Sancar'dan Bahçeli'nin "kapatma" çağrısına ilişkin açıklama: Tedbirimizi alıyoruz, hukuksal tasfiye operasyonuna karşı tecrübeliyiz

Bahçeli'nin HDP'nin kapatılmasına yönelik açıklamalarına ilişkin Sancar, "Biz bunu tartışmayı, ciddiye alarak konuşmayı çok gerekli görmüyoruz. Biz kendi işimizi yapıyoruz. Her türlü ihtimale karşı tedbirimizi alıyoruz" dedi

Fotoğraf: AA

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Meclis’te basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, hukuk reformu açıklamalarını ve MHP'nin tavrını değerlendiren Sancar, "Cumhurbaşkanının reformdan söz etmeye başlamasından bu yana MHP bu tür çıkışlar yapıyor.

Genel kanı, iktidar ortakları arasında bu konuda bir mutabakatın, görüş birliğinin olmadığıdır" dedi.

Sancar şöyle devam etti:

Ancak ben, bu meseleyi, “bir taraf reform istiyor, diğer taraf bunu bozmaya çalışıyor” basitliğine sıkıştırmanın doğru olmadığı kanısındayım. Gelişmeleri izlemeden ve belli sonuçlar ortaya çıkmadan bu tür yorumlar yapmak, siyaseti fazla yüzeysel ele almak anlamına gelir. Bahçeli’nin tweetlerinde hem bize yönelik hem de muhalefetin diğer partilerine, özellikle CHP’ye yönelik, bir yandan da kendi ortağına yönelik mesajları var. Bir gün önce Cumhurbaşkanı’nın da CHP’ye çok ağır sözleri var. Dolayısıyla bu ikisinin birbirinden geri kalır yanı yok. O nedenle AKP iyi, MHP kötü gibi bir değerlendirmeyi esas almak dinamikleri biraz dar değerlendirmek gibi bir yanlışa götürebilir.

"Her iki partide oy kaybediyor"

Asıl meselenin iktidarın oy kaybetmesi olduğunu savunan Sancar, AK Parti ve MHP'nin düzenli olarak oy kaybetmeye devam ettiğini söyledi.

Bütçe görüşmelerinene de değinen Sancar, "Bu bütçenin aslında bir rant, savaş, saray bütçesi olduğu ortaya çıktı. İktidar sözcüleri hiçbir makul soruya tek bir cevap veremiyor. MHP kendini, bu ekonomik çöküşün, bu derin toplumsal krizin sorumlusu olarak gösterilmekten kurtarmaya çalışıyor. O nedenle özellikle bu derin ekonomik, toplumsal, siyasal krizle ilgili söz söylemekten kaçınıyor" dedi.

"Her türlü ihtimale karşı tedbirimizi aldık"

Sancar, MHP lideri Bahçeli'nin HDP'nin kapatılması çağrısında bulunmasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. 

Yargının iktidarın kontrolünde olduğunu söyleyen Sancar şunları kaydetti:

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’ne bir dava açması yeterlidir. Anayasa Mahkemesi’nde dengeler hangi sonucu doğurur, bilemeyiz. Dolayısıyla bizim dışımızda, iktidarın alanında bir meseledir. Biz bunu tartışmayı, ciddiye alarak konuşmayı çok gerekli görmüyoruz. Biz kendi işimizi yapıyoruz. Her türlü ihtimale karşı tedbirimizi alıyoruz. Kapatma dahil her türlü hukuksal tasfiye operasyonuna dair tecrübemiz büyüktür. Biz bunlara aldırmıyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Biz bunu önemli bir tartışma konusu olarak görmüyoruz. 

"Uluslararası hukuk mahkemelerine suç duyurusunda bulunacağız

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın “HDP/PKK itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsü” tweetleriyle ilgili Sancar, "Şu anda Semih Yalçın’ın yaptığı uluslararası ceza hukukunun soykırımı tahrik ve teşvik olarak nitelendirdiği suçlardır" dedi.

1994’te Ruanda'da yaşanan soykırımı örnek veren Sancar, "Ruanda’nın ilk özel radyosunu yöneten 3 kişi; Tutsi toplumuna, ılımlı Hutulara, muhaliflere yönelik etnik nefret ve cinayetleri kışkırtmak, Tutsi kökenlileri yok etmek için birlikte çalışmak gerekçeleriyle suçlanmıştır. Radyo yayını esnasında Tutsiler kastedilerek sık sık hamam böceklerinin öldürülmesi 'cockroaches' çağrısı yapılmıştır. 2000 yılında Ruanda için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde kamuoyunda “Medya Davası” olarak bilinen duruşmalar başlamış ve RTLM temsilcilerine yönelik davalar açılmıştır" diye konuştu.

Sancar, Yalçın'ın sözlerinin, uluslararası ceza hukukuna göre insanlığa işlenen bir suç olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

Biz suç duyurularını hem içeride hem dışarıda yapacağız. Dışarıda bütün uluslararası kurumlara, içeride de tüm hukuk yollarına başvuracağız. BM, Avrupa Konseyi ve uluslararası ceza yargısı kurumlarına, uluslararası sivil insan hakları örgütlerine ve soykırım karşıtı kuruluşlara da bu başvuruları ileteceğiz. Türkiye’de savcılıkların derhal dava açması gerekir. Bizim suç duyurusunda bulunmamıza bile gerek yok.

 

Independent Türkçe, Duvar, T24

DAHA FAZLA HABER OKU