Ayçiçeğinde gümrük vergisi sıfırlandı, fiyatlar artmaya devam ediyor

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kasım ayı Ayçiçeği Raporu'na göre dünya ayçiçeği ithalatında Türkiye, yüzde 37 pay ile birinci durumda

Fotoğraf: AA

Geçtiğimiz haftalarda ayçiçeği tohumunda gümrük vergisinin sıfırlanmasının ardından bu kez de ham ayçiçeği yağında gümrük vergisi yüzde 36'dan yüzde 3'e düşürüldü.

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ham ayçiçeği yağı ithalatında alınan yüzde 36 gümrük vergisi yüzde 3'e, ton başına alınan 280 Euro olan Toplu Konut Fonu ödemesi 60 Euro'ya düşürüldü. Diğer yandan ayçiçeği yağı fiyatlarındaki artış ise devam ediyor. Sezon başında tonu 800 dolar olan ham ayçiçeği yağının tonu 1180-1200 dolar seviyesine ulaştı.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Kasım ayı Ayçiçeği Raporu'na göre ise dünya ayçiçeği ithalatında Türkiye, yüzde 37 pay ile birinci durumda.

Artan fiyatlar nedeniyle tüketici her geçen gün daha pahalıya ayçiçeği yağı almak durumunda kalırken, ayçiçeği yağının marketlerde litresi 18-19 liraya, 5 litrelik pet şişesi 70-75 liraya ulaştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Independent Türkçe olarak ayçiçeği ürünlerinin ithalatındaki vergi indirimlerini ve artmaya devam eden ayçiçeği yağı fiyatlarını üreticilere ve uzmanlara sorduk.

"Milli ekonominin temeli tarımdır"

Vergi indirimlerini ve ayçiçeği politikalarını değerlendiren Trakya Birlik Malkara Yağlı Tohumlar Başkanı Cem Özkan, şunları kaydetti:

"Sözlerime ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle başlamak istiyorum. "Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık" ve "milli ekonominin temeli tarımdır" aslında bu iki güzel söz her şeyi anlatmaktadır.      

 Yaklaşık 18 yıldan beri hükümetimizin tarım politikası olmamasından kaynaklanan bir ülke sorunudur.  2000'li yıllardan beri süre gelen birikim patlaması ülkemizdeki kuraklık ve dünyadaki pandemiyle gün yüzüne çıkmış çiftçinin kıymeti ilk defa bilinmiştir."

Cem Özkan.jpg
Cem Özkan

 

Maliyetlerinin çok fazla olduğunu ifade eden Özkan, "Geçen yıl 1600-1700 ton/TL olan üre gübresi 2600-2700 civarındadır, 18/46 taban gübresi 2300 TL'den 3300 seviyelerinde mazot ise 4.50 TL'en 6.50 çıkarken yaklaşık 8 ayda %50 zam yapılmıştır ama hala ne birliklerden ne sivil toplum kuruluşlarından ne de en büyük çiftçi kuruluşu olan ziraat odalarından ne acıdır ki ses çıkmamaktadır." şeklinde konuştu.

"Çiftçi bu kadar çaresiz bırakılmamalıdır"

Türkiye'nin ayçiçeği yağı ihtiyacının yüzde 33'ünü üretmekte olduğunu belirten Özkan, "Oysaki yıllar önce kendi kendine yeten tek ülkeydi, ülkemiz petrol ürünlerinden sonra yurt dışına en çok ödeme yaptığı ürün ayçiçeği ve ham yağıdır" diyerek şöyle devam etti:

"İnsan düşünmeden yapamıyor nasıl olur da böylesine değerli ve ihtiyaç olan bir ürün yıllardan beri desteklenmez. Ayçiçek destek primi yıllardan beri 1 kg ayçiçeğine 40 kuruştur' oysaki olması gereken destek 80 kuruş olmalıdır. Verilen desteklerden yüzde 3 vergi kesintisi yapılmaktadır nerde görülmüştür ki devlet desteğinden vergi kesilmesi; 2020 yılının tüm destekleri daha ödenmedi çiftçi bu kadar çaresiz bırakılmamalıdır."

2020 yılında ayçiçeği fiyatlarının artmasının çiftçinin değil sanayicinin yüzünü güldürdüğünü söyleyen Özkan "Çünkü çiftçinin borçlardan ve ödemelerden dolayı bekleme gücü kalmamıştır" diyerek şunları kaydetti:

 "Acil eylem planı uygulanıp üretimi artırmak için sulama alanlarını artırıp devlet desteklerini artırıp, maliyetleri düşürüp üretimi artırmak için seferber olunması gerekir. Çözüm gümrük vergisini sıfırlamak ile olmuyor, kendi üreticini desteklemek üretim alanlarını arttırmakla olur. Bulgaristan ve Ukrayna çiftçisine değil kendi çiftçisine para kazandırılmalıdır."

"Gümrük vergilerinin sıfırlanmasından bıktık, usandık"

Kendisi de ayçiçeği üretimi yapan Çiftçi-Sen Temsilcisi Mehmet Ali Yetim ise ithalatta gümrük vergilerinin indirilmesinden "bıktık, usandık" diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim kendi çiftçimizin malını ucuza alırken, ithalatın önünü açarak bizim malımızın değerinin düşmesini sağlıyorlar. Şöyle bir şey söyleyeyim esasen; gümrük vergilerinin sıfırlanmasıyla birilerinin kazanacağını herkes biliyor ama biz maalesef malımızın satışını hiçbir zaman değerinde yapamıyoruz. Böyle bir çıkmazın içerisindeyiz. Bu zamanlarda çiftçiler köylerinden göç etmek zorunda kalıyorlar. Bugün Türkiye'de, Amasya'da olduğu gibi çiftçilerin borçlarını ödeyememeleri sonucunda traktörleri haczediliyor. İthal edilen ülkelerdeki çiftçiler kendi ülkelerinden destek alıyorlar ama bizim ülkemizde çiftçiye destek de yok. Pandemi döneminde hala destekler ödenmedi. Çiftçiler kredi kullanımına ve borç batağına sürükleniyorlar. Çiftçiler de şu anda ne yapacaklarını bilmiyorlar."

Mehmet Ali Yetim.jpg
Mehmet Ali Yetim

 

"Yağ sektöründeki karteller, Türkiye'deki yağ piyasasını belirliyorlar"

Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde öğretim üyesi de olan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Cemal Polat ise ithalat vergilerinin sıfırlanmasının belirli ithalatçılar için hazırlandığını ifade ederek şunları kaydetti:

"İthalat vergilerinin sıfırlanması yanlış bir uygulama. Tarım maliyetlerine baktığımız zaman üreticilerden alım fiyatının düşük olduğunu görüyoruz. Yağ sektöründeki karteller, Türkiye'deki yağ piyasasını belirliyorlar. Şu anda bizim ayçiçeği yağı üretimimiz yetersiz. Çünkü yağlı tohum üretimimiz, devlet yeterli destek vermediği için, her geçen gün azalmakta. Özellikle yemeklik yağ için üreticiyi desteklemek yerine devlet dışarıdan ithalat oluna gidiyor."

"Dışarıdan şu anda belli kişiler ithalat yapıyor"

Üreticiyi desteklemek yerine ithalata gidilmesinin Türkiye'deki çiftçiliğin tamamen bitirilmesi anlamına geldiğini belirterek, "Halbuki bizim sahip olduğumuz coğrafi zenginlik, dört iklimi aynı anda yaşayabilme özelliğimiz ile birlikte ihtiyacımız olanı çok rahatlıkla üretebileceğimiz halde maalesef uygulanan yanlış ve dışa bağımlı tarım politikaları neticesinde diğer ürünlerde olduğu gibi yağlı tohumlarda da bu sıkıntıyla karşı karşıyayız. Dışarıdan şu anda belli kişiler ithalat yapıyor, herkes yapamıyor. Eskiden böyle değildi, yağ üretiminin içerisinde olan sanayiciler de ithalat yapıyorlardı. Ama şimdi öyle bir durum yok, yağ sektörü sadece bir grubun elinde ve bu grup yapıyor. Piyasa da monopol olduğu için fiyatlarla istedikleri gibi oynuyorlar." şeklinde konuştu.

"Sizin sıfırladığınız kadar fiyatlara zam geliyor."

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu ise Independet Türkçe'ye yaptığı açıklamada, TBMM'de Bütçe Komisyonu'nda Tarım Bakanlığı bütçesi konuşulurken, Tarım Bakanı'na gümrük vergilerinin sıfırlanması konusunu sorduğunu dile getirerek şunları paylaştı:

"Ayçiçeği gümrük vergisi sıfırlandı, bu hiç iyi bir şey değil. Çünkü gümrük vergisini sıfırladığınız zaman eğer tüketiciye bu yansıyacaksa bir faydası olabilir ama daha hasat yeni bitmiş, üretici ürününü yeni satmış, daha ülkemizin ürettiği ürünler depolarda varken, siz gümrük vergilerinizi sıfırladığınızda piyasalarda sorun oluyor. Türkiye'ye mal satan tedarikçi firmalar hemen fiyatlarına zam yapıyorlar. Yani siz gümrük vergisini sıfırlıyorsunuz, tüketici daha ucuza ayçiçeği yağı tüketeceğini zannediyor, ama böyle olmuyor. Sizin sıfırladığınız kadar fiyatlara zam geliyor. "

Okan Gaytancıoğlu.jpg
Okan Gaytancıoğlu

 

"Bu hem devletimizin hazinesine bir vergi kaybı oluyor, hem üreticimize zararı var hem de tüketiciye zararı var"

Hasat döneminde ayçiçeği tohumunda 360 dolar düzeyinde fiyat oluştuğunu belirten Gaytancıoğlu, şöyle devam etti:

"Ama kuraklıktan dolayı fiyatlar çok yükseldi, 560 dolara kadar çıktı. Bunun nedeni kuraklık ve üretim azlığı. Ancak siz gümrük vergisini sıfırladığınızda,  fiyatların 580-600 dolara çıktığını duymuştuk. Ben inşallah yanılırım, demiştim. Ben şöyle yanıldım, fiyat 620 dolara çıktı. Yani gümrük vergisini sıfırlamanın kimseye bir faydası olmadı. Bu hem devletimizin hazinesine bir vergi kaybı oluyor, hem üreticimize zararı var hem de tüketiciye zararı var. Ama bir kesime faydası var, satıcılara faydası var. Rusya'daki, Ukrayna'daki satıcılar, aracılar bu işten para kazanıyorlar. İthal ettiğimiz ülkedeki üreticiler para kazanıyorlar. Kendi üreticimiz de bu sene kuraklıktan dolayı fiyatların yükselmesinden biraz para kazandı ama kuraklıktan üreticiler de etkilendi. 250 kilogram ayçiçeği hasat edecekken 100 kilogram, 80 kilogram ayçiçeği hasat ettiler. Biz yaklaşık ton başına 3200 TL fiyat beklerken, 3500 TL istemiştik ama fiyat kendiliğinden 4500 TL'ye çıktı."

Türkiye'de kuraklıktan dolayı 200 bin tonluk bir üretim açığı oluştuğunu aktaran Gaytancıoğlu, "Tamam, Türkiye ithalatçı ama ithalat Türkiye'deki ürün bittiği zaman olmalı. En uygun ithalat zamanı, gümrük vergilerinin sıfırlanma zamanı bize göre Ocak ayıdır." diyerek şu değerlendirmeleri paylaştı:

"Ocak ayına kadar Türkiye'deki bütün ürün depolara alınır, işlenir, stoklanır. Ondan sonra ithalat bağlantılarını yaparsınız, o zaman sıfırlayabilirsiniz. Bu politikadan dönülmesi gerekiyor. İktidar, gıda enflasyonunu düşürmek için sürekli ithalat vergilerini sıfırlıyorlar ama bu hem hazinede bir gelir kaybına, hem yerli üreticinin korunmamasına sebep oluyor."

"Çözüm verimlilik artışını sağlayacak projelere yönelmektir"

Gıda enflasyonunu önlemek için gümrük vergilerinin sıfırlanmasının son derece yanlış olduğunu belirten Gaytancıoğlu, önerdikleri çözüm hakkında şunları paylaştı:

"Çözüm nedir derseniz, çözüm çok basit. Üretimi desteklemek, üreticiyi desteklemektir. Verimlilik artışını sağlayacak projelere yönelmektir. Bunun da en basit ve uygulanabilir olanı sulama yatırımlarını artırmaktır. Hükümetin bu alandaki politikalarının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Tarım Bakanlığı'nın bu yıl kabul edilen bütçesi geçen yılkiyle aynı. Bu demektir ki hükümet günübirlik politikalarla bu yılı götürecek. Üretim artışı olmayan ürünlerin ithalatını sonuna kadar açacak. Ama bu ithalatın önünü açmak demek pahalıya yem tüketmek demek, pahalıya bitkisel yağ tüketmek, yine pahalıya süt ve süt ürünleri tüketmek anlamına geliyor."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU