"Aşk mektupları"ndan "haydut"a Kuzey Kore-ABD ilişkilerinin geleceği

Pyongyang yönetiminin Biden için "sopayla dövülmesi gereken kuduz bir köpek" gibi ifadeler kullanması pek ümit verici değil

ABD'nin Kuzey Kore politikasını Çin'le ilişkilerinden bağımsız düşünmemek gerekiyor (CNN International)

Kuzey Kore'nin hâlâ ABD'deki başkanlık seçimleri hakkında yorum yapmaması, Donald Trump döneminde hareketlenen ilişkilerin akıbetine dair soru işaretlerine neden oldu. 

Trump'tan önceki hiçbir Amerikan başkanı Kore Yarımadası'nın kuzeyindeki herhangi bir liderle böylesine sıcak bir ilişki kurmamışken, Kim Jong-un'un Joe Biden'a tepkisi merakla bekleniyor. 

Uzmanlarla konuşan CNN International, ABD-Kuzey Kore ilişkilerinin geleceğini masaya yatırdı. 

2016 yılının ekim ayında eski Başkan Barack Obama tarafından ABD'nin Kuzey Kore politikasından sorumlu üst düzey diplomatı olarak atandıktan sonra 2018'in başlarında Trump döneminde istifa eden Joseph Yun, şu ifadeleri kullandı:

Kuzey Kore'nin Trump'ın kazanamamasından dolayı üzüleceğini düşünüyorum. Onlar için Trump büyük mesele, üç görüşme yaptılar, eşi benzeri olmayan görüşmeler...

Trump'ın "aşk mektupları" olarak nitelendirdiği yazışmaları, bu konuda onu sertçe eleştiren Biden'ın sürdürmesi zor görünüyor. Çünkü Demokrat Parti'den başkan seçilen isim, Pyongyang yönetimine yönelik yaptırımların devamını savunuyordu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Seçim kampanyası sırasında Kuzey Kore'yle ilişkileri yerden yere vuran Biden, son başkanlık münazarası sırasında Kim için "haydut" ifadesini kullandı. Önkoşulsuz olarak Kim'le masaya oturmayacağını da net bir şekilde vurguladı. 

2017'de Trump koltuğa oturur oturmaz füze denemesi yaparak ortamı yoklayan Kuzey Kore'nin benzer bir adım atması muhtemel. 

Güney Kore'deki Yonsei Üniversitesi'nde akademisyen olan John Delury, bu konu hakkında şunları söyledi:

Kuzey Koreliler ne yapacaklarını çoğunlukla ima ederler. Ne söylediklerini dikkatle dinlerseniz rotalarını anlarsınız. Büyük bir provokasyon yapacakları yönünde neredeyse hiçbir sinyal yok. Hemen hemen ABD'nin her yerine atabilecekleri kıtalararası balistik füzeleri olduğunu artık kanıtladılar.

Diğer yandan, Kim'in ülkede olmadığını iddia ettiği koronavirüsün yanı sıra, tayfun ve sellerle mücadele etmek zorunda kalan Kuzey Kore'nin ekonomik sorunları görünenden daha büyük olabilir. Bu da daha fazla yaptırım riskini almamaları anlamına gelir.

Sırada ne var?

Obama döneminde başkan yardımcısı olan Biden, Kuzey Kore'nin füzeleriyle nasıl can sıkabildiğini tecrübe etmişti. Diğer yandan Obama'nın, yaptırım uygulanan ülkenin bir noktada masaya gelmesini öngören "stratejik sabır" politikasını sürdüreceğini söylemedi. Trump döneminde vazgeçilen politika, Kuzey Kore'nin nükleer yetkinliğini artırmasına engel olmadığı gerekçesiyle eleştiri toplamıştı. 

Joseph Yun, bundan sonrası için şöyle konuştu:

Biden diplomatik çözüm istediğini gösterdi. Nükleerden arındırma vurgusu da yaptı ama aynı zamanda 'prensipli bir diplomasi'nin de altını çizdi.  Angajman kapısının artık daha açık olmasını umuyorum.

Ancak Kuzey Koreli yetkililerle yapılan gayriresmî görüşmelerde yer alan ABD'li eski diplomat Evans Revere, füze testi gibi bir provokasyonun Biden'ın çok sert tepkisine neden olabileceğini öne sürdü. Yeni yaptırımlar ve askeri tatbikatlarla Kim Jong-un'un ablukaya alınabileceğini ifade etti. 

Trump şimdiye kadar Kim'le üç kere bir araya gelip tarih yazsa da nükleer görüşmeler aylardır tıkanmış durumda. 

Pyongyang yönetiminin, son aylarda Biden için "düşük IQ sahibi bir aptal" ve "sopayla dövülmesi gereken kuduz bir köpek" gibi ifadeler kullanmasının, gerekli koşullar sağlandığı sürece diplomasiye engel olmayacağı tahminleri ABD'li eski diplomatlar tarafından yapılıyor. 

Biden da, Kuzey Kore lideriyle nükleer yetkinliğini azaltma koşuluyla görüşeceğini ifade etmişti. Ancak ilişkilerin bundan sonra ne seyir izleyeceğini elbette zaman gösterecek. 


Independent Türkçe, CNN International

DAHA FAZLA HABER OKU