Erdoğan: Sosyal medya sınırsız özgürlük başlığı altında mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet veriyor

Erdoğan, sosyal medyanın sınırsız özgürlük başlığı altında tamamen denetimsiz bir alan oluşturularak mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet verdiğini söyledi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medyanın sınırsız özgürlük başlığı altında mağduriyetlerin oluşmasına sebep verdiği görüşünü dile getirdi.

 

"TRT World Forum"a bir video mesaj gönderen Erdoğan, hayattaki her şey gibi teknolojinin de insan hayatını kolaylaştırmak için var olduğunu aktardı.

İnsanı maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olarak gören dijitalleşmenin herkes için hayırlı neticeleri beraberinde getireceğinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Hiçbir denetimin olmadığı, keyfiliklere açık, hukukun dışında bir alan olarak algılandığında dijitalleşmenin bizi götüreceği yer, faşizmdir. Bunun için dijitalleşme, özgürlüğün alanını genişletirken yeni adaletsizliklere, yeni haksızlıklara, yeni ötekileştirmelere yol açmamalıdır. Son yıllarda sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla, maalesef bu konuda çok ciddi sorunlar yaşanıyor. 'Sınırsız özgürlük' başlığı altında tamamen denetimsiz bir alan oluşturularak, yeni mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet veriliyor. Kimi zaman mevcut hukuk düzenin bile yetersiz kaldığı bu durum 'siber zorbalık' başta olmak üzere psikolojik ve sosyal sorunlara kapı aralıyor. Mağdurlar, çoğu kez şikayetlerini ulaştırabilecekleri ne bir muhatap, ne de haklarını arayabilecekleri hukuki bir mecra bulabiliyor. Kötülük yapanın, suç işleyenin yanına kar kaldığı bir düzenin adı özgürlük olamaz"

 Sosyal medya düzenlemesi

Erdoğan, meselenin bir başka boyutunun ise sosyal medya platformlarının artan mağduriyetleri önleyecek bir çabanın içine dahi girmemesi olduğunu görüşünü dile getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Devletlerin vatandaşlarını koruma gayesiyle attığı iyi niyetli adımlar ise hemen 'özgürlüklere müdahale' parantezine alınarak, akim bırakılmaya çalışılmaktadır" diyen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye olarak bir süredir bu konuda yaşanan haksızlıkları dile getiriyor, kimsenin, hiçbir şirketin hukukun üstünde olmadığını vurguluyoruz. Geçen aylarda yürürlüğe giren kanuni bir düzenlemeyle sosyal medya şirketlerine ülkemizde temsilci bulundurma zorunluluğu getirdik. Bunu yaparken de uluslararası hukukun bize tanıdığı yetki çerçevesinde, özgürlük-güvenlik dengesini gözeterek hareket ettik. Vatandaşlarımızı, bilhassa da yetişkinlere nazaran daha hassas durumda olan çocuklarımızı korumayı amaçlıyoruz. Temennimiz, kendilerini hukukun dışında gören bu kurumların, ülkemizin iyi niyetli çabalarına gönüllü bir şekilde destek vermesidir. Aksi takdirde Türkiye, her şart altında vatandaşının hukukunu korumayı sürdürecektir"

"Sarı yeleklileri görmezden geldiler"

Özellikle 2013 senesinden itibaren Gezi eylemleriyle başlayan süreçte ülkenin çok ciddi haksızlıklara, çifte standartlara maruz kaldığını söyleyen  Erdoğan, "sokakları yakıp yıkanların 24 saat canlı yayın yapan uluslararası medya kuruluşları tarafından barışçıl göstericiler olarak lanse edildiğini" savundu.

"Suriye’de yüzbinlerce sivilin kanını döken bölücü terör örgütü mensuplarının batılı sözde prestijli dergilerin kapağını süslediğini" söyleyen Erdoğan, "Ama aynı olaylar daha sonra Avrupa'nın farklı ülkelerinde yaşanınca, bize basın özgürlüğü dersi verenler, üç maymunu oynadılar. Paris'in göbeğinde haftalarca süren sarı yeleklileri görmezden geldiler. Fransız polisinin göstericileri kör eden orantısız müdahalelerinden hiç bahsetmediler. Fransız devlet organlarının medyaya yönelik ablukası karşısında eleştirel tek cümle kurmadılar. Benzer bir çifte standardın İsrail güvenlik güçlerinin Filistinlilere yönelik devlet terörünü andıran uygulamalarında da tekerrür ettiğini görüyoruz" dedi.

Erdoğan, hemen her gün şahsını hedef alan manşetleri ise söyleme gereği dahi duymadığını belirtti.

"TRT World mazlumun sesi oluyor"

Erdoğan, bu konuda "özü, sözü insan" felsefesiyle Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olan TRT'ye, özellikle de TRT World'e önemli sorumluluklar düştüğünü vurguladı.

TRT World'ün "yeni bir dil ile hikayeyi yeniden anlatmak, mikrofonu konuşturulmayanlara uzatmak, kamerayı görülmeyenlere çevirmek" hedefini, son derece kıymetli bulduğuna işaret eden Erdoğan, "Uluslararası medyanın tekdüzeleştiği günümüzde, TRT World haksızlıklara karşı haklının, zalimlere karşı mazlumun, adaletsizliklere karşı adaletin sesi oluyor” dedi.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU