Akif Beki: Yasin Börü’nün katilleri cezasız kalmış gibi bir hava estiriliyor

"Şimdi, bu hunhar cinayetten 6, davası görüldükten 3 yıl sonra, sanki müstahaklarını bulmamışlar gibi yansıtılıyor"

Fotoğraf: AA

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Kobani eylemleri sırasında öldürülen Yasin Börü’nün katillerinin yargılanıp ceza aldığını hatırlattı.

Beki, bugünkü köşe yazısında 6-8 Ekim olayları olarak da bilinen Kobani eylemleri dolayısıyla HDP’lilere yapılan operasyonları yazdı.

Beki, olaylar sırasında öldürülen Börü’nün davası hakkında şunları söyledi:

Davası 2017’de sonuçlandı. 16 fail beşer müebbet, 6’sı ise 110’ar yıl ceza yedi. Ayrıca mahkeme, Demirtaş’ın dosyasıyla birleştirmeyi de reddetti. Şimdi, bu hunhar cinayetten 6, davası görüldükten 3 yıl sonra, sanki müstahaklarını bulmamışlar gibi yansıtılıyor.

Bulmaları için, o gün eylem çağrısı yapan HDP MYK’sında üye bile olmayanların bugün milletvekilliklerinin ve belediye başkanlıklarının düşürülmesi mi gerekiyormuş. Şimdiye neredeydiniz, gerçek suçluların  hala yargılanmadığı yeni mi aklınıza geldi, ne değişti diye  soranlara, ucuz demagojiyle cevap veriliyor:

“Üstünden yüzlerce yıl geçti Kerbela’yı unuttuk mu ki!” Sanki ‘unut’ diyen oldu. “6 değil, 66 yıl geçse de unutmayacağız” ajitasyonlarıyla saptırılıyor. Unutulmasın elbette. Ama siyasi çıkar sağlamak için kullanılmasın da, haksızlıkları örtmek için istismar da edilmesin.

2010 yılında Sabah gazetesinin bir haberini hatırlatan Beki, HDP’nin kapatılıp kapatılmayacağı tartışmalarıyla ilgili şu yorumlarını aktardı:

10 yıl önce “Parti kapatılsa bile vekillik düşmeyecek” müjdesi veren Sabah’ın şu haberini de unutmayın:

“12 Eylül’de yapılacak referandum, egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan milletin seçerek Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdiği milletvekillerini yakından ilgilendiriyor. Yürürlükte olan Anayasa’nın 84. maddesinin son fıkrasına göre, partisinin temelli kapatılmasına söz ve eylemiyle sebep olan kişinin milletvekilliği otomatik olarak düşüyor. Referandumda 9. madde olarak oylanacak değişiklikte ise bu hüküm değiştiriliyor. Referandumda ‘Evet’ çıkması halinde Anayasanın 84. maddesinin son fıkrası kaldırılmış olacak. Bu sayede, demokrasinin olmazsa olmazı siyasi partiler kapatılsa bile, artık milletvekillikleri düşmeyecek. Böylece Anayasa Mahkemesi milletin verdiği temsil yetkisini engelleyemeyecek ve siyasetin üzerindeki yargı vesayeti hafifleyecek...”

AK Parti’nin, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yıllarca karşı çıkma gerekçesini de unutmayın. “Seçilmişleri atanmışların elinde oyuncak etmemek, sandık ve milli irade üzerinde yargı vesayeti kurdurmamak, siyaseti antidemokratik müdahalelerden korumak” için değil miydi? 2010’daki Anayasa değişikliğiyle, Türkiye bir ayıptan daha kurtarılmıştı. Partisinin kapatılmasına sebep olan eylemlerinden dolayı bile seçilmişlerin milletvekilliği artık düşürülemeyecekti. “Demokrasi kazanmış darbecilik kaybetmişti” hani! Ne çabuk unutuldu bunlar!

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU