Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bir yayında kullandığı ifadeler dolayısıyla inceleme başlattığı Tele 1’den açıklama geldi.
Almanya’da bir camiye polis baskını yapılmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Almanya’da camiye polislerin girmesini Şansölye Merkel bana izah edemez. Görüşmek, konuşmak yol değil. Soydaşlarımıza gerekli değeri vermiyorsanız, kusura bakmayın” dedi.
Tele 1’den Musa Özoğurlu, bu haberi sunduktan sonra şu yorumu yaptı:
Bir camiye baskın yaptınız gibisinden eleştirmesi de… Dini özgürlüklere bunu aykırı olarak değerlendirdi Erdoğan. Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başında olduğu teşkilatın memurları cemevine gidip rahatlıkla işeyebiliyorlar ama. Böyle bir şey var. Böyle olduğu halde Erdoğan Merkel’i eleştirebiliyor.
Özuğurlu’nun bu ifadelerinin ardından RTÜK, Tele 1 hakkında inceleme başlattığını duyurdu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Bütün emniyet teşkilatını suçlamadım"
Özuğurlu da bugün bir açıklama yaparak ifadelerine açıklık getirdi:
Erdoğan’ın hem Macron’a hem de Merkel’e yönelik ‘dini özgürlükler olmadığı’ yönünde eleştiri yöneltti. Ben de buradan dedim ki tamam bu eleştiriler yapılıyor ama önce bizim kendimize bakmamız lazım. 2018 yılında Armutlu Cemevi’nde çirkin bir olay vardı ve bu olaya gönderme yaptım. Fakat bu benim genelleme yaptığım şeklinde yorumlanmış. Orada o baskını yapan polislerden bazılarının idrarını yaptığı yönünde bir anlatı söz konusu. Hatta HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu tarafından soru önergesi olarak Meclis’e gönderildi. Bu mesele Türkiye’deki herkes tarafından biliniyor, herkes tarafından konuşuluyor ama siz bunu TELE1 ekranlarından dile getirildiği zaman, sanki bütün emniyet teşkilatına yönelik bir sözmüş gibi çarpıtmaya çalışıyorsunuz. Halbuki bizim böyle bir niyetimiz yok. Bizim bütün emniyet teşkilatını suçlamak gibi bir niyetimiz olamaz. Çünkü suç şahsidir, dolayısıyla suçlama da şahsidir.
"Bu iddiaların üzerine gittiniz mi?"
O dönemde kimler var idiyse kim amirse kim yetkiliyse hatta muhtemelen amirin de bir sorumluluğu yok çünkü orada birisinin kendi başına kullandığı inisiyatif bu ve bununla ilgili bir vurgu yapmaya çalıştık ve dedik ki; Türkiye’de de böyle şeyler var. Peki bunlar nereye bağlı çalışıyor, tabi ki İçişleri Bakanlığı’na bağlı çalışıyorlar. Burada önemli olan siz bu iddialardan sonra bu meselenin üzerine gittiniz mi gitmediniz mi? Asıl soru bu.
Meclis'e verilen soru önergesi
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, 2018’de konu hakkında İçişleri Bakanı Soylu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vermişti.
Kenanoğlu’nun yanıtlanmayan soru önergesi şöyleydi:
Almanya’daki cami baskını
Almanya'nın başkenti Berlin'de Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg ilçesinde yer alan Mevlana Camisi ve çevresindeki bazı iş yerlerine, Alman devletinin verdiği koronavirüs yardımlarından usulsüz yere faydalandıkları şüphesi ile çarşamba sabahı polis baskını düzenlenmişti.
Berlin Başsavcılığı'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu baskınlarda 7 bin euro nakit para ve çeşitli belgelere el konduğu duyurulmuş ve usulsüzlük sonucu devletin yaklaşık 70 bin euro zarara uğratıldığından yola çıkıldığı bildirilmişti.
Independent Türkçe
