Kılıçdaroğlu'ndan Erbaş'a tepki: O koltuğun hakkını veremiyorsun, orayı kirletiyorsun

Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, Erbaş'ın Ayasofya'daki sözlerine ilişkin, "Bir din görevlisinin bunu kullanması asla doğru değil. O koltuğun kendisine paye vereceğini sanıyor" ifadelerini kullandı

Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Pandemi sürecinde çalışan belediye başkanları ve milletvekillerine teşekkür eden Kılıçdaroğlu, "Niye çalıştık? Halkımız için. Ayrıştıran iktidara karşı Türkiye'yi birlikte birleştirelim dedik" dedi.

Türkiye'nin önünde parlak bir gelecek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğu, "Sandığı koyarlar mı bilmiyorum ama eğer sandığı koyarlarsa kim boyunun ölçüsünü alacak göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Ortaya koyduğumuz 13 maddeye evet diyen herkes bizim dostumuzdur"

Türkiye için 13 maddelik önerileri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Önerilerimiz toplumun çoğunluğunun sorunlarını çözmeliydi. Neydi sorunlarımız? İşsizlik vardı, kayırmacılık, yolsuzlukla mücadele vardı. Bunları kimlerle yapacağız? Bunları dostlarımızla yapacağız dedik. Dostlarımızla yapacağız deyince havuz medyasında bir titreme geldi. Bu 13 maddeye onay veren kimse bizim dostumuz onlardır. Kimlerle bir araya geleceğiz. İşsizle, konteynerden çöp toplayanlarla, taşeron işçiler ile, şoförlerimizle yani halkımızla bir araya geleceğiz.

"Demokratik yolla bir dikta yönetimine son vereceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Yeni bir anayasa yapacağız. Bugüne yapılan büyün anayasalar tonu değişmekle birlikte vesayetle oldu" dedi.

"Parlamento ve yargı Saray'ın vesayeti altındadır"

Yapacakları yeni bir anayasanın özünde demokratik parlamenter sistem olacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın partili olmayacağını ve tarafsız olacağını belirtti.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

TBMM'de gece yarısı kanunları olmayacak. Milletin çıkarları neyi gerektiriyorsa o yasa konuşulacak. Komisyonlarda görüşmelerde bütün taraflar zorunlu olarak çağrılacak. Ben bir konuda bir kanun çıkarıyorum ama o konunun uzmanlarını ve o konunun içinde olanları da dinliyorum demektir.

O kanun ortak görüşle çıkıyor diyecekler. Adalet, güven vermesi lazım. Bugünkü parlamento ve yargı sarayın vesayeti altındadır.Yargı üzerindeki vesayeti kaldırmamız gerekiyor. Hükümetin geçmişte olduğu gibi meclisten güven oyu alması ve meclise hesap vermesi yeniden sağlanacak.

"Neden bir siyasi parti lideri yeraltı dünyasının lideriyle görüşür?"

Kürt sorununun 40 yıldır tartışıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "40 yıldır bir sorunun çözülmesinin sebebi kimdir? Siyasi otoritedir" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Şimdi batının egemen güçleri bu sorunu Türkiye'nin çıkarına aykırı bir araç olarak görüyorlar. Bu sorunu Türkiye'nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime söz veriyorum" diye konuştu.

"Tüm terör örgütleriyle ve yer altı terör örgütleriyle mücadele etmek bizim görevimiz olacaktır" diyen Kılıçdaroğlu, "Herkes terör örgütleriyle mücadele edeceğiz der ama yeraltı dünyasını ağızlarına almazlar. Neden bir siyasi parti lideri yeraltı dünyasının lideriyle görüşür?" dedi.

"O koltuğa layık değilsin"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ayasofya'daki cuma namazında hutbede okuduğu sözlerin, Atatürk için söylendiği iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Kin ve öfkeyle o koltuğa oturursanız, siz erdemli bir kişi değilsiniz ve o koltuğa layık değilsiniz. Çıkacaksınız öyle bir konuşma yapacaksınız ki sonra haddinizi aştığınızı fark edip ne söyleyeceğini şaşırıyorsun" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Bu o koltuğun hakkını veremiyorsun demektir. Sen erdemli, dürüst değilsin. Demek ki sen liyakatli değilsin. Atatürk'ün 1923'te TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmasına Mondros Mütarekesi'nden başladı. Mustafa Kemal, "Türk adındaki her şeyi yakıp yıktılar. Ayasofya'ya sürekli haç asıp gözdağı vermeleriyle duygularımız incindi" dedi. Atatürk olmasaydı o camilerin hiçbirinde 5 vakit ezan olunmazdı bunu biliyor musun sen? Kurtuluş Savaşı'nın hangi koşullarda yapıldığını bileceksiniz.

"Bir kişi sevgi ve hoşgörü varken lanet sözcüğünü kullanır mı?" diyen Kılıçdaroğlu, "Hele bir din görevlisinin kullanması asla doğru değil. O koltuğun kendisine paye vereceğini sanıyorlar. Sen o koltuğu sadece kirletiyorsun. Kitabımız insanlara güzel sözler söyleyin der. Bunu söyleyecek olanlar da din adamlarıdır" dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU