Washington Post: Refik Hariri ve yanındakiler, Hizbullah içindeki 'Birim 121' tarafından öldürüldü

Gazete, suikast timi şeklen değişmesine rağmen değişmeyen tek şeyin, Hariri davasında yargılanan dört sanıktan biri olan Ayyaş'ın Birim 121'in komutanı olması olduğunu kaydetti

2005 yılında eski Başbakan Refik Hariri’nin ölümüne neden olan patlamanın açtığı krater (Getty İmages)

Lübnan'da gerçekleşen suikastlarla ilgili bilgiler Batı basınında yer alamaya devam ediyor. Washington Post yazarı Joby Warrick, birkaç gün önce kaleme aldığı bir makalede, "2005 yılında düzenlenen eski Başbakan Refik Hariri suikastından suçlu bulunan Lübnanlının, dava hakkında daha önce açıklanmamış istihbarat bilgilerini ortaya çıkaran mevcut ve eski güvenlik yetkililerine göre terör örgütü Hizbullah'ın emriyle en az dört suikast daha gerçekleştiren bir katliam timindendi" ifadelerini kullandı.

Birim 121

Washington Post, konuyla ilgili bilgiler vermeyi ve güvenlik yetkililerinin açıklamalarını aktarmayı şöyle sürdürdü:

"Birim 121 adıyla bilinen suikast timi, Hizbullah'ın üst yönetimi tarafından kontrol ediliyor. Bu tim, 14 Şubat 2005 tarihinde Beyrut'ta bir sahil caddesinde Hariri'nin ve diğer 21 kişinin ölmesine neden olan bombayı patlatana kadar yıllarca çeşitli kimlikler altında çalıştı. ABD’nin yanı sıra üç Avrupa ve Ortadoğu mevcut ve eski güvenlik yetkilileri ülkesinden kimliklerinin açıklanmaması kaydıyla halen aktif olan suikast timiyle ilgili ayrıntıları açıkladılar."

Washington Post tarafından yayınlanan makalede, "Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi’nin olaydan tam 11 yıl sonra, 56 yaşındaki Hizbullah üyesi Selim Cemil Ayyaş'ın suçlu olduğuna karar vermesiyle dava kapandı. Ayyaş, Refik Hariri’ye kurulan komplo ve düzenlenen suikastın bir parçası olmakla suçlandı. Ancak mahkeme, Hizbullah’ı Hariri'nin öldürülmesine bağlayan net bir kanıt bulamadı" ifadeleri yer aldı.

Uluslararası mahkeme bazı bilgileri değerlendirdi

Yetkililere göre kamu davalarında kullanılmayan kayıtlar ve diğer deliller, en az on yıldır Lübnanlı askeri komutanları, politikacıları ve gazetecileri hedef alan bir dizi bombalı saldırının arkasında bir suikast biriminin olduğunu doğruladığı belirtilen makaleye göre Washington Post’a konuşan ABD’li iki yetkili, "Söz konusu istihbarat değerlendirmeleri, gizli kaynakların kimliklerinin ortaya çıkması riski ve istihbarat toplama yöntemi nedeniyle kanıtların kamu davalarında kullanılamamasına rağmen uluslararası mahkeme üyeleriyle özel olarak paylaşıldı" dediler.

Gazete, suikast timi şeklen değişmesine rağmen değişmeyen tek şeyin, Hariri davasında yargılanan dört sanıktan biri olan Ayyaş’ın Birim 121'in komutanı olması olduğunu kaydetti.

Ayyaş hüküm giydi

Nerede olduğu bilinmeyen Ayyaş, 18 Ağustos'ta başbakanın öldürülmesinde adaleti sağlamak için kurulan Hollanda merkezli BM’ye bağlı Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi tarafından gıyaben mahkum edildi. Mahkeme, davada yargılanan diğer üç şüphelinin suçsuz olduğuna karar verdi. Mahkeme üyeleri, kararları açıklarken, suikastın Hizbullah tarafından verilen emirle gerçekleştiğine dair kesin bir kanıt bulamadıklarını söylediler.

Hizbullah suçlamaları reddediyor

Hizbullah, Hariri suikastıyla ilgili kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Gazetenin konuyla ilgili bir yorum alabilmek amacıyla Hizbullah'ın basın bürosuna ulaşma girişimleri de başarısız oldu. Bununla birlikte mahkemenin kararına rağmen, mevcut ve eski yetkililer Washington Post’a "Suikast timinin varlığı, Hariri'nin Hizbullah'ın üst yönetiminin izni olmadan hareket eden unsurlarca öldürüldüğü yönündeki spekülasyonları daha da zayıflatıyor" yorumunda bulundular.

Söz konusu yetkililer şöyle devam ettiler:

Hariri suikastından sonra bilgi toplama çalışmalarına katılan eski bir ABD’li ulusal güvenlik yetkilisi, Hizbullah’ın suikast timini kontrol ettiği konusunda ‘en ufak bir şüphe olmadığını’ vurgulayarak,  "Hizbullah çok disiplinli bir örgüt" dedi.

ABD’de yayınlanan Washington Post, suikast timi ve eylemleri hakkında son derece hassas bilgilere erişimi olan yetkililere göre daha önce bilinmeyen suikast timinin, tamamı Hizbullah'ın yönlendirmesiyle olmak üzere siyasi ve askeri isimlerin öldürülmeleriyle bağlantılı olduğunu aktardı. Gazete bir yetkilinin suikast timinin Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah'tan doğrudan emir alan onlarca unsurdan oluşan bu çok gizli birimin, suikasttan bu yana ABD ile müttefik olan ülkelerin yıllarca paylaştığı istihbaratlar sonucu ortaya çıktığını söylediğini aktardı.

Mustafa Emin Bedreddin’in durumu

Gazeteye konuşan güvenlik yetkilisine göre daha önce suikasta izin veren Hizbullah yöneticileri arasında, mahkemenin Hariri suikastı için kurulan komployu planlayanlardan biri olmakla suçladığı Hizbullah komutanlarından Mustafa Emin Bedreddin’de yer alıyor. Ancak Bedreddin, 2016'da Suriye'de öldürüldü. Bu yüzden hakkındaki suçlamalar düştü.

Washington Post’a göre yetkili, Birim 121’in kurbanları olduğu iddia edilenler arasından Hariri suikastını araştıran Polis Şefi Albay Visam Eid, daha önce Hariri’nin koruma ekibinin şefi olan İç Güvenlik Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Visam Hasan, Lübnan ordusunun en üst kademesindeki isimlerinden General Francois el-Hac ile Ekonomist ve diplomat olan Muhammed Şatah gibi tamamı 2007-2013 yılları arasında bombalı araçlarla düzenlenen saldırılarda öldürülen 4 ismin Birim 121’ibn kurbanları olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Eski Lübnan İç Güvenlik Kuvvetleri (İSF) Şefi Tümgeneral Eşref Rifi bir röportajda, Hariri suikastı ve son dönemde önde gelen bazı isimlerim hedef alındığı bomba yüklü araç saldırıları dahil olmak üzere Hizbullah içinde bu tür eylemleri gerçekleştirmekten ve suikastlardan sorumlu bir grup olduğunu ve Ayyaş’ın da bu grubun bir parçası olduğunu vurguladı.

Washington Post makalesinde, "Ekip, Hizbullah’ın rakipleri ve düşmanları olarak görülenleri ortadan kaldırmak için uzun süre ve rutin olarak suikast eylemlerinde kullanıldı. Eski bir Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve ABD Hazine Bakanlığı terörle mücadele analisti olan ve Hizbullah'ın terörist operasyonları hakkında bir kitap yazan Matthew Levitt, Hizbullah’ın önemli bir bomba yapma deneyimine ve üst düzey yetkililere suikast düzenlemek için tasarlanmış karmaşık bir komuta yapısına sahip olduğunu söyledi" denildi.

Makaleye göre Levitt şöyle devam etti:

"Hizbullah, bazıları zamana bağlı ve özel, diğerleri ise belirli bir beceriye sahip veya belirli bir görev türüyle ilgili olan benzersiz görevler üzerine uzman birimlerine sahiptir. Hizbullah'ın siyasetçileri hedef alan suikastlarını gerçekleştiren birimi buna bir örnektir."

Yeni suikast korkusu

Bazı mevcut ve eski yetkililer ve Hizbullah analistleri, Hizbullah liderlerinin Lübnan'da ve belki de Lübnan dışında siyasi liderleri ve muhalifleri hedef alarak yeni suikastlar düzenlemeye cesaretleneceklerinden korktuklarını ifade ettiler.

Washington Post'a konuşan analistler, "Beyrut Limanı'ndaki, yaklaşık 200 kişinin ölmesine ve onlarca binanın yıkılmasına neden olan büyük patlamanın ardından ortaya çıkan siyasi kargaşanın ortasında, Hizbullah, kendisini eleştiren Lübnanlı isimleri susturmak için daha güçlü bir çaba sarf edebilir" değerlendirmesinde bulundular. Henüz Hizbullah ile limandaki bir depoda depolanan büyük miktardaki amonyum nitratın patlaması arasında bir bağlantı bulunamadı.

Gazete son olarak kariyerinin bir bölümünü Lübnan'da Hizbullah'ın yükselişini takip ederek geçiren CIA'nın eski Ortadoğu bölge şefi Robert Baer’in şu sözlerine yer verdi:

"Çok akıllılar ve düşmanlarının kim olduğunu iyi biliyorlar."

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Şarku'l Avsat

https://www.independentarabia.com/node/146486

DAHA FAZLA HABER OKU