Biden'in yardımcısı Harris'in İsrail'e karşı tutumu nasıl?

2019'da AIPAC liderleriyle buluştuktan sonra Demokrat Partinin sol kanadının eleştirilerine maruz kalan Harris, İsrail konusunda ince bir çizginin üzerinde yürüyor

Kaliforniya Senatörü Kamala Harris, ABD Demokrat Parti başkanlık aday adayı olduğu dönemde Miami'de, 27 Haziran 2019. Harris, İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli çözüme güçlü destek veriyor (Brynn Anderson/AP)

Sanatör Kamala Harris'in umut vaat eden ancak başarısız Demokrat Parti başkanlık adaylığının ardından yapılan yorumların çoğu seçim kampanyasının başarısızlığını, Harris'in Biden'i tercih eden merkezcilere göre aşırı ilerici olduğu, Bernie Sanders ve Elizabeth Warren'in etrafında toplananlara göreyse yeterince ilerici olmadığı gerçeğine bağlıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Harris, İsrail hususunda kesinlikle ince bir çizgi üzerinde yürüdü: Güçlü biçimde ılımlı Biden sütununda yer almasına karşın daha fazla sayıda ilerici destekçiyi yabancılaştırmamak için duruşunun içeriğini değilse de görüşlerini ayarlamak zorunda kaldı.

Bu süreç, Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesiyle (AIPAC) ilişkisinde ölçülebilir. Harris, Kaliforniya senatörü seçildikten kısa bir süre, başkanlık adaylığından ise uzun bir zaman önce, güçlü İsrail yanlısı lobinin 2017 Politika Konferansının yıldız katılımcılarından biriydi. Konferansta, sıkça alıntılanan "Körfez Bölgesinde büyüyen biri olarak, İsrail'de ağaç ekmek için bağış topladığımız şu Yahudi Ulusal Fonu kutularını sevgiyle hatırlıyorum" demiş, akabindeyse dinlerarası bir törenle 2014'te evlendiği Yahudi eşi Doug Emhoff'la beraber İsrail ve Batı Şeria'ya yakın bir tarihte yaptığı geziden coşkuyla bahsetmişti.

Harris, Ocak 2017'de, görevdeki son haftasında bulunan Başkan Obama'yı, İsrail'in yerleşim politikalarını kınayan BM Güvenlik Konseyi kararında çekimser kaldığı için eleştiren Senato kararının da imzacıları arasındaydı.
 


Ertesi sene, 2020 başkanlık seçimlerine göz kırpmaya başladığında, Harris göz önünde değil ama sessizce AIPAC'ın kayıt dışı oturumlarından birine katılmış, bu katılım daha sonra katılımcıların sosyal medya paylaşımları sayesinde açığa çıkmıştı. Sonrasında, 2019'da umut vaat eden Demokratlar toplantıları boykot etme baskısı altında kaldığında Harris de uzak durmuş ancak Capitol Hill'deki ofisinde AIPAC liderleriyle çektirdiği fotoğrafları yayımlamayı da ihmal etmemişti. Bu durum, partinin sol kanadından eleştiriler almasına sebep oldu.

Biden gibi Harris de iki devletli çözüme güçlü destek veriyor. İsrail'in Gazze Şeridi’nden gelen Hamas saldırılarına karşı "kendini müdafaa hakkını" destekleyici konuşmalarıyla ve "çözümün harici taraflarca dayatılamayacağı" gerekçesiyle ABD'nin Filistinlilerle barışması için İsrail'e baskı yapmaması gerektiğini düşündüğünü belirtmesiyle AIPAC'ı ve "İsrail yanlısı" diğer çevreleri memnun etmişti. Bu çevreler Harris'in ön seçim sürecinde yaptığı, ABD'nin yeni bir yönetim altında İran nükleer anlaşmasına tekrar katılması fikrini "anlaşmanın genişletilmesini öngörerek" destekleyen açıklamalarından kesinlikle daha az heyecan duyuyor.

Biden'ın başkan yardımcısı adayını açıklamasını takiben, Harris'in eski ulusal güvenlik danışmanı ve Amerikan Yahudi Demokrat Konseyinin mevcut icra direktörü Halie Soifer, senatörün "ABD-İsrail ilişkisine verdiği destek, sağlık ve eğitim hizmetlerine karşılanabilir erişim, nefret ve bağnazlığa karşı tavizsizlik ve ülkemizin en kırılgan topluluklarını korumaya yönelik sarsılmaz çabalar dahil olmak üzere Amerikan Yahudilerinin değerleriyle güçlü biçimde uyumlu olduğunu" söyledi.


* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.haaretz.com/israel-news

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

DAHA FAZLA HABER OKU