Aydın toplumu aydınlatmak için kendini yakabilendir!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Yazarlık yaşamım boyunca iktidarlardan çekinerek yazı yazmadım.

Güç odaklarından çekinerek kalem oynatmadım.

Hiçbir güç odağından korkmadım.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yazma teklifi aldığım muhafazakarlardan sosyalistlere kadar siyasi görüşleri birbirlerinden farklı sağcı ve solcu yayın organlarında yazdım.

Ama yazdığım yayın organına göre yazı yazmadım.

Sağcı yayın organıyla sağcı, solcu yayın organıyla solcu olmadım.

Aksine yazdığım gazetelerin, yayın organlarının siyasi görüşlerinin tam tersine yazılar da kaleme aldım.

Örneğin yazdığım son gazete olan Star gazetesi iktidara yakın bir yayın organıydı.

Hatta cumhurbaşkanının, başbakanın baş danışmanları da bu gazetede yazarlardı.

Ben o gazetede iktidarı, cumhurbaşkanını, başbakanı eleştiren yazılar da yazardım.

Muhalif ve aykırı yazılar da yazardım.

Bu yüzden Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Evrensel gibi muhalif gazeteler beni “İktidara yakın Star gazetesinde iktidara muhalif ve aykırı yazılar yazan yazar” olarak tanıtmışlardı.

Odatv, T24, Diken, Tele1, Halk TV gibi iktidar karşıtı yayın organları da Star gazetesinde yazdığım iktidara muhalif ve aykırı yazılarımı yayınlarlardı.

Dediğim gibi, yazdığım yayın organına göre yazı yazmadım.

Düşündüklerimi özgürce yazmama müdahale edildiği anda da o yayın organından hemen ayrıldım.

Özgürlüğüme, bağımsızlığıma dokundurtmadım.

Ve ben iktidarlardan, güç odaklarından çekinerek yazı yazmadığım gibi, okurlardan çekinerek de yazı yazmadım.

Okurlar beni beğensin, sevsin diye onların hoşuna gidecek yazılar kaleme almadım.

Nabza göre şerbet sunmadım.

Kimseye mavi boncuk dağıtmadım.

Okurların çoğu ister ki kendi siyasi görüşlerinin tetikçisi olayım.

Destekledikleri siyasi görüş, siyasi parti hakkında en ufak bir eleştiri yapmayayım.

Kendilerinden olanın yanlışlarını görmeyeyim.

Kendilerinden olmayanın doğrularını görmeyeyim.

Takım tutar gibi siyasi görüş, siyasi parti tutayım.

Hatta siyasi holiganlık yapayım.

Ama ben bunları yapmadım, yapmam.

Okurların isteğine göre yazmadım, yazmam.

Ben yazılarımı vicdanımın ve öngörümün dediklerine kulak vererek yazarım.

Ve de yazılarımı bugüne değil tarihe yazarım.

Gelecekte haklı çıkmak için yazarım.

Düşünür, aydın, bilge denilenin de böyle olması gerekir.

Sonuçta düşünür, aydın nedir?

Düşünür, içinde yaşadığı toplumdan çok daha önce gerçeği, geleceği görendir.

Aydın, toplumu aydınlatmak için kendisini yakabilendir!

O gün için topluma ters gelecek, toplumun tepkisini çekecek farklı, aykırı düşünceleri yazıp söylemekten çekinmeyendir.

Düşünür, aydın putları kırandır.

Düşünür, aydın tabuları yıkandır.

Kutsal konular da dahil her konuyu tartışmaya açmaktan korkmayandır.

Her konuda farklı, aykırı bakış açıları sunandır.

Her konuda ufuk açandır.

Düşünür, aydın linç edilmeyi göze alabilmelidir.

Şeytan gibi görülüp taşlanmayı göze alabilmelidir.

Cadı gibi görülüp yakılmayı göze alabilmelidir.

Çarmıha gerilmeyi göze alabilmelidir.

Derisinin yüzülmesini göze alabilmelidir.

Kaynar kazanlara atılıp haşlanmayı göze alabilmelidir.

Asit kuyularına atılıp eritilmeyi göze alabilmelidir.

İdam edilmeyi göze alabilmelidir.

Zindana atılmayı göze alabilmelidir.

Çünkü yönetenlere de yönetilenlere de o gün için ters gelecek düşünceleri ancak bunları göze alarak yazıp söyleyebilir.

Zaten düşünür, aydın gerçeği dile getirmek, gelecekte haklı çıkmak uğruna tüm bunları göze alabilendir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU