İsrail neden tutukluluk süresi biten Filistinlileri serbest bırakmıyor?

Mahkûmların biten tutukluluk süresi sonunda serbest bırakılmamasını içeren bu çağrı, İsrail’in tarihinde ilk değil

İsrail Gazze’den çekildikten sonra “yasadışı savaş hukuku”na başvurdu (Independent Arabia)

Hamas ile İsrail arasında esir takası konusundaki görüşmelerde yeni bir boyuta geçilmeye çalışılırken Tel Aviv, tutukluluk süreleri bitmiş Filistinli mahkûmları serbest bırakmayarak müzakere şartlarını daha da karmaşık hale getiriyor. Bu kapsamda İsrail askeri savcısının tutukluluk süresi biten Filistinlilerin salıverilmesini engelleyen bir karar üzerinde çalıştığı öğrenildi.

Uluslararası ve Arap arabulucular ile gerçekleştirilen yeni esir takası müzakerelerinde bir ilerleme sağlanmışken İsrail, Gazze’deki mahkûmların cezalarının sona ermesine rağmen tutukluları bırakmak istemiyor. Bu nedenle bu mahkûmlar için tutukluluk sürelerinin devam etmesine izin veren bir yasanın çıkması için Ordu Genelkurmay Başkanı Aviv Koçavi'ye talepte bulunuldu.

Güvenlik liderlerinin talebi

Edinilen bilgilere göre, Gilad Şaron (bir önceki İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un oğlu) ve İsrail Askeri Savcısı Şaron Avik’in de içinde bulunduğu İsrail güvenlik teşkilatının içindeki bazı liderler, Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi’ye Gazze’deki tutukluların serbest bırakılmasının ertelenmesine sağlayan idari tutuklama kararının yeniden başlatılacağı bir mekanizma geliştirme çağrısında bulundu.

Mahkûmların biten tutukluluk süresi sonunda serbest bırakılmamasını içeren bu çağrı, İsrail’in tarihinde ilk değil.  2005 yılında İsrail Adalet Bakanlığı Knesset'e mahkûmların serbest bırakılmamalarını öngören bir yasa tasarısı sunmuş ancak parlamentoda onaylanmamıştı.

İsrail'de yürürlükte olan yasalara göre, 2002 tarihli “Yasadışı Savaşçılar için Gözaltı Yasası”nda, Genelkurmay Başkanına herhangi bir tutukluyu değerlendirme yetkisi veren bir hüküm bulunmaktadır.

Filistin Tutuklu Araştırmaları Merkezi Müdürü Riyad el-Aşkar, "İsrail aslında yasalara uygun hareket ediyor. Yasa, Tel Aviv'in kendisi için bir tehlike olarak gördüğü hiçbir mahkûmun serbest bırakılmayacağı anlamına geliyor ve bu aynı yasal mekanizma (iddianame olmadan) idari gözetim için de kullanılıyor. Bu yasa haklarında herhangi bir iddianame açılmamış olsa bile, Batı Şeria'daki düşmanca faaliyetler gösterdiğinden şüphelenilen kişiler için de geçerli” dedi.

Aşkar, İsrail’in 2005 yılında Gazze’den çekilmesinin ardından işgali altında tutamadığı topraklardaki tutsaklar için idari gözaltı kararı veremediğini ifade ediyor. Aşkar, İsrail’in Gazzeli tutuklularla ilişkilerinde idari gözaltı yerine yasa dışı savaş hukukuna başvuruyor. Bu da İsrail makamlarına 6 ay gözaltı süresi veriyor. Bu süre istihbarat yetkililerinin isteklerine bağlı olarak uzatılabiliyor.

İsrail bu yasayı 2008 yılında bir operasyon sırasında tutukladığı 15 kişi hariç hiçbir zaman Gazze tutukluları üzerinde kullanmadı. Aşkar, İsrail'in Gazze vatandaşlarını sınır kapıları ve denizde tutukladığını, ancak yasadışı savaş hukukunun yetkilerini onlara kullanmadığını iddia ediyor.

Şu anda İsrail hapishanelerinde Gazzeli yaklaşık 295 tutuklu bulunuyor. Bu tutuklular sayıları 4 bin 500’e ulaşan tutukluların yüzde 6’sını oluşturuyor.  Ayrıca İsrail hapishanelerinde 9 milletvekili de bulunmakta.

Filistinli örgütlerle irtibat

İsrail’e göre Gazze’deki tutukluların çoğunun silahlı gruplarla bağlantısı var ve serbest bırakılırlarsa tekrar askeri faaliyetlerine dönüp İsrail'e zarar verebilirler,  bu nedenle askeri savcının gözaltı sürelerini uzatabileceği belirtildi.

Ancak Aşkar, bu kararı tüm Gazzeli mahkumlara uygulamanın zor olduğuna inanıyor ve kararın bazı önde gelen kişilerin dışındakiler için uygulanmayacağını belirtiyor.

Gazzeli tutukluların salıverilmesi sürecini izleyen “Independent Arabia”,  Tel Aviv’in mahkumiyetlerinin bitiminden sonra hiç birini tutuklamadığını ortaya koydu.  Aşkar’ın da “Yaklaşık 20 yıldır İsrail, mahkumiyetleri biten Gazzeliler için, ilave bir gün bile istemedi” ifadesi bunu doğrular nitelikte.

Daha önce İsrail, Knesset'te "Filistinli mahkûmların gelecekteki değişim anlaşmalarının bir parçası olarak serbest bırakılmayacağını" belirten bir yasa teklifinde bulunmuştu. Yine başka bir kanun teklifi olan, “İsrailli bir mahkuma karşılık Filistinli mahkumun salıverilmesi”nin her ikisi de onaylanmamıştı.

Sinvar askeri operasyonlara yeniden başladı

İsrail’de Gazzeli tutukluların serbest bırakılmamasının yeniden konuşulması Yediot Aharonot gazetesinin haberinden sonra başladı. Gazete, salıverilen Gazzeli tutukluların çoğunun askeri faaliyetlere geri döndüğünü belirtiyor. İsrail, genellikle silahlı gruplarla herhangi bir faaliyete geri dönmeyeceklerini şart koşuyor, ancak gazete "Filistin Yönetimi'nin kontrol ettiği Batı Şerialı tutuklularının aksine, Gazzeli mahkumların örgüt faaliyetlerine dönmeme taahhüdü uzun sürmüyor" ifadelerine yer verdi. Kamu Güvenliği Teşkilatı, hapis cezalarını tamamlayanları bu yola dönmeleri halinde tutuklayabilme yetkisine sahip.

Şalit Anlaşması

İsrail’in Gazzeli tutuklulara bir daha silahlı eylemlere dönmeme konusunda imza attırdığını söyleyen Aşkar, “Bu yalnızca Şalit Anlaşmasında konan bir şart olarak mahkumlara zorla imzalatıldı” dedi.

Serbest bırakılanlar arasında Hamas liderlerinden Yahya Sinvar da vardı. İsrailli avukat Oded Sabouri, sözüne uymayıp yeniden silahlı grupların faaliyetlerine katılan en meşhur davalardan birinin Sinvar davası olduğunu söylüyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/157046

DAHA FAZLA HABER OKU