Erdoğan’ın açıklamasından sonra kenevir üretiminde ne oldu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Ocak'ta yaptığı ve kenevir ekiminin teşvik edileceğini söylediği açıklamasının ardından kenevir ekimine ilişkin politikalar yeniden şekillendi, üretimde rekor artış oldu

Fotoğraf: AA

Erdoğan’ın “Samsun Vezirköprü’de kenevir ekimini yoğun bir şekilde sürdüreceğiz. Vezirköprü bu işin merkezi olacak" şeklindeki açıklamasının ardından pilot bölge seçilen yerlerde bu ürünün üretimine yönelik başvurular yüzde 500 arttı. 

Erdoğan’ın açıklamasından sonra çalışmalara ağırlık veren ve Türkiye’de pilot bölge seçilen Samsun’da İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile STK’lar konuyla ilgili gelişmeleri Independent Türkçe’ye değerlendirdi.

“Önceki yıla göre başvurular yüzde 500 arttı”

Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Nail Kırmacı, üreticilerin müdürlüğe izin başvurularının devam ettiğini ve gerekli hazırlıkların yapıldığını belirterek izin alan üreticilerin ekim işine başladığını söyledi. 

 

thumbs_b_c_a3f2092f5af0532d67b33c4485135b8d.jpg

Kenevir bitkisi - Fotoğraf: AA

 

Başvurular neticesinde Samsun il sınırları içinde şu ana kadar 496 dekarlık alan için kenevir ekim izninin alındığını ve geçen yıla göre yüzde 500’lük artış olduğunu aktaran Kırmacı, istismarı engellemek için izin sürecini emniyet güçleri ile birlikte yürüttüklerini ifade etti.

496 dekarlık kenevir ekim alanının 325 dekarının tohum amaçlı olduğunu ve o tohumdan da bir sonraki senenin ürününü elde etmeyi planladıklarını vurgulayan Kırmacı, bunun da yaklaşık 15 tona denk geldiğini ve bu tohumla gelecek sene daha fazla üretim gerçekleştirme imkanına sahip olacaklarını kaydetti.

 

Nail Kırmacı.jpg
Nail Kırmacı

 

Kenevir ekimiyle ilgili çalışmaları olabildiğince geniş kesimlerle, çok yönlü sürdürdüklerinin altını çizen Kırmacı, iş adamları ve üniversiteleri de bu sürece kattıklarını ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) işbirliği ile Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nin bünyesinde Kenevir Enstitüsü kurulduğu bilgisini paylaştı. Kırmacı, kenevir hakkındaki Ar-Ge çalışmalarının bu kurumsal yapı altında ilerleyeceğini söyledi.

Bakanlığın özel gübre üretim çalışmalarına değinen Kırmacı, “Bu özel gübre ve sadece kenevir için üretiliyor. Aynı zamanda endüstriyel kenevir tohumu tescile gönderildi ve o süreç hala devam ediyor. Ürettiklerimiz şu an endüstriyel olmayan çeşitten ama önümüzdeki yıl tescil edildikten çok daha hızlı bir şekilde üretimi gerçekleşebileceğiz” diye konuştu.

"Geçen yıl 150 dekar olan ekimin bu yıl 800 ila bin dekara çıkması öngörülüyor”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü tarafından Kenevir Enstitüsü’nün kuruluşu için görevlendirilen Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Yetiştirme ve Islahı uzmanı Doç. Dr. Selim Aytaç, kuruluş hazırlıklarının tamamlandığını ve onay aşamasında olduğunu söyledi.

 

Selim Aytaç.jpg
Doç. Dr. Selim Aytaç Fotoğraf: AA

 

Kenevir ekim zamanının sıcak bölgelerde mart ayından nisanın ortalarına kadar devam ettiğini kaydeden Aytaç, “Lif amaçlı kenevir tarımı için en uygun bölgeler, güneşi olmayan ve bulutlu günlerin de olduğu yerlerdir. Mesela Karadeniz Bölgesi veya daha iç bölgeleri olan Kastamonu ve Amasya... Bu bölgelerde kenevir lifi daha kaliteli olur. Bu bölgelerin dışında da kenevir tarımı yapılabilir ancak sözünü ettiğim yerler kadar kaliteli olmaz. Ekim izni verilen 19 ilin yaklaşık 11'i ya Karadeniz ya da oraya yakın bölgelerdedir” dedi.  

Enstitünün kuruluş amacının kenevir konusunda lisansüstü ve doktora öğrencilerini yetiştirmek ve danışmanlık hizmetlerini vermek olduğunu söyleyen Aytaç, kurum bünyesinde laboratuvarlar kurup kalite analizlerini yapmak istediklerini belirtti.  

Konferanslar, eğitim seminerleri, çiftçi ve sanayicilerle olan görüşmeler ve bilgilendirme çalışmalarını üniversite olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Politikalar Genel Müdürlüğü’ne (TAGEM) bağlı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve diğer kurumlarla beraber yürüttüklerini ifade eden Aytaç, geçen yıl 150 dekarda gerçekleşen ekimin bu yıl 800-1000 dekar alanda olmasını öngördüklerini kaydetti.

 

6d42e0f7025bb521ce5dec1c0a00e747.jpg
Kenevir tarlası Fotoğraf: AA

 

Diğer tarımsal ürünlerde olduğu gibi kenevir için de risklerin olduğu özellikle don, sel felaketi ve dolu yağışının ürün için büyük risk oluşturduğu uyarısında bulunan Aytaç, şöyle devam etti: 

“Mart ayı, kenevirin tarlaya ekim zamanıdır. Ekimden bir hafta veya on gün sonra kar yağar veya don olursa ürünler düşük sıcaklıktan dolayı zarar görür. Mesela kenevir geniş yapraklı bir bitki olduğu için mayıs veya haziran aylarında yağacak dolu da ürüne zarar verir. Diğer taraftan üretilen ürünlerin pazarlanması risk barındırıyor. Bununla ilgili sözleşmeli tarım modelini öneriyoruz. Yani üretici, satacağı kişi ile anlaştıktan sonra ürünü üretmesi daha iyi olur. Buna biz ‘Sözleşmeli Üretim Modeli’ diyoruz”

Kenevirin buğday ve ayçiçek gibi ürünlerden daha kazançlı olduğunu dile getiren Aytaç, “Bazı ürünler kimi zaman fazla kazanç getirebilir. Mesela soğan, patates veya sarımsak gibi. Bazen bu ürünleri eken üreticiler zarar da edebiliyor. Ancak kenevirde böyle spekülatif olayların gerçekleşmesi beklenmez. Stantart ürün tarzı belli bir fiyat ile satılırsa birim oranında kazanç sağlar. Kenevir tarımında güzel gelişmeler olacağından sanayiciden daha hızlı ve akılcı yaklaşımlar bekliyoruz. Çünkü üretilen hammaddenin katma değerinin artırılması için bunun işlenmesi lazım. Türkiye’nin üretim yapılan bölgelerinde kenevire dayalı entegre sanayi tesislerinin kurulması gerekmekte. Dört gözle bu tesislerin kurulmasını bekliyoruz” diye konuştu. 

“Bakanlığa yönetmelik ve genelgelerde değişiklik için talepte bulunduk”

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ise kenevir ekimiyle ilgili çalışmalarına, Erdoğan7ın açıklamasından çok önce, Mart 2018’de başlamış. MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Haluk Tan, çalışmaların aralıksız sürdüğünü söyledi. 

Osmanlı döneminde Samsun’da üretilen kenevirin halat sektöründe kullanıldığını söyleyen Tan, Samsun’un iklim olarak kenevire uygun olduğunu ifade etti.

 

Ziraat Fakültesi’nden Doç. Dr. Selim Aytaç ve akademisyenlerden oluşan ekibin üç yıldır kenevir, keten ve ısırgan otu üzerine yaptıkları araştırmalardan söz eden Tan, “Araştırmaların iyi sonuçlanmasından dolayı MÜSİAD Genel Merkezi Samsun’a heyet gönderdi. Çalışmalarımız Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından önce başladı. Özellikle Vezirköprü için Çarşamba Ticaret Odası’nın öncülüğünde kurum, STK ve şehrin dinamikleri ile aralıklarla kenevir üretiminin getiri ve götürüsü için toplantılar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Kenevir ciddi anlamda geniş alana ihtiyaç duyuyor ve sulak arazileri seviyor. Doğal olarak Samsun’un kendine has kenevir tohumunun olması bölgede merakı daha da artırdı. Süreç içerisinde Cumhurbaşkanlığı’na da çalışma ile ilgili bilgi sunuldu” dedi.

Tarım Kredi Kooperatifi’nin büyük oranda tohum biriktirmeye başladığını ve ürünün atıl hiçbir bölümünün olmadığına dikkat çeken Tan, “Köküne baktığımızda 4 bin 500 kalori yakıt olabilen bir ürün. Gövde dediğimiz lif kısmının olduğu yer üretimde hem selüloziğin yerine kağıtta hem de giyim ve tekstil sektöründe kullanılıyor. Üç kısmı dediğimiz kısım da ilaç sanayisinde kullanılan bir ürün. Boşa giden hiçbir şey yok. Samsun bölgesinde olan ürünü dünyadaki örnekleri ile kıyasladığımızda onlardan çok daha sağlıklı ve dört ay gibi kısa bir süre içerisinde 4-5 metre arası uzayabiliyor. Bölgede senede iki hasat alabileceğimiz bir ürün olduğu için kazançlıdır” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönetmelik ve genelgelerde yapılması gereken değişiklerle ilgili on bir maddelik talep ilettiklerini belirten Tan, şöyle devam etti:

“Evliya Çelebi seyahatnamesinde Samsun’u anlattığı tanımlarında kenevir ekiminden söz ediyor. Bölgemizde üretim çok eskilere dayanıyor. Üretmenin yanında artık sanayisini de getirmek için çalışmalar yapıyoruz. Hem ilaç sanayisi olsun hem de gerek kağıt sanayisi olsun. Amacımız bu sektörü Samsun’a kazandırmak. Bu gerçekleştikten sonra üretim ve ürüne çevrilme boyutu çalışmaları tamamlanır ve sağlıklı bir yol alır.”

Recep Tayyip Erdoğan.jpg
Recep Tayyip Erdoğan Fotoğraf :AA

 

Erdoğan: Kenevirin faydalarını göreceğiz

Kenevir ekim alanları, dünya genelinde 1990'da 63 bin hektarken 2017'de 26 bin hektara geriledi. Aynı dönemde kenevir tohumu üretimi 35 bin tondan 93 bin tona ulaştı.

Türkiye'de, tescilli kenevir çeşidi bulunmuyor. 1989'da 42 bin dekar olan kenevir ekili alan, 1999'da 5 bin 360 ve 2009'da 66 dekara düştü. Son olarak geçen yıl 150-200 dekarda lif ve tohum amaçlı kenevir ekimi yapıldı. 

Ürün yetiştirilecek bölgelerde ekiminin izne bağlanması, gerekli kontrollerin yapılması ve izinsiz ekimlere uygulanacak işlemlere ilişkin esaslar belirlenirken, 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğle İzmir, Uşak, Kütahya, Burdur, Antalya, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Ordu, Tokat, Yozgat, Kayseri, Malatya ve Rize'de kenevirin ekimi izinle serbest hale getirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak’ta kenevir ekimi ile ilgili olarak verdiği mesajda "Samsun Vezirköprü’de kenevir ekimini yoğun bir şekilde sürdüreceğiz. Vezirköprü bu işin merkezi olacak" demişti.

 

 

Erdoğan, bir başka açıklamasında kenevir üretiminin önemine dikkati çekerek şu ifadeleri kullanmıştı:

"Bize bir zamanlar afyon ekimini yasaklayanlar kendileri cayır cayır afyon ekiyorlardı. Askeri bir sorunun çözümü için görünürde konuyla hiçbir ilgisi olmayan böyle bir şartın konulması elbette son derece manidardır. Tarım, Çevre ve Şehircilik Bakanıma kenevir ekim sürecini tekrar başlatalım dedim. Kenevir ekiminin çok farklı alanlarda çok farklı faydalarının olduğunu göreceğiz. Şimdi bu süreci başlatacağız"

Türkiye'de ortalama 1 dekardan 100 kilogram lif elde ediliyor. Lifin kilogramı ise ortalama 15 liradan satılıyor. Bin 500 lira gelir elde edilen 1 dekarda, üretimin maliyeti 800-850 lira.

Tohum amaçlı endüstriyel kenevir yetiştiriciliğinde ise 1 dekardan 50-60 kilogram tohum elde ediliyor. Bunun kilogram fiyatı ise 25-30 liraya satılıyor. Bin 250 ile bin 500 lira arası gelir elde edilirken, gider ise ortalama 800-850 lira oluyor.

 


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU