3200 metre yükseklikte semazenli semah tartışma yarattı: Alevi semahı ile Mevlevi seması birlikte olur mu?

Tunceli'de Buyer Ana Gölü'nde yapılan etkinlikte semazen eşliğinde semah dönülmesine kimi Alevi temsilcileri ve Mevlevi sanatçı Ahmet Özhan'dan eleştiri geldi. Maltepe Belediye Başkanı Kılıç ise eleştirilere cevap verdi

Tunceli'de 3200 metredeki Buyer Ana Gölü'nde semazen eşliğinde dönülen semaha kimi Alevi temsilcilerinden eleştiri geldi / Fotoğraf: Sabah Gazetesi - Uğur Yıldırım

İstanbul Maltepe Belediyesi kadın-erkek eşitliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla çok sayıda sanatçı, aktivist ve vatandaşın katılımıyla Tunceli'de 3200 metre yükselikte yer alan  Buyer Ana Gölü'ne iki günlük ziyaret gerçekleştirdi.

3,5 saatlik bir yürüyüşün sonunda ulaşılan Buyer Ana Gölü'nde kadın cinayetlerine karşı deyişler söylendi, cem ibadeti düzenlendi ve lokma dağıtıldı.

Ayrıca kadına yönelik şiddetin son bulması için dilek feneri uçurularak ve hayatını kaybeden kadınlar için mum yakıldı.

Etkinlikten kamuoyuna en çok yansıyan ise bir kadın Mevlevi semazen eşliğinde Alevi semahı dönülmesine dair görüntüler oldu.

ali.png
Ali Yıldırım / Fotoğraf: Pirha

 

Yıldırım: "Semaha semazen katmak Aleviliğin asimilasyonuna su taşımaktan başka nedir?"

Tartışma tam da bu noktada başladı.

İlk olarak Alevi araştırmacı yazar Ali Yıldırım, Facebook hesabında kaleme aldığı "Semaha semazen katmak" başlıklı yazısında şu eleştirileride bulundu:

Şimdi bu etkinlik neye hizmet etmiş oluyor? Hem de Dersim'in her köşesinden "Kutsalıma dokunma" diye sesler yükselirken. Semaha semazen katmak Aleviliğin asimilasyonuna su taşımaktan başka nedir?

musa1 (1).jpg
Musa Ağacık / Fotoğraf: onbirsekiz.com

 

Ağacık'tan Kılıç'a: "Kendine gel, özünü dara çek…"

Eleştiri Yıldırım ile sınırlı kalmadı.

Gazeteci Musa Ağacık da yine Facebook'ta kaleme aldığı "Ali Kılıç'ın Semah – Sema Oyunu!" başlıklı yazısında etkinliğe öncülük eden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'a sert eleştiriler yöneltti:

Modern dans gösterisinde semah ile sema figürleri bir araya getirilebilir ancak bir inanç ritüelinde bir araya getirildiğinde asimilasyona hizmet eder. Bu garabetliğe Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan ön ayak oldu. Şimdi de Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, asimilasyonu simgeleyen bu garebeti, politik popülizm uğruna bir inanç ritüelinde semah ve semazenleri biraraya getirerek devam ettiriyor! Olmadı Ali Başkan. Bu iki ritüelin temsil ettiği dünya, birbirleriyle taban tabana zıt. Şimdi kalkıp ikisini de aynı ritüelde sunman, Yol'a ihanettir. Kendine gel, özünü dara çek!

çiğdem.jpg
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç (önde), Buyer Ana'daki etkinliğe öncülük etti / Fotoğraf: Milliyet - Çiğdem Yılmaz

 

Kılıç'tan cevap: "Bu sorun inançlar ve ibadetler üstü bir sorundur"

Konuyla ilgili eleştirilerin ardından ulaştığımız Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, ziyaretin kadına karşı şiddet ve cinayetlere farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştirildiğini kaydederek, eleştirilere şu şekilde cevap verdi:

Ne yazık ki her alanda kutuplaşan bir toplum haline dönüştürülmeye çalışıldığımız herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu kutuplaşma bugünkü kadın cinayetlerinin de en büyük sebeplerindendir.

Bu sorun inançlar ve ibadetler üstü bir sorundur.

Burada yapılan herkesin kendi durduğu noktadan bu soruna tepki göstermesinden öte bir şey değildir. Kimi Cem yapıp, kimi dualar ederek, kimi semah dönerek, kimi semazen yaparak hayatını kaybeden kadınlara saygılarını sundular. Benim açımdan konu bundan ibarettir.

Kamuoyunda gösterilen ilgi ve takdir farkındalık çalışmalarımızın ne kadar doğru olduğunu ortaya koymaktadır.

ahmet özhan.jpg
Ahmet Özhan / Fotoğraf: AA

 

Özhan: "Bu ritüeller bir şov malzemesi değildir"

Peki Alevi semahı ile Mevlevi semasının aynı anda dönülmesi her iki inancın gelenekleri açısından uygun mu?

Mevleviler son etkinlikle ilgili ne düşünüyor?

Bu soruyu Türkiye'de Mevlevilik denildiğinde ilk akla gelen isimlerden sanatçı ve oyuncu Ahmet Özhan’a yönelttik.

Özhan, sorumuzu şöyle cevaplandırdı:

Sorduğunuz sorunun altında Türkiye’nin içinde bulunduğu kültür yozlaşması ayan beyan ortaya çıkmaktadır. Burada sema ile samahın (semah) bir arada yapılıp yapılamayacağından önce, bu icraatın nerede ve ne amaçla yapıldığı önemlidir. Bu ritüeller bir şov malzemesi değildir, Allah'ı zikirdir. Allah'ı zikretmenin de gösterisi olmaz. Bu zikir tamamen kendi mekanlarında ve yine tamamen ibadet kastıyla yapılması gereken bir zikirdir.

"İnancın turizmi mi olur?"

Özhan eleştirilerini şöyle sürdürdü:

Bu etik disiplin göz önünde bulundurarak meseleyi tartışmak lazımdır. Sema ayini Şerîfi’nin de Samah’ın da kendi özellerin de koreografileri vardır. Ve bunlar çok derin manalar ortaya koyarlar.

Şimdi gelin bunların bir arada yapılıp yapılmamasını tartışın, bu konuya ne kadar uzak olunduğunu, ve bu konunun nezaketinden ne kadar bihaber  olunduğunun bir göstergesidir.

Birileri buna büyük bir aymazlıkla inanç turizmi diyecek kadar cehaletlerini dışa vurmaktadırlar.

İnancın turizmi  mi olur? İnançlar ve estetikleri hiçbir zaman turizm gösterisi derecesine düşürülemez. Ama kime söylersin, kime anlatırsın.

uğuryıldırım2.jpg
Buyer Ana'daki etkinlikte Cem ibadeti de yapıldı / Fotoğraf: Sabah Gazetesi - Uğur Yıldırım

 

Alevi temsilcilerinden karşı çıkan da var, destekleyen de

Yıldırım ve Ağacık'ın eleştirileriyle gündeme gelen konuyu başka Alevi temsilcilerine de sorduk.

Alevi semahı ile Mevlevi semasının aynı anda icra edilebileceğini savunanlar olduğu gibi karşı çıkanlar da var.

Aslında semah ve semanın aynı ortamda icra edilmesi ilk değil.

Daha önce de geçmişte özellikle Cem Vakfı'nın kimi etkinliklerinde semazenler yer almıştı. 

erdoğan.jpg
Erdoğan Döner / Fotoğraf: AA

 

Döner: "Semazenler eşliğinde semah dönülmesi inancımıza uygundur"

Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner bu konuda şunları söyledi:

Aykırı bir şey yok. Biz bu söylentilere bu şekilde bakmıyoruz. Mevlevi Seması da inancımıza uygun bir ritüeldir. Mevlana da bizim inancımızın bir mensubudur. İlkeleri bizim de korumaya çalıştığımız değerlerdir. Toplumu ayrıştırmanın bir anlamı yoktur.

"Semah gösteri değil, ibadetimizin parçasıdır"

Döner, buna karşın bir uyarıda da bulundu:

Alevi inancında semahın dönüleceği yer cemevleridir. Bazı düğünlerde semah dönüldüğünü görüyoruz, bunu da uygun bulmuyoruz. Alevi semahı da Mevlevi seması da ibadete uygun yerlerde yapılmalıdır. Çünkü Tanrı'ya yaklaşma yoludur.

celal fırat.jpg
Celal Fırat / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Fırat: Semah ile semazenleri birbirine karıştırmak belediye başkanının işi mi?

Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat ise semazen eşliğinde semaha karşı çıktı. Fırat'ın hedefinde de Başkan Kılıç vardı.

Belediye başkanlarının işi bu değil. Belediye başkanları hizmetlerini yapsınlar. Ama her şeyi birbirine harmanlamaya çalışmasınlar. Bir dağ başında semah, semazenler ve kadına şiddeti protesto ediyoruz diyorlar. Göze hitap ediyorlar ama gönüllere uzaklar. Alevilerin gelenekleri görenekleri, itikati ve inançları var. Semah da Alevilerin bir ibadeti. Semahı bir gösteri aracı haline getiremezsiniz. Semah ve semazenleri birbirine karıştırmak belediye başkanının işi mi? Tamamen gösteriş.

doğan.jpg
Doğan Bermek / Fotoğraf: Twitter

 

Bermek: "Mevlevi sema ayini ile Alevi cem ibadeti birebir aynıdır"

Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek ise tepkileri abartılı buldu.

"Birincisi Alevi geleneği ile Mevlana’nın anlatmaya çalıştığı gelenek arasında fark yok" diyen sözlerine başlayan Bermek, ardından bu benzerlikleri şöyle sıraladı:

Mevlevi sema ayini ile Alevi cem ibadeti aslında birebir aynıdır. Alevi geleneğinde cem sürecinde gülbenklerle atılan adımlar Mevlevi geleneğinde bakışlarla, işaretlerle yapılır. 

Alevi semahına da Mevlevi semasına da helallik alarak (Cem birlenerek)  başlanır. Mevlevi sema ayinlerinin sonunda mutlaka Kerbela şehitleri, başında ise Hz. Ali anılır.

Alevi ceminin de, Mevlevi ayininin de başlangıcında da ortasında da sonunda atılan adımlar hep aynıdır ya da benzer sembolleri canlandırır.  Sadece ritüellerde farklılık vardır.

Bu da Aleviliğin daha çok göçebe Türk kültürünün içinde şekillenmesinden, Mevleviliğin ise Acem kültüründen etkilenmesinden kaynaklanan farklılıktır ama her iki ibadetin içerikleri, zahirde farklı görünseler de batında aynıdır ve birbirlerine çok yakındır.

uğuryıldırım1.jpg
Buyer Ana'daki etkinliğe bir kadın semazen de katıldı / Fotoğraf: Sabah Gazetesi / Uğur Yıldırım

 

"Yanımızda Mevlevi semazenin de bulunmasının bir mahsuru yoktur"

"Bugün Mevleviliği, Sünnilik sanan Mevleviler olduğu gibi Mevlevileri, Sünni sanan Aleviler de var. Her ikisi de yanlış bilmektedir. Mevlevilik, Sünnilik ise Mevleviler neden ayinlerini camilerde yapmıyor diye sormak gerekir" diyen Bermek sözlerini şöyle tamamladı:

Mevlevi semazenleri de, Alevi semahçıları da yaptığını Hak için yapıyor. Biz bütün evrenin semah döndüğünü bilenleriz. Dolayısıyla yanımızda Mevlevi semazenin de olmasının bir mahsuru yoktur.

ercangeçmez.jpeg
Ercan Geçmez / Fotoğraf: Twitter@ercangecmez

 

Geçmez: "Semahın ortasına semazen koyarsan 12 Eylül zihniyetinin 'Karıştır barıştır' siyasetine benzer"

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise siyasetçilerin inanç boyutunu gözden kaçırarak tamamen gündelik siyasi kaygılarla hareket edebildiğini öne sürerek, şu iddialarda bulundu:

Semah da semazenlerde belli inanç topluluklarının inançlarının bir parçası. Semahın ortasına semazen koyarsan bu 12 Eylül zihniyetinin karıştır barıştır siyasetine benzer. Türk – İslam sentezini savunanlar da 'Hepimiz kardeşiz, ibadetlerimiz aynı' diyordu. Oysa biz inançlarımızı birbirimize benzeyerek değil, karşılıklı haklarımızı koruyarak saygı göstererek koruyabiliriz.

"Hem Alevi hem Mevlevi inancına saygısızlık olur"

"Yapılan olaya karşıyım" diyen Geçmez eleştirilerini şöyle tamamladı:

"Günü birlik siyasi kaygıyla yapılan bu iş hem Alevi hem de Mevlevi inancına saygısızlık olur. Burada şu yanlış anlaşılmasın. Semazenlere karşı değiliz. Ama yapılan hem semahın hem de semazen geleneklerinin içinin boşaltılmasıdır."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU