İşkence görenler haberi alınca ne düşündü? 12 Eylül döneminin Mamak askeri cezaevi komutanı Raci Tetik öldü

O dönem işkence gören ülkücü ve solcu tutuklular duygularını anlattı: Cenazenin sahipsiz kalmasını diliyoruz

Dün, TSK'ya ait bir huzurevinde ölen Tetik'in cenazesinin yarın Tuzla'da defnedileceği öğrenildi

12 Eylül sonrası Mamak Cezaevi’nde işkenceden geçirilen binlerce kişi arasında bulunan Remzi Çayır, cezaevinin işkenceci komutanı Raci Tetik’in öldüğünü bizim telefonumuzla öğrenince ilk sözleri "Zalimler de ölürmüş" oldu. 

Çayır, Mamak’a MHP davasından girmişti. Beraber yol yürüdüğü çok sayıda arkadaşı işkence tezgahlarından geçti. Mamak’ta işkence görenler sadece ülkücüler değildi. Solcular da aynı askerlerden aynı şiddette işkenceler gördü. 

"Çatık kaşları zaman zaman gözümün önüne gelirdi"

“Tetik işkenceyi olağan hale getirdi” diyor Çayır. “Çatık kaşları, iri yarı gövdesi zaten zaman zaman gözümün önüne gelirdi” diye devam ediyor.

“Darbelerin ideolojisi, inancı, hukuku, vicdanı yok. Kime ne adına yapılırsa yapılsın darbecilerde vicdan yok. Adalet yok. Tetik o cezaevine 1980’den önce bir planın parçası olarak gönderildi ve Mamak’ı, insanların kuş kadar kıymetinin olmadığı bir yere çevirdi. Emrindeki askerlere, havalandırmaya çıkan tutuklulara ateş etme emri verecek kadar zalim biriydi.”

"İşkencede ülkücülere de solculara da eşit davrandı"

Çayır’a göre Raci Tetik işkencede eşit davrandı. Solculara da ülkücülere de ağır zulümler yaptı. Yargıya hesap vermeden ölmesinin ise bir utanç vesilesi olduğunu söyleyen Çayır, “Yüzleşmeyi başaramadık… Bu gibi işkencecilerle tam anlamıyla zalimlerle yüzleşebilsek daha aydınlık bir geleceğimiz olur” dedi.

 

Remzi Çayır.jpg
Remzi Çayır (Fotoğraf: Twitter / @remzicayir06)

 

Mamak’ta işkenceyle öldürülen arkadaşlarından biri olan Bekir Bağ’ın 17 yaşında olduğunu hatırlatan Çayır o geceyi şöyle anlattı:

“Bekir Bağ’ın hücresi benim dört hücre uzağımdaydı. Sabaha kadar işkence yaptılar. Bağırmalarını duyabiliyordum. Ama sabaha karşı bağırmaları kesildi. O zaman öldüğünü anladım. Devrimci arkadaşlardan kurşunla öldürülenler vardı. İnsan zaten tutsak olduğu bir hapishanede kurşunla öldürülür mü? Raci Tetik işte bu zalimliklerin mimarıydı.”

Cenazeyi kimse kaldırmamalı

Çayır, Tetik’in cenazesini kimsenin kaldırmamasını diliyor. Ona göre zalimlerin bu dünyada da bir hesabı olmalı. Tetik’e askeri tören yapılacağı iddiasına ise “İşkenceciye askeri tören yapılır mı? Eğer böyle bir şey olursa o dönem yaşanan acıları depreştirir” diyor.

 

Cezaevinde bulunan eski millevekili Sırrı Süreyya Önder, yıllar sonra Tetik'le yüzleşmesini Habertürk canlı yayınında anlatmıştı


Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Kamber Ateş, Çayır’la aynı dönemde Mamak Cezaevi’nde Raci Tetik’in işkencelerinden geçen bir solcu.

“Adam içimizde o kadar yer etmiş ki ölümünü duyunca ne söyleyeceğimizi bile bilmiyoruz” diyor.

 

Kamber Ateş Fotoğraf.jpg
Devrimci 78'liler Federasyonu Genel Başkanı Kamber Ateş

 

Yargılanması için girişim yapılmıştı

Ateş ve arkadaşları aslında Tetik’in peşini hiç bırakmamış. 1991 yılında tahliye olduktan sonra evini de öğrenmiş ve Tetik’e gidip “Neden bu işkenceleri yaptın” diye sormak da istemiş. Sonra, dün TSK’ya ait bir huzurevinde ölen Tetik’in Avustralya’da olduğunu söylemişler. Avustralya adli makamlarına başvuran Ateş ve arkadaşları, Tetik’in orada yargılanması için girişimlerde de bulunmuşlar.

“Tetik yargılanmalı ve mahkum edilmeliydi. Çünkü kendi içinde özel bir anlamı vardı. Hem ülkücüleri hem de solcuları, yarattığı Nazi kampında ağır işkencelerden geçirdi. Mamak Anayasası diye tabir edilen uygulamalarla yüzlerce genç insanın hayatını kararttı.”

Mamak’ta işkencenin nizamiye kapısından girince başladığını ve yıllar boyunca devam ettiğini söyleyen Ateş şunları söyledi:

"Mamak’a girdikten sonra artık insan değildiniz. Her koğuşun özelliğine göre farklı işkence metotları vardı. Orada insan onurunun kabullenmeyeceği uygulamalar yaşandı. Raci Tetik bir simgeydi. Dönemin görünen gestaposuydu. Darbe politikalarını uygulayan biriydi.” 

12 Eylül askeri darbesinin işkence merkezlerinden Mamak Askeri Cezaevi'nin komutanı olan Raci Tetik, Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre uzun zamandır TSK'ya ait Çamlıca'daki bakım merkezinde yaşıyordu. Cuma günü 88 yaşında öldü.

Yayımcı İlhan Erdost'un öldürüldüğü Mamak'taki işkencelerin baş sorumlusu olarak gösterilen ve insanlık dışı uygulamaları "Disiplini sağladım" diyerek savunan Tetik hakkında yıllar sonra açılan soruşturma 2013 yılında zaman aşımından düşürülmüştü.

Sırrı Süreyya Önder'le tartışmıştı

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından 20 Ekim 2012’de dinlenen Tetik, Mamak’ta işkence görenlerden HDP’li milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile de yüzleşmişti.

İki isim arasında şu diyaloglar geçmişti:

Önder: Beni tanıyor musunuz?

Raci Tetik: Kılığınızdan, kıyafetinizden ve şeklinizden -kusura bakmayın- şöyle bir baktım “Dışarıda bana söylenilen kimdi?” diye, sizi tanıdım. Orada yatanlardan birisiymişsiniz. Ben açık söylerim, hiç yalanım yoktur.

Önder: Kılığımdan kıyafetimden mi tanıdınız?

Tetik: Evet, çünkü burada herkes efendi gibi giyinmiş, ben bile efendi gibi. Siz böyle biraz daha halkvari giyinmişsiniz. “Olsa olsa budur” diye düşünerek, tanıdım. İçten söylüyorum.

Önder: Mamak’ta da böyle bir histeri içindeydiniz. Herkesi tek tip elbiseye sokmak yani niye milletvekili deyince “Efendi gibi giyinmek ve halk tipi giyinmek” diye tasnif ediyorsunuz. Tek tip elbise giydirilme zamanını hatırlıyor musunuz Sayın Tetik?

Tetik: Konusu çıktı ama benim zamanımda tek tip elbise giydirilmedi.

Önder: Peki, hiç kendiniz bizzat tutukluları cezalandırdınız mı? Mesela dövdünüz mü?

Tetik: Hayır. Ben niye döveyim.

Önder: Şerefiniz üzerine bunu söyler misiniz?

Tetik: Şerefim üzerine, Tanrı üzerine, milletim, vatanım üzerine yemin ederim. Dövmedim, fiske vurmadım.

Önder: Şimdi, birincisi, beni dövdünüz, ben kendimi katmayacağım işin içine ama yüzlerce…

Tetik: Hayır, hayır, hayır. Ben niye döveyim seni?

Önder: Esas duruş göstermediğim için.

Tetik: Oradaki görevli, subay, astsubay ve erlere belki hata yaptığı için kötü muamele yaptım ama hiçbir tutukluya ben manyak mıyım tutukluya… Askeri cezaevinin bir yönetmeliği var, ben aynen ona uydum kelime kelime.

Önder: Askeri Cezaevi Yönetmeliği’nde ‘Tabutluk’ tabir edilen zemin 1, 2, 3’ün altındaki yerleri…

Tetik: ‘Tabutluk’ siz tabir ediyorsunuz, orası ‘hücre’. Orayı yaptırdıktan sonra uslandınız. İçeride bir vukuat işleyen birisini zabıt tutuyorlar, getiriyorlar, ben de onaylıyordum.

Önder: Peki, hiç gözünüzün önünde tutuklular dövüldü mü?

Tetik: Benim gözümün önünde tutuklular dövülmedi. Ha, şunu söyleyeyim: Şu anda da belki kusura bakmayın sesim biraz fazla çıktı…

Başkan: Evet, çok yükseldi.

Tetik: Benim sesim çok gürdür. Benim sesim duyulunca herkes titrer.

Önder: Biz titremiyoruz öyle pek yani…

Tetik: Amma titremiyordunuz. Ha, bırak şimdi palavrayı bırak.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU