için birer potansiyele sahip olduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Ancak karşı karşıya kaldığımız kasvetli gerçeklik azımsanamaz: Beş bitkiden ikisi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bitkileri yok olmadan önce bulmak, tanımlamak, adlandırmak ve korumak, zamana karşı bir yarış.

Keşiflerden biriyse çevrimiçi ortamda gerçekleşti. Avustralyalı uzman Lex Thomson, tarihi herbaryum örneklerini internet üzerinden incelerken, Tanzanya Hibiscus’unu keşfetti.

 

3648.jpg
Hibiscus Hareyae, türünün en dayanıklılarından (RBG Kew)

 

Bu bitki, Hibiscus schizopetalus adlı daha fazla bilinen benzerinden çok daha kuru koşullara dayanabildiği için bahçıvanlar adına önem arz ediyor.

Bunlarla birlikte, diğer keşifler arasında, biri BK'deki Heathrow Havalimanı'nın yakınında bulunan 6 zehirli mantar, iki sarısabır ve ağaçta yaşayan 19 orkide türü de bulunuyor.

 

Independent Türkçe, The Guardian

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU