Çağdaş Atan'ın "Soru yok mu arkadaşlar" sözü tartışma başlattı: Basın mensupları; bilgisiz, yetersiz ve yandaş mı?

Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan'ın maç sonu düzenlenen basın toplantısında söylediği, "Soru yok mu arkadaşlar" sözü, tartışmaları beraberinde getirmişti. Atan'a yanıt spor müdürlerinden geldi

Çağdaş Atan / Fotoğraf: @Alanyaspor

Türkiye Süper Lig'in 12. haftasında Aytemiz Alanyaspor, sahasında ağırladığı Beşiktaş'ı 2-1 mağlup ederek geceye damga vurdu.

Karşılaşma sonrası Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan, galibiyeti değerlendirdiği basın toplantısının sonunda müsabakayla ilgili soru bekledi.

Medya mensuplarından herhangi bir soru gelmemesine şaşıran genç teknik adam bu şaşkınlığını, "Soru yok mu arkadaşlar?" sözleriyle gösterdi ve ekledi:

O zaman gelmenize ne gerek vardı.

 

 

Oysa ki 7 Eylül'de A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş de UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup ikinci maçında Sırbistan ile deplasmanda 0-0 berabere kalınan müsabaka sonrası da benzer bir tepki göstermişti.

Maçla ilgili bir değerlendirme yapan teknik adam sözlerinin ardından susmuş ve gazetecilerin kendisine soru sormasını beklemişti. 

Basın mensuplarından soru gelmeyince "Soru yok mu?" diyen Güneş, "Bunun için mi geldik buraya?" diyerek toplantıyı sona erdirmişti.

Teknik direktörlere soru sormayan muhabirlere tepki gösterenler olduğu gibi destek verenler de vardı.

Son olarak Atan'ın çıkışı, sosyal medyada çok tartışıldı. Medya mensupları "bilgisizlik", "yetersizlik" ve "yandaşlıkla" suçlanıyor.

Gazeteciler yaftalanmadan önce, maç sonrası basın toplantılarının nasıl gerçekleştirildiğinin bilinmesi gerekiyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu'nun kararı gereği, basın toplantılarına Anadolu Ajansı (AA), Demirören Haber Ajansı (DHA), ve İhlas Haber Ajansı'ndan (İHA) birer gazeteci katılabiliyor.

Televizyon muhabirleri ve diğer gazeteciler ise ilgili kulüp medya sorumlusuna sorularını yazılı olarak iletiyor.

Önce salondaki muhabirlerin soruları yanıtlanıyor ardından yazılı verilen sorulara yazılı yanıtlar gönderiliyor.

Ayrıca TFF Talimatnameleri gereği maç öncesi ve maç sonu röportajlarını sadece yayıncı kuruluş yapabiliyor.

20 dakikayı geçmemesi gereken basın toplantılarında ise yayıncı kuruluş toplantı görüntülerinin en az 75 dakika sonra farklı yayın kuruluşlarında gösterilmesine müsaade ediyor.

Burada da en iyi kamera açısı yayıncı kuruluşun oluyor. Eğer kulüpler yayıncı kuruluşa bu konuda gereken kolaylığı göstermezse 150 bin liraya kadar para cezalarıyla muhatap kalabiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Bütün bunlar, basın toplantısına katılan gazetecilerin soru sormalarının aslında çok da mantıklı olmadığını gösteriyor. Yani, asıl işi soru sormak olan gazeteciler bu toplantılara soru sormamakla haklı.

İHA Spor Müdürü Karagöl: Tasvip etmem mümkün değil. Ancak; öyle bir hale geldik ki, kulüplerden tek röportaj alamıyoruz

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan İhlas Haber Ajansı Spor Müdürü Mustafa Karagöl, "Dün akşam oynanan Aytemiz Alanyaspor-Beşiktaş maçının ardından Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan'a soru sorulmamasını tasvip etmem mümkün değil. Ancak; öyle bir hale geldik ki, kulüplerden tek röportaj alamıyoruz" dedi.

"Kulüp yöneticilerinden önce kulübün avukatlığını yapan yazarlar, muhabirler ve yorumcular var"

Kulüplerin kendi televizyon, dergilerine ve internet sitelerine röportajlar verdiklerini dile getiren Karagöl, şöyle konuştu:

İsmini zikretmek istemiyorum. TFF yönetimi dahil röportaj talebimiz 6 aydır bekliyor. Yine büyük kulüplerimizde röportaj talebimiz uzun zamandır beklemede… TFF, bu sene pandemiden dolayı basın toplantılarında soruları kağıda yazılı istiyor. Bizler de yazılı veriyorduk. Canları isterse okuyorlar istemezse okumuyorlar. 'Böyle soru mu olur' diyen yönetici ve teknik adamlar bile var. Anadolu'da ise daha esnek, yüz yüze sorular sorulabiliyor.

Katıldıkları basın toplantılarında "Tamam artık son soru, başka soru almıyoruz" diyen kulüp basın sorumluları olduğunu ifade eden Karagöl, şu sözlerle özeleştiri yaptı:

Biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz. Yöneticinin verdiği soruyu alıp aynı yöneticiye o soruyu soran gazeteciler var. Kulüp yöneticilerinden önce kulübün avukatlığını yapan yazarlar, muhabirler ve yorumcular var… Nasıl temizlenecek bu kirli ilişkiler? Dünyanın neresinde 'Yazdıklarınızı bize atacaksınız, onay verirsek haberi geçeceksiniz' diyen kulüp basın sorumluları var? Kendileri de eski bir gazeteci… Zorda kalınca tüm kulüpler 'Spor medyası nerede' diye soruyor.

"Yine de Çağdaş Hoca'ya sorulmayan sorunun ayıbı biz gazetecilere aittir"

"Kulüpler 'onlara göre' aleyhlerinde haber yapan gazetecileri statlara ve antrenmanlara almıyor" diyen Karagöl, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu ülkede artık futbol bitmiştir. Bitsin… Kimseye faydası olmayan sporu ben ne yapayım? Devletin acilen bir yasa çıkarıp kulüpleri dergi ve televizyon işlerinden ellerini çektirmesi ve statlara sokulmayan gazeteciler için yaptırım uygulaması gerekiyor. Öyle bir yaptırım ki; bir daha hiçbir kulüp cesaret edemesin. Yine de Çağdaş Hoca'ya sorulmayan sorunun ayıbı biz gazetecilere aittir. Beşiktaş gibi bir üç haftadır galip gelen takımı yenmiş bir hoca… Daha önce yine Alanyaspor’da Sergen Yalçın’ın yardımcılığını yapan bir hoca… Sergen Hoca gittikten sonra teknik direktörlüğe getirilmiş, usta-çırak maçı. Ve iyi oyunla Beşiktaş’ı 2-1 yenmiş çırak ve kimseden bir soru yok.

Anadolu'da gazetecilik yapan meslektaşlarının aldıkları paraların dip yaptığını ve birçok gazetecinin artık ikinci bir işte çalıştığını söyleyen Karagöl, gazetecilerin "bilgisizlikleri" nedeniyle soru soramadıkları yönündeki eleştirilere şu yanıtı verdi:

Asla bilgisiz ve beceriksiz değiller… Ama yandaş oldukları gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. Bütün bu olumsuzluklardan sonra, böyle bir tablo çıkıyor. Ahhh nerede eski gazetecilik…. Gazeteler boy boy futbolcu röportajları… Yönetici röportajları… Gazeteciler de birbirlerine saygılı, herkes farklı kişilerle röportaj yapardı. Şimdi dijital çağda ne yaparsanız yapın, on dakika sonra senin haberine gazetecilik tabiriyle takla attırıyorlar. Hani emek? Futbolcular ve teknik adam zorunluluktan yayıncı kuruluşa konuşuyor. Yönetim o kadar sıkıyor ki futbolcu ne yapsın. Umarım, Çağdaş Atan olayı bir milat olur… Ama ümidim kalmadı, çok zor…

Konuyla ilgili sosyal medya platformu Twitter üzerinden yorum yapan Anadolu Ajansı Spor Müdürü Ersin Şiyhan, öz eleştiri de yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Tamam mümtaz spor medyamızın hali ortada ama burada durum farklı. Pandemi nedeniyle basın toplantılarına gazete ve tv muhabirleri alınmıyor. Ajans muhabirleri de zaten hafta içi diledikleri gibi röportaj yapabildikleri için soru sorup toplantıyı uzatmak istemiyorlar.

 

 

Çağdaş Atan'a tepki gösteren isimlerden biri de DHA Spor Müdürü Uğur Demirkırdı.

Kişisel Twitter hesabından sezon başından beri kendilerinin ve diğer basın mensuplarının "sorular" sormak üzere peşinden koştuklarını belirten Demirkırdı, şunları kaydetti:

Çağdaş hocanın Beşiktaş galibiyeti sonrası sergilediği mimikler hiç hoş değil. İşin aslını bilmeyenler de gevezelik yapmasın. Defalarca röportaj talepleri geri çevrildi. Bir antrenman bile açmayıp maç sonu soru bekliyor hocam. Beklemek hakkı ama o tavır yakışmadı. İdmana haftada bir basını mesafeli al, lider takımsın. Pandemi var ama tüm basın defalarca teste girdi-giriyor. Ha maç sonu ha idman, aynı mesafede röportajlar yapılırdı

 

 

Twitter'daki "Haberciler Platformu" ise paylaştığı mesajda, şu değerlendirmeyi yaptı:

Alanyaspor Teknik direktörü Çağdaş Atan ve basın mensupları arasında yaşanan "Soru" polemiğine istinaden; Sayın Atan, 12 haftadır basın mensuplarının hiçbir sorusuna cevap vermiyor. Basın mensupları da hakları olan protestoyu kullanmış ve soru sormamışlar. Konu bundan ibarettir.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU