Çiğdem Toker: Sağlık çalışanları tükendi; devleti yönetenler neyin hesabını yapıyor?

"Seslerini duyurmaya çalışsalar da onları 'duyan' bir yönetim yok"

Fotoğraf: AA

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile en ön saflarda savaşan sağlık çalışanlarının tükendiğini söyledi. Kovid-19’un hala meslek hastalığı olarak sayılmamasını eleştiren Toker, “Devleti yönetenler neyin hesabını yapıyor?” diye sordu.

Toker, bugünkü köşe yazısında sağlık çalışanlarının durumuyla ilgili şunları aktardı:

CovId-19 vakaları kötü yönetimle çığırından çıktı. Vatandaşlar yatak bekleme sırasında vefat ediyor. Bazı hastanelerde başhekimliklerin yoğun bakımlarda “VIP” yer ayrılması talimatı verdiği haberleri çıktı. Sadece kasım ayında 63 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. 17'si hekim. Kaynak: Türk Tabipleri Birliği. Sağlık çalışanları fiziksel ve ruhsal kapasitelerini olağanüstü zorlayan bu tempodan tükeniyor. Seslerini duyurmaya çalışsalar da onları “duyan” bir yönetim yok.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kovid-19’un meslek hastalığı olarak sayılmamasına dikkati çeken Toker, şöyle yazdı:

Covid-19'un “meslek hastalığı” sayılmasını sağlayacak yasal düzenleme bile çıkmadı hâlâ. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM komisyonundaki konuşmasında bu yönde bir yasal düzenlemeye olumlu baktığını söylemişti. Bu konuşmanın üzerinden bile üç haftayı aşkın zaman geçti. Ama sonuç yok.

Neden olabilir?

Covid-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, devlete yeni mali yükümlülük demek. Meslek hastalığında çalışanın iş göremez hale gelmesi veya vefatı birçok sorumluluk alanını beraberinde getiriyor. Sağlık çalışanı iş göremez hale gelirse ödenek verilmesi, gelir bağlanması, vefatı halinde hak sahiplerine gelir bağlanması, kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi gibi uzayan bir liste.

Sağlık çalışanları bu hakları fazla fazla hak ediyor etmesine de devleti yönetenler acaba neyin hesabını yapıyor?

 

Sözcü, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU