Ertuğrul Özkök: Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi’nden yana tavır koydu

"Kadına yönelik vahşet sorunundan kurtulmak için toplumun her kesiminden bu kararlılığın gelmesi gerekiyor"

Fotoğraf: AA

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Pınar Gültekin cinayetinin ardından “Gündemde tartışılan ve Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp kaldırmamayı iyi değerlendirmeliyiz” açıklaması yapan MHP Genel Bahçeli’nin tavrı hakkında yazdı. Özkök’e göre Bahçeli, kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden yana tavır koydu.

Özkök, Pınar Gültekin’in öldürülmesinin Türkiye’yi birleştirdiğini söylediği yazısında Bahçeli’nin konumu hakkında şu yorumları yaptı:

İktidarıyla muhalefeti ile kararlı bir çıkış gördük. İktidar kanadındaki en kararlı çıkış ise MHP Genel Başkanı Bahçeli’den geldi. En önemlisi de şu: Sadece cinayeti kınamakla kalmadı. Kadınlara karşı vahşetin önlenmesinin hepimiz için artık bir şeref meselesi haline geldiğini söyledi. Çok önemli bir şey daha yaptı. Şu günlerde yeniden tartışılmaya başlanan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tavrını da ortaya koydu. İstanbul Sözleşmesi’ne bu cinayetlerin ışığında bakılması gerektiğini söyledi.

Doğal olarak bu sözleri onun İstanbul Sözleşmesi’nden yana tavır koyduğu şeklinde yorumlandı. Ben de öyle yorumluyorum. O nedenle de çok önemsiyorum.

Kadına yönelik vahşet sorunundan kurtulmak için toplumun her kesiminden bu kararlılığın gelmesi gerekiyor. Yoksa herkes kendi meşrebine uygun bahanelerle bu cinayetlere kılıf uydurmaya kalkarsa, bu vahşeti sıradanlaştırmaya, sanki adli bir vakaymış gibi bir hale getirmeye hizmet ederiz. Son söz: Kadına yönelik bu cinayetler barbarlıktır, vahşettir.

İstanbul Sözleşmesi hakkında

2011 yılında İstanbul’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısıda imzaya açılan bu sözleşmenin tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi". Türkiye, sözleşmeyi imzalayan ilk devlet.

Sözleşmenin ana çerçevesini kadına ve ev içi şiddete karşı mücadele oluşturuyor. Sözleşenin amacını ifade eden 1. maddenin ilk bendinde amaç şu ifadelerle anlatılıyor:

Kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak.

Sözleşmenin herhangi bir maddesinde aile kurumuna yönelik bir ifade geçmiyor.

Sözleşmenin 80. maddesine göre taraflardan herhangi birinin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yapacağı bir bildirimle herhangi bir zamanda bu sözleşmeyi feshedebileceği belirtiliyor. Fesih, bildirimin genel sekreterliğe ulaştırıldığı tarihten 3 ay sonra yürürlüğe giriyor. 

Kadın örgütleri, barolar, insan hakları kuruluşları ve bazı siyasi partiler İstanbul Sözleşmesi’ni gerekli buluyor ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasını istiyor.

Muhafazakar sivil toplum örgütleri ve bazı medya kuruluşları  sözleşmeye şiddetle karşı çıkıyor.

 

Hürriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU