Bahçeli, "Aslına mı çekiyorsun, nesline mi özeniyorsun?" sözleriyle tartışmanın fitilini ateşledi: Arınç'ın etnik kimliğine vurgu var

Cumhurbaşkanı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Arınç, tartışmaya neden olan açıklamaları nedeniyle istifa etti. Arınç'ın sözleri farklı taraflara çekildi. Peki, Bahçeli'nin Arınç için söylediklerinin perde gerisinde ne var?

Devlet Bahçeli / Fotoğraf: AA

Yılların siyasetçisi eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaların ardından istifa etti. 

Toplumun bir kesimi, Arınç'ın Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala konusundaki açıklamalarını çok tartıştı. 

Hatta bu sözlerinden dolayı Arınç, bir kesim tarafından linçe tabi tutuldu. 

Ama en dikkat çeken açıklamayı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptı. 

Bahçeli, eleştirilerini sıralarken Arınç'ın "aslına" ve "nesline" atıf yaptı. 

Bahçeli, geçen salı günü MHP Grup Toplantısı'nda "Sayın Arınç nereye varmak, ne yapmak istiyorsun? Aslına mı çekiyorsun, nesline mi özeniyorsun? Nedir seni teröristlere sempatiyle baktıran? Sen Devran'ı bırak da Mehmetlere bak, belki olmayan vicdanın kanar…" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Arınç'ın istifasının gündemdeki yansımaları sürerken Bahçeli'nin "Aslına mı çekiyorsun, nesline mi özeniyorsun?" sözleri ise yeni bir tartışmanın fitilini ateşleyecek nitelikte. 

Bahçeli'nin sözlerini yorumlayan siyasetçi ve sosyologlar insanların "aslı" ve "nesli" üzerinden siyaset yapmanın doğru bir dil olmadığını belirtti. 

Kimileri de Devlet Bahçeli'nin bu sözleri bilinçli olarak Arınç'ın Kürt kimliğine vurgu yapmak için kullandığı görüşünde. 

"Irk ve soy arkeolojisi ile siyaset yapmak doğru bir tutum değil"

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulunan Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, ifadelerin muğlak ve çok net olmadığını belirterek, siyasetçilerin insanların aslı ve nesli üzerinde siyaset yapmasının doğru bir dil olmadığını söyledi.

"Fakat burada bir etnik kimlik vurgusu, dini kimlik vurgusu ve mezhep kimliği hatırlatılmak isteniyorsa bu doğru değil. Aksine çok tehlikeli bir dildir" diyen Erkan, "Buna Bülent Arınç'ın cevap vermesi gerekir. Ama siyaset her şeyden önce insanların siyasal görüşleri üzerinde açıkladıkları düşünceler üzerinden yapılması gerekir" dedi.

Demokrasinin en önemli yanının insanların etnik, dini ve mezhepsel kimlikleri ve aidiyetlerinden bağımsız yurttaşlık kavramı üzerinden yapılması olduğunu hatırlatan Erkan, "Aksi durumda bu dil herkesi yaralayan bir dil olur. İleride başkası da diğerlerin üzerinden herhangi bir imada bulunabilir. Onun için bu dilin Türkiye'de doğru bir dil olmadığını söyleyebiliriz" diye konuştu.

Demokrasinin antik Yunan'dan beri bir yurttaşlık rejimi olduğunu, ırk ve soy arkeolojisi yapılarak siyaset yapmanın doğru bir tutum olmadığını kaydeden Erkan, "Herkesin soyu ve nesli en azından bir diğeri kadar asildir. Geçmişte Cumhurbaşkanı bu konuda ‘ırk milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıyorum" diyerek bu konuda net bir tavır almıştı. Bugünde bu tavrını sürdürmesi Türkiye için önemli olur düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı.

"Soruş şeklinden Arınç'ın ırk ve etnik kökeni üzerinden suçlandığı anlaşılıyor"

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen de Erkan gibi ırk ve etnik köken üzerinden siyaset yapmanın doğru olmadığı görüşünde.

Ekmen, Arınç'ın Kürt olup olmadığı hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını, ancak Bahçeli'nin soruş şeklinden Arınç'ı ırk ve etnik kökeni üzerinden suçladığı anlaşıldığını belirtti.

Suçlamayı kabul edilemez olarak niteleyen Ekmen, "Hangi ırka ve etnik gruba, hangi aile ve sosyal zümreye ait olursa olsun, bir kişinin içinde bulunduğu ve rızası dışında kazandığı ve doğumla gelen özellikleriyle suçlayamayız. Kabul edilemez olan budur" dedi.

Kişilerin etnik aidiyet, dinleri ve ait oldukları sosyal grupları üzerinden değil iş ve eylemleri üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini belirten Ekmen, "Bütün bunlardan bağımsız olarak Sayın Arınç her ne kadar istifa mektubu ile istikrarlı bir duruş sergilememiş olsa da istifasına yol açan söylemlerinde doğru ve haklı tespitlerde bulunmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu Kürtleri aşağılama ve hakaret etmenin bir başka yansımasıdır"

Eski Demokratik Toplum Partisi (DTP) Milletvekili Osman Özçelik ise Bahçeli'nin sözleriyle Arınç'ın Kürt kimliğine vurgu yaptığını savundu.

"Bu Kürtleri aşağılama ve hakaret etmenin bir başka yansımasıdır. Yani aklınca Bülent Arınç'a hakaret etmek ve onu aşağılamak istiyor" diyen Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir 'aşağılama' sözcüğü olarak da onun Kürt olduğunu ifade etmek istiyor. Yani ‘aşağılık' bir adam olduğunu belirtmek istiyor. Bu MHP'nin ırkçı politikalarının bir yansımasıdır. Her ne kadar ‘Kürtler bizim kardeşlerimiz' deseler de, aslında bu bilinçaltında Kürtlere karşı beslenen düşmanlık duygularının bir ifade şeklidir.

"Arınç ailesi Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Arınçlı Köyü'nden"

Özçelik gibi sosyolog yazar Müfid Yüksel de Bahçeli'nin sözleriyle Arınç'ın Kürt kimliğine vurgu yaptığı görüşünü savunuyor.

Arınç ailesinin Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Arınçlı Köyü'nden olduğu kaydeden Yüksel, şunları kaydetti:

Ben kardeşi ile görüşmedim ama Bülent Arınç'ın kardeşiyle görüşen bazı insanlar Arınç ailesinin Arınçlı Köyü'nden olduğunu söylüyor. Bunu bizzat Bülent Arınç'ın kardeşi söylemiş. Arınç ailesi de kendilerinin Kürt olduğunu biliyor. Dolayısıyla Bahçeli o ifadeleriyle Arınç'ın Kürt kimliğine vurgu yaptı. Çünkü Arınç ailesinin Kürt olduğunu o da biliyor.

19'üncü yüz yılında sonlarında Bitlis ve Siirt gibi bölgelerden aşiret içi çatışma, kan davaları ve sürgün gibi nedenlerde birçok ailenin batı illerine göç ettiğini ifade eden Yüksel, "Zamanında bu gibi nedenlerle göç etmiş çok aile var. Ana dilleri Kürtçe'yi unutmuş benzer çok aile var. Arınç ailesi de bu ailelerden biridir" şeklinde konuştu.

"Arınç siyasi hayatında muhafazakar, mütedeyyin ve sağ duyulu olarak tanınan bir insan"

Eski Refah Partisi Milletvekili ve eğitimci yazar Ömer Vehbi Hatipoğlu da Bahçeli'nin ifadelerine açıklık getirmesi gerektiğini ifade etti.

Bahçeli'nin düşüncelerini okuyamadığı gibi ne demek istediğini bilmediğini Belirten Hatipoğlu, "Ancak Sayın Arınç siyasi hayatında muhafazakar, mütedeyyin, sağ duyulu ve birazda duygusal bir siyasetçi olarak tanıdığımız bir insandır. Aslı ve nesli neyse bu değerde bir tablo oluşturmuş biridir" değerlendirmesinde bulundu.

İnsanların atalarının, dedelerinin geçmişiyle uğraşmanın kimseye bir şey kazandırmayacağını aktaran Hatipoğlu, devamında şunları söyledi:

Ben bunu söylerken atalarımın 800-900 yıllık geçmişlerini bilen biri olarak söylüyorum. Nereden geldiğimi bilen biri olduğum için bu tür sözlerin bir anlamının olmadığını hatırlatmak istiyorum. Kişi için asıl önemli olan yaşadığı süreçte gösterdiği tavır, ülkesine olan bağlılık ve millete ettiği hizmettir. Bu tür şeyler değerlidir. Geçmişi şudur, aslı budur gibi söylemler bir anlam ifade etmiyor.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU