Merkez Bankası Başkanı: Mevcut makro ekonomik temellere baktığımızda Türk Lirası’nın aşırı değersiz noktada olduğunu değerlendirebiliriz

Yılın son enflasyon raporunu açıklayan TCMB Başkanı Murat Uysal, 2020 enflasyon hedefini yüzde 8,9’dan yüzde 12,1’e çıkardıklarını söyledi

Fotoğraf: AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2020 yılının dördüncü ve son enflasyon raporunu açıkladı. 

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın basın mensuplarıyla paylaştığı rapora göre nisanda yüzde 7,4, temmuzda yüzde 8,9 açıklanan 2020 sonu enflasyon tahmini yüzde 12,1’e çekildi. 2021 yılı enflasyon beklentisi ise yüzde 6,2'den yüzde 9,4'e çıkarıldı.

Temmuz Enflasyon Raporu'nda yüzde 10,5 açıklanan 2020 yılı gıda enflasyonu tahminini, işlenmemiş gıdadaki son dönem eğilimler, döviz kuru gelişmeleri ve uluslararası gıda fiyatlarındaki yükseliş dikkate alınarak yüzde 13,5'e yükseltildi.

Talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale gelmesiyle yılın ikinci yarısında enflasyonun düşüş eğilimine gireceği yönündeki geçmiş değerlendirmelerini anımsatan Uysal, buna karşın güçlü kredi ivmesi ve TL'deki değer kaybıyla enflasyonun öngörülenden yüksek bir seyir izlediğini bildirdi.

Üçüncü çeyrekte iktisadi faaliyetin “V” tipi belirgin bir toparlama kaydettiğini aktaran Uysal, bu toparlanmanın eylül ve ekimde de devam ettiğini vurguladı ve “2020'de muhtemelen pozitif büyüme göreceğiz” dedi. 

Merkez Bankası Başkanı, “Olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz için zaman zaman Merkez Bankası’nın kredibilitesi, güveni veya enflasyon hedefleriyle ilgili tartışmalar yaşanabilir” ifadesini kullandı. 

Uysal, tahminlerin salgında büyük bir hareketlilik kısıtlaması gerektirecek ikinci bir dalga olmayacağı ve küresel risk iştahında ilave bozulma olmayacağı bir görünüm çerçevesinde üretildiğini söyledi. 

Başkan Uysal, "Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürülmesinin ve makro politika bileşiminin enflasyonda düşüş önceliğiyle eşgüdüm içerisinde belirlenmesinin ülke risk primindeki iyileşmeye katkı sağlayacağı bir görünüm esas alındı" dedi. 

"Döviz kuru, orta vadede makro ekonomik temellerle uyumlu bir noktaya gelecek"

Enflasyon raporunun açıklanmasının ardından Murat Uysal, gazetecilerden ve ekonomistlerden gelen soruları yanıtladı. 

Hafta başından bu yana hızla yükselen dövizle ilgili de bir değerlendirme yapan Murat Uysal, Merkez Bankası’nın nominal ya da reel kur hedefi olmadığını yineledi. 

Döviz kurundaki hareketliliğin birçok faktörden etkilendiğini belirten TCMB Başkanı, “Burada enflasyon bekleyişleri, faiz farkları, jeopolitik gelişmelerin daha çok öne çıktığını söyleyebiliriz” dedi.  

Merkez Bankası’nın konuya finansal istikrar ve fiyat istikrarı açısından yaklaştığını hatırlatan Uysal, döviz kurunun orta vadede makro ekonomik temellerle uyumlu bir noktaya gelmesini öngördüklerini söyledi. 

Murat Uysal, “Mevcut makro ekonomik temellere baktığımızda Türk Lirası’nın aşırı değersiz noktada olduğunu değerlendirebiliriz” dedi. 

Gelecek dönemde Merkez Bankası’nın para politikası duruşunun enflasyonu kontrol almadaki sonuçlarının ve beklentilerin iyileşeceğinin görüleceğini söyleyen Uysal, “Döviz kuru tarafına da bunun yansımasını bekleriz” dedi. 

Uysal, “Döviz kurundaki bu değersiz durum, fiyat ve finansal istikrar tarafında riskler oluşturuyor. Bununla birlikte cari denge açısından da destekleyici olduğu görülüyor. Fiyat istikrarını tehdit edici boyutu ve aşırı volatilite noktasında hassasiyetimiz var. Para politikası duruşunu belirlerken bunu da dikkate alıyoruz” diye konuştu. 

"Kararlarımızı tereddütsüz şekilde almaya devam edeceğiz"

Bir gazetecinin “Son faiz kararında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ya ada Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan siyasi bir baskı var mı?” sorusuna Uysal, şu yanıtı verdi: 
 

Enflasyon hedeflemesi uygulayan bir Merkez Bankası’yız. Araç bağımsızlığımız var. Bunu yaparken fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarı da gözetiyoruz. Araç bağımsızlığımızı serbest bir şekilde kullanabiliyoruz. 

Verilere dayalı adım atıyoruz. Veri setlerini dikkate alarak önümüzdeki dönemde de kararlarımızı bu şekilde tereddütsüz şekilde almaya devam edeceğiz. 


- Kur gidiyor ve bu, bilançolarda kur zararı olarak geri gelecek. Finansal istikrarı tehdit edecek.  “Finansal istikrar hedefimiz var” demiştiniz. Ayrıca aşikâr ki kur geçişkenliği olacak. Bir müdahale gelmediği takdirde bu şekilde devam etmesi de söz konusu. Konuşmalarınızdan şu aşamada “böyle bir müdahaleye ihtiyaç yokmuş” gibi anlaşılıyor. Gerçekten böyle mi? 
 

Bizim çok sık aralıklarla para politikası toplantılarımız var. Her ay yapıyoruz bu toplantıları. Şu anda sıkılaşma eğilimi olan bir yaklaşım içerisindeyiz. Finansal istikrar ve fiyat istikrarı konusunda para politikası, gerekli adımları atmaya devam edecek ve atıyor. Bunu daha açık ne şekilde ifade edebilirim bilmiyorum. 

Siz neden “Merkez Bankası herhangi bir tepki vermiyor” şeklinde anladınız? Merkez Bankası tepki verdi, güçlü bir tepki verdi. Bir sıkılaştırma yaptı. Onun etkilerini görmeye başladı ve bu süreç devam ediyor. Gerektiğinde her türlü ilave adımı atabiliriz. 


Uysal, “Siz adım attıktan sonra dolar 25 kuruş arttı” şeklindeki yorum üzerine ise şöyle devam etti:  

Merkez Bankası’nın kuru bir yerde sabitleme gibi bir hedefi ya da böyle bir yanlışın içerisinde olamaz. Ama Merkez Bankası, kurun enflasyon yansımasını önlemek için para politikası duruşunu şekillendirebilir. 

Döviz kuru, kısa süre içerisinde ekonomik temellerden farklı sebeplerden dolayı uzaklaşabilir. Enflasyon beklentilerini iyileştirecek adımlar atmak, bizim hedefimiz. 

 

27 Ekim’i 8,18 lira seviyesinde kapatan Dolar/TL, 8,3179 lira seviyesine kadar çıktı. Güne 9 lira 64 kuruş seviyesinden başlayan Euro/TL ise 9 lira 77 kuruşun üzerine çıktı. 

Gün içerisinde 10 lira 75 kuruşa kadar çıkan Sterlin/TL ise 10 lira 75 kuruş seviyesinde işlem görüyor. 

Dün ilk kez 500 lira üzerine çıkan gram altın, haftanın üçüncü işlem gününde 505 liraya kadar yükseldi. Çeyrek altının değeri ise 826 lira. 


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU