Bir ülkeyi cumhurbaşkanının sarayda yaşaması değil, halkın insanca yaşaması itibar sahibi yapar!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujica ile ünlü düşünür Lütfü Oflaz, İstanbul'da buluşup görüşmüştü

Dünyanın herhangi bir ülkesinin yöneticisini, dünya halklarının gözünde saygın kılan, itibarlı yapan nedir?

İşte bu konuda Jose Mujica örneğinden bahsetmek gerekir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Jose Mujica, Uruguay Cumhurbaşkanıydı.

Dünyada yoksul dostu cumhurbaşkanı olarak tanınmaktaydı.

Dünya halklarının gözünde en sevilip sayılan, en itibarlı cumhurbaşkanları sıralamasında en başlarda yer almaktaydı.

Cumhurbaşkanı seçilmeden önce yaşadığı kulübemsi evinden cumhurbaşkanlığı sarayına taşınmamıştı.

Cumhurbaşkanlığı maaşının yüzde 90'ını yoksullara bağışlamıştı.

Kulübemsi bir evi ve kaplumbağa tipi eski bir Volkswagen arabası vardı.

Bütün mal varlığı bu kadardı.

Jose Mujica 2015 yılında Türkiye'ye geldiğinde onunla uzunca bir süre görüşmüştüm.

Onun mütevazı kişiliğini, halk adamlığını yakinen görmüştüm.

Jose Mujica'yla görüşmemiz boyunca görmüştüm ki fikirlerimiz, yaşam tarzımız birbirine çok benziyordu. 

O da benim gibi "Ülkeleri yönetenler saraylarda yaşamamalı; sokaktaki halk gibi yaşamalı" diyordu.

O da benim gibi "Ülkeleri malda mülkte, gösterişte, şatafatta gözü olmayanlar yönetmeli" diyordu.

Zaten onun için cumhurbaşkanlığı sarayında değil kulübemsi evinde oturuyor, halkın arasında yaşıyordu.

Halk adamı olduğunu dünya aleme gösteriyordu.

Ben ki dünyada ne saraylar görmüştüm içinde adam yoktu; ne adamlar görmüştüm kulübesi bile yoktu!

Evet, Jose Mujica sarayda oturmuyordu; gösteriş, şatafat içinde yaşamıyordu; ama dünyanın en sevilen, en itibarlı ülke yöneticilerinden biri olarak anılmaktaydı.

Zaten sarayda oturmakla, gösteriş, şatafat içinde yaşamakla itibar sahibi olunsa, Ortadoğu ülkelerinin yöneticileri dünyanın en itibarlı yöneticileri olmazlar mıydı?

Onların da birbirlerinden gösterişli, şatafatlı sarayları var.

Onların da birbirlerinden pahalı makam uçakları var.

Onların da birbirlerinden pahalı makam arabaları var.

Ama bunlar onları dünya halklarının gözünde itibar sahibi yapmıyor.

Aksine kendi halkı yoksulluk, açlık sınırında yaşarken saraylarda oturan, birbirinden pahalı makam uçaklarıyla, makam arabalarıyla dolaşan ülke yöneticilerine dünya halkları tepki duyuyor.

Ülke yöneticilerinin itibarları konusunu geçelim.

Şimdi de ülkelerin itibarları konusuna gelelim.

Dünyada bir ülkeyi itibarlı yapan nedir?

Dünyada bir ülkeyi itibarlı yapan gelişmişliğidir.

Dünyada bir ülkeyi itibarlı yapan üretkenliğidir.

Mesela 83 milyon nüfusa sahip Almanya'yı dünyanın en itibarlı ülkelerinden biri yapan nedir?

Almanya'nın, 63 ülkeden ve 1 milyar 700 milyon nüfustan oluşan Müslüman alemininin toplam üretiminden daha fazla üretim yapabilmesidir.

Bir ülkeyi dünyanın en itibarlı ülkelerinden biri yapan sanayi, bilim, teknoloji alanlarındaki üretimleridir.

Ve de düşünsel, sanatsal alandaki üretimleridir.

Onun içindir ki bu üretimleri yapmakta birbirleriyle yarışan ülkeler dünyanın en itibarlı ülkeleridir.

Yine bir ülkeyi dünyanın en itibarlı ülkelerinden biri yapan o ülkenin demokrasi, hukuk, özgürlük, sosyal güvence gibi konulardaki gelişmişliğidir.

O ülkedeki refah seviyesinin yüksekliğidir.

Bakın Avrupa ülkelerini yöneten bazı yöneticiler, işlerine bisikletle gidip gelmeyi tercih ediyor.

Ama Avrupa ülkeleri, dünya halklarının gözünde en yaşanılacak ülkeler olarak itibar görüyor.

Hele de her alanda geri kalmış ülkelerin halkları, Avrupa ülkelerinde yaşamanın hayaliyle yatıp kalkıyor.

Yöneticilerin göz kamaştıran gösterişli yaşantısı değil, halkın insanca hakça koşullarda yaşaması bir ülkeyi itibar sahibi yapıyor!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU