Trump'ın adaylığı Nobel Barış Ödülü'nü gülünç duruma düşürüyor

Aday gösterme yetkisi bulunan kişiler daha akıllıca seçimler yapmalı, aksi takdirde bu saygın ödülün geçerliliği sorgulanacak

ABD başkanlığı için ikinci defa yarışan Trump'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi tartışma yarattı (Reuters)

Nobel Barış Ödülü'nü kazanmak, herhangi bir barış aktivisti veya barış yanlısı örgüt için mümkün olan en büyük ödüldür. Anlaşmazlık yerine mutabakata, savaş yerine diplomasiye ve diktatörlük yerine demokrasiye değer vermeye cesaret eden uluslararası bir topluluğun parçası olmaktan gurur duyuyorum.

Nobel Barış Ödülü daha iyi bir dünya yönündeki arzumuzu temsil ediyor ve barış için savaşmaya devam edenleri takdir ediyor. Öyleyse, bu prestijli ödül siyasi ikna ve popülizm çağında sembolik değerini koruyabilir mi?  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şimdiye kadar 1901'den bu yana Nobel Barış Ödülü kazanmış 134 tarihi figür var. Ödülü son kazananlar arasında eski ABD Başkanı Barack Obama, Uluslararası Nükleer Silahsızlanma Kampanyası ve Iraklı insan hakları aktivisti ve yazar Nadia Murad yer alıyor. Bu nedenle Donald Trump'ın geçen günlerde 2021 yılı için ödüle aday gösterilmesi epey şaşırtıcı görünebilir.

Başkan Trump adaylık için uygun değil ve onun dahil edilmesi bu önemli ödülü gülünç duruma düşürüyor. Bu yalnızca Twitter'da kışkırtıcı şekilde atıp tutmasından ve nükleer savaş tehditlerinden kaynaklanmıyor. Trump ısrarla devam eden sistemik eşitsizliklerle ilgilenmiyor ve iklim kriziyle uğraşmayı da genelde reddediyor. Dahası, ardında Kovid-19 kaynaklı yüksek bir ölü sayısı bırakıyor. Bu barış değil.

Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Kampanya'yla yaptığı çalışmalarla tanınan 2017 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi Tim Wright "Nobel Barış Ödülü'nü daha az hak eden birini hayal etmek zor" dedi.

Kendi vatandaşlarına karşı şiddeti körükledi, uzun süredir devam eden silah kontrolü anlaşmalarından çekildi ve çok taraflılığı her fırsatta baltaladı. Kuzey Kore'yle yaptığı zirveler gibi birkaç diplomatik girişimi fotoğraf çekiminden pek farklı değildi.

Trump'ın 9 Ekim'de sanal bir törenle verilecek Nobel Barış Ödülü'nü kazanması olası değil fakat Norveçli sağcı milletvekili Christian Tybring-Gjedde tarafından İsrail-BAE anlaşmasındaki sözde rolü nedeniyle yine de aday gösterildi.

Bu aşağılayıcı seçimin ardındaki şüpheli ahlakın ötesinde, onun adaylığının nasıl sonuçlandığını öğrenmek için yarım yüzyıl beklemek zorunda kalabiliriz. Nobel Ödül Komitesi kazananlar dışında adayların veya aday gösterenlerin isimlerini asla açıklamayacağına yemin etmiş ve tam bir gizlilik içinde çalışıyor. Trump'ın adaylığına dair müzakereler gelecekteki arşivcilerimiz ve tarihçilerimiz tarafından görülmeyi bekliyor fakat bu tip müzakerelerin sonucu Nobel Barış Ödülü'nün kendisinin de kaderini etkileyecektir.
 


Trump ilk nahoş Nobel Barış Ödülü adayı değil. Nobel Komitesi'nin hem ödüller hem de ihmallerle ilgili tartışmalı bir geçmişi var. 1973'te ödül Condor Planı'na (1970'lerde Latin Amerika'daki sağ diktatörlüklerin CIA desteğiyle uygulamaya koyduğu operasyon-çn.) ve Kamboçya'daki bombardıman seferlerine dahil olan ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'a verilmişti.

Bu arada, muhtemelen tarihte şiddet içermeyen direnişin en büyük savunucularından biri olan Mahatma Gandi'ye ölümünden sonra da ödül verilmedi.

Nobel Barış Ödülü'ne herkes aday gösterilebilir fakat yalnızca “aday gösteren yetkili kişiler” kolları sıvayıp geleceğin adayları için önerilerde bulunabilir. Kimlerin bu önemli seçimi yapmaya yetkisi olduğunu öğrenmek sizi şaşırtabilir ve hatta kendi adınıza nitelikli bir aday dahi önerebilirsiniz.

Norveç Nobel Ödül Komitesi'nin şu anki veya eski bir üyesiyseniz veya Nobel Barış Ödülü sahibiyseniz aday gösterebilirsiniz. Politikacılar ve devlet başkanlarının yanı sıra Uluslararası Adalet Divanı, Daimi Hakem Mahkemesi ve Uluslararası Hukuk Enstitüsü ve Barış ve Özgürlük İçin Uluslararası Kadınlar Ligi uluslararası kurul üyeleri de tercih ettikleri adaylarla katkı koyabilir.

Aynı zamanda üniversite profesörleri, fahri profesörler ve doçentler (Birleşik Krallık'taki kıdemli öğretim görevlisine eşdeğer) de Nobel Barış Ödülü için aday gösterme yetkisi bulunan kişilerdir. Tarih, sosyal bilimler, hukuk, felsefe, teoloji veya din alanlarında ders veriyor ve araştırma yapıyorsanız 2021 Nobel Barış Ödülü için tercih ettiğiniz adayı Şubat 2021'e kadar sadece çevrimiçi adaylık formunu kullanarak aday gösterebilirsiniz. Ayrıca bir üniversitenin yöneticisi, bir barış araştırma enstitüsünün veya bir dış politika enstitüsünün direktörüyseniz de birini aday gösterebilirsiniz.

Bir kişiye veya kuruluşa verildikten sonra Nobel ödülüne itiraz etmenin veya ödülü iptal etmenin mümkün olmadığını unutmamanız gerekiyor.

Ama belki de Nobel Barış Ödülü'ne layık birini seçmek için birlikte çalışmamızın vakti gelmiştir. Ben oyumu Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'in kazanması için verirdim ama dünyada bu ödülü hak eden sayısız insan ve kuruluş bulunuyor.

Prensip olarak “Norveç Nobel Komitesi, barış ödülü sahiplerinin ödülü aldıktan sonra söyleyebilecekleri ve yapabilecekleri konusunda asla yorum yapmaz”. Bunu da akılda tutarak, seçimimizi akıllıca yapmalıyız.

* Dr Becky Alexis-Martin, Manchester Metropolitan Üniversitesi'nde beşeri coğrafya alanında öğretim görevlisidir. Nükleer kültür ve jeopolitik alanında araştırmalar yapan Alexis-Martin, L.H.M. Ling Üstün İlk Kitap Ödülü'nün kısa aday listesinde yer alan Disarming Doomsday: The Human Impact of Nuclear Weapons in Hiroshima (Kıyameti Durdurmak: Hiroşima'dan Beri Nükleer Silahların İnsani Etkisi) adlı kitabın da yazarıdır.


 

 

independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU