Macron pazartesi günü yeniden Beyrut'u ziyaret edecek

Fransız Bakan, "Afet, patlamadan önce var olan durumu, yani ülkenin bir uçurumun kenarında durduğu gerçeğini ve gerekli reformları yapamadığı gerçeğini gizlemek için bir bahane olarak kullanılmamalıdır" ifadelerini kullandı

Fotoğraf: AFP

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a, başkent limanındaki yıkıcı patlamadan sadece 48 saat sonra ziyaret ettiği Beyrut’tan söz verdiği gibi Lübnan’a ikinci ziyaretini gerçekleştirmesi çağrıları yapılıyor.

Elysee Sarayı’nın yayınladığı bilgiye göre Macron, gelecek pazartesi akşamı Beyrut’a ulaşacak ve ertesi gün Büyük Lübnan Devleti’nin ilanının 100’üncü yıl dönümü kutlamalarına katılacak. Daha sonra yetkililer ve politikacılarla, büyük patlamanın tahrip ettiklerinin yeniden inşası ve Lübnan’daki siyasi koşullar olmak üzere iki ana konuya odaklanacak görüşmeler yapacak.

Hassan Diyab hükümetinin yaklaşık 2 hafta önce istifa etmesiyle temsil edilen kurumsal boşluğu doldurma çabalarında ilerlemelerin kaydedilmediği Lübnan’da, Cumhurbaşkanı Mişel Avn, henüz parlamento istişareleri için tarih belirlemedi ve Macron’un çağrı yaptığı ‘kurtarma hükümetinin’ başı olarak önerilebilecek bir isim ortaya koymadı.

Paris, bir yandan Lübnanlı siyasi kuruluşun Beyrut trajedisinin sonuçlarıyla ilgilenmesinden, diğer yandan da Lübnan’ın aylardır çektiği çok yönlü (siyasi, mali, ekonomik ve sağlık) krizden kaynaklanan çifte ‘hayal kırıklığını’ ifade ederken, Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Marsilya Limanı’ndan Beyrut’a doğru yola çıkan, yardım ve teçhizat taşıyan bir gemi aracılığıyla yaraya parmağını bastı. Geminin, Beyrut’a pazartesi günü ulaşması bekleniyor. Le Drian, politikacılara eleştiride bulunurken, insani acil durumun, siyasi acil durumun üzerini örtmemesi gerektiğine dikkati çekti.

Fransız Bakan, "Afet, patlamadan önce var olan durumu, yani ülkenin bir uçurumun kenarında durduğu gerçeğini ve gerekli reformları yapamadığı gerçeğini gizlemek için bir bahane olarak kullanılmamalıdır” ifadelerini kullandı. Macron’a ilk ziyaretinde eşlik eden ve bir sonraki ziyaretinde de eşlik etmesi muhtemel olan Fransız Bakanın söylemek istediği iki şey var. Bu çerçevede ilk olarak, ‘(hükümet içi ya da dışı) siyasi sınıfın tamamının, hala hiçbir şey olmamış gibi siyasi krizlerle uğraşıyor ve kendisini kökünden koparacak bir fırtınanın barışçıl bir şekilde geçtiğini ve dolayısıyla geleneksel uygulamalarına geri döndüğünü düşünüyor olduğunu’, ikinci olarak da ‘Lübnanlıların yapması gereken reformlardan kaçışın bulunmadığını’ belirtmek istiyor.

Jean-Yves Le Drian, Paris’in hala ‘Lübnanlıların acil reform konularını ele alacak, Lübnanlıların kendi tarihlerini yazmalarına izin verecek bir ‘misyon hükümeti’ kurabileceğine güvendiğini ifade ederken, Fransa’nın Lübnan hükümetinin yerini almayacağı ve Lübnanlıların, kendi sorumluluklarını kendilerinin üstlenmesi gerektiği konusunda uyardı

Gerçek şu ki Macron, Beyrut’a ulaşacak ve oldukça karmaşık bir siyasi durumla karşı karşıya kalacak. Paris’te Lübnan’ın durumunu takip eden kaynaklar, Fransa Cumhurbaşkanı’nın bu hususta ‘bazı atılımlar’ gerçekleştirmeyi başarmasının ‘gerekli’ olduğunu kaydetti.

Eski Başbakan Saad Hariri’nin Büyük Serail’e geri dönmek istemediğini belirtmesi sonrasında bu kaynaklara göre odak noktası, ‘yok olanları yeniden inşa etmek, insani durumu ele almak , ekonomik- finansal ve toplumsal durumlara odaklanarak reformlar gerçekleştirmek, siyasi meseleyi sonraki bir aşamaya bırakmak için belirli görevleri olan uzmanlardan oluşacak bir hükümet kurmak’ olmalı. Ancak ikilem, Lübnan’daki her şeyin siyasi olması, ana siyasi tarafların hala pozisyonlarına ve karşılıklı fetvalarına bağlı kalmaları gerçeğinden kaynaklanıyor. Geçen haftalarda Paris, Avrupa desteğiyle silahlanmış ABD, Körfez ülkeleri, İran ve Rusya da dahil olmak üzere Lübnan hususundaki etkili taraflarla temas kurarak, belki de Lübnan siyasi sınıfına rağmen, Lübnan’ı kurtarma arzusuyla bir ‘güvenlik ağı’ sağlamaya çalıştı.

Paris, 9 Ağustos’ta video konferans aracılığıyla düzenlediği konferansta, insani meseleye odaklanmaya çalıştı ve ilk aşamada 250 milyon euro yardım sağladı. Ancak bununla birlikte bugün, ‘yardımlara ulaşmanın, finansal- ekonomik koşulları iyileştirmeye çalışmanın tek yolu olarak’ Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakere etmek için serbest hareket eden bir hükümetin varlığını gerektiren ‘insani yardımın’ ötesine geçen atılımlara ulaşmak gerekiyor. Paris, ‘2018 yılı için Sedir (CEDAR) Konferansı’nın yardım ve kredilerini serbest bırakmak, Lübnan’ın IMF, diğer fon ve finans kuruluşlarından destek alması üzere kapı açmak’ amacıyla cansız koşullardan çıkmak için son derece gerekli gördüğü altı maddelik bir ‘çalışma raporu’ sundu.

Öte yandan UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, 26 Ağustos’ta felaketle sonuçlanan patlamadan ağır hasar gören Beyrut’ta kültür ve eğitim sektörünün yeniden inşası ve iyileştirilmesinde önemli bir rol oynamak için Beyrut’a geldi. UNESCO kaynaklarının Şarku’l Avsat’a aktardığında göre Azoulay, bugün Beyrut’tan, ‘patlamayla yıkılan evlerin enkazları arasında, kültür ve eğitim sektörlerini her düzeyde kurtarmak adına kaynak oluşturmaya yönelik’ bir ulusal girişim başlatıyor. Birleşmiş Milletler (BM), Audrey Azoulay’u zarar gören müzelerin, tarihi binaların ve okulların yeniden inşasında koordinasyon organı olarak görevlendirdi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU