Araştırmalar bencil ve manipülatif olmanın başarılı bir kariyer getirmediğini gösterdi

Araştırmacılar iyilerin rekabette kaybeden taraf olduğuna yönelik inancın bir kültürel mit olduğunu söylüyor

(Pixabay)

Gençken ve iş hayatına yeni atıldığımızda genelde bize öğretilen kıran kırana rekabetin olduğu bir atmosferde masumiyetimizi bir kenarda bırakmamız gerektiğidir.

Kendinden emin olmak, yıkıcı eleştiriden ve rencide edici laflardan kolay etkilenmemek işinize yarayabilir ancak sadece kendinizi düşünmeniz işleri kötüleştirebilir.

ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri (PNAS) adlı hakemli dergide pazartesi günü yayımlanan bir çalışmaya göre başkalarının mutluluğunu ve endişelerini görmezden gelip kendi çıkarı için düşmanca, yanıltıcı ve manipülatif davranan kişiler, işyerinde hem baskın hem de hoşsohbet olanlar kadar nüfuz kazanamıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çalışmanın baş yazarı ve Kaliforniya Üniversitesi'ndeki Haas İşletme Fakültesi'nden örgütsel davranış profesörü Cameron Anderson "Birçok kişi iyilerin sonuncu geldiğine inanır" diyor. 

Sürüp giden bu kültürel mit bizi aslında en tepeye ulaşan nüfuz sahibi insanların bunu mesai arkadaşlarını ezmeden gerçekleştirdiği gerçeğine karşı körleştirmiş durumda.

Anderson "Bir pislik olan nüfuz sahiplerini gösterdiğimizde bu ilgimizi çekiyor. Bu çok dikkat çekici. Bence bu kişileri güç sahibi olup da iyi davranışları olan kişilerden daha fazla fark ediyoruz. Bu kişiler diğerlerinin arkasında kalıyor. Nüfuz sahibi korkunç kişi örnekleri insanların aklına daha kolay geliyor" dedi.

Çalışamada araştırmacılar ilk önce 2004 yılında ABD'li kolej öğrencilerine iş hayatına başlamadan önce kişilik testi yaptı. 14 yıl sonra bu katılımcıların işyerlerinde elde ettikleri nüfuz ölçüldü.

Katılımcıların nüfuzları, altlarında çalışanlara yönelik kontrolleri ve şirket içerisindeki hiyerarşilerine bakılarak bunlar toplam güç puanı şeklinde sıralandı.

Katılımcılar ayrıca şirketlerinin rekabet düzeyi, büyüklüğü ve ne kadar süredir orada çalıştıklarına ilişkin de bilgi verdi.

Kolej yıllarında daha hoşsohbet, enerjik ve iddialı dışadönük kişilerin sonraki yıllarda iş yerlerinde daha fazla nüfuz kazandığı görülürken daha bencil, hırçın ve aldatıcı kişilerin benzeri bir güce ulaşamadığı görüldü. Üstelik bu sonuçların cinsiyet, yaş, etnisite, eğitim düzeyi, iş yeri kültürü, endüstri ve meznuiyet derecesi gibi etmenlerden bağımsız olduğu vurgulandı.

Katılımcıların iş arkadaşlarından verilen bilgilerin incelendiği ikinci bir araştırmada da aynı bulgulara ulaşıldı.

Anderson "Öyle görünüyor ki, kim olursanız olun bu şekilde bencilce, kötücül ve zorbaca davranışlar size yardımcı olmuyor" ifadelerini kullandı.

Aksi kişiler daha baskın ve agresif olmaya eğilimliyken iş arkadaşlarına karşı daha az ortaklaşmacıydı. Dışadönüklerse baskın ve agresifken iş arkadaşlarına karşı daha cömerttiler. Daha fazla katkı yapıp sıkı çalışarak fikirlerine daha fazla destekçi bulabildiler.

Andrerson "Bulgularımız şunu gösteriyor: Eğer aksi kişiler iş arkadaşlarına karşı daha nazik ve daha ortaklaşmacı davransaydı güç rekabetinde yükselebilirdiler. Herkesin güçlü olmak için müttefiklere ihtiyacı vardır. Çok nadiren güçlü bir sosyal ağı ve müttefiklikleri olmayan kişiler güce sahip olur" dedi.

 

Independent Türkçe, CNN

DAHA FAZLA HABER OKU