Kılıçdaroğlu, Hendek'teki patlamayı değerlendirdi: Ortada bir kaza yok, cinayet var

Sakarya'daki olayın üstünün örtüleceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, patlamadan hemen sonra fabrika sahibini arayor, işçileri aramıyor" dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Sakarya Hendek'teki havai fişek fabrikasındaki patlamada hayatını kaybeden 7 kişini baş sağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, "Devlet ruhsat vermişti, günün 24 saati orada çalışılıyor ama siz önlem almıyorsunuz patlamalar oluyor ve insanlar hayatını kaybediyor" dedi.

Fabrikanın geçmişinin temiz olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "11 yılda 4 patlama oluyor ama o fabrikanın sahibi kimse, tekrar tekrar o fabrikayı açabiliyor. Fabrikanın sahibi Sakarya MÜSİAD Başkanı, daha cenazeler defnedilmeden ziyafet yemeği veriyorlar. Bir de bunu sosyal medyada paylaşıyorlar. İnsan eti yiyorsunuz siz insan eti" ifadelerini kullandı.

"İktidar olayı kapatmak isteyecek"

İktidarın Sakarya'daki patlamanın üstünü kapatmaya çalışacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

Erdoğan'ın patlamadan sonra ilk aradığı kişi fabrikanın patronu. İşçiyi, yakınını aramıyor, başsağlığı da dilemiyor. Nasıl olsa Sakarya'da oyum çok yüksek, ben binerim sırtlarına diyor. Ama bu sefer öyle değil. Bu sefer Sakaryalı sahip çıkmasa da orada çalışan işçilere biz sahip çıkacağız.

"Kaza yok, cinayet var"

Fabrikada tüzüğe aykırı bir şekilde güvenlik mesafelerine uyulmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Beton duvarlar çekilmemiş, tüzüğe uygun havalandırma yok, patlayıcı madde üretilen bu tür işyerlerinde duvarların yanmaz veya 120 dakika dayanıklı olması gerekir diye açık hüküm var ama buna da uyulmadığını görüyoruz" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu, patlama için müfettiş görevlendirilmesini vurgulayarak şunları kaydetti:

CHP'li belediye başkanı olsa çoktan açığa alınmıştı. Ruhsatı kim verdi? Bakanı valisi kaymakamı koro halinde gidiyorlar. Neden daha önce ilgilenmediniz? Patlama insana ne kadar değer verdiğini gösteriyor bu hükümetin. Bu saray tayfası insan hayatı değerli midir diye hiç bakmaz. Tek baktığı şey ranttır, paradır. 1 kişi, 5 kişi ölmüş bir şey olmaz diyorlar. Ortada bir kaza yok bir cinayet var.

"Baskıyı kurarsa millet gerçeği görmez sanıyorlar”

Kılıçdaroğlu, RTÜK'ü aldığı kararları ve Basın İlan Kurumu'nun verdiği "ilan kesme" cezalarını da değerlendirdi.

RTÜK'ün verdiği cezanın Cumhuriyet tarihinin en ağır cezası olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bir sorun mu var, Hemen TV kapat, Hemen gazete kapat, hedef gösterin tutuklayın, hapse atın. Sanıyorlar ki bu baskıyı kurarsam millet gerçeği görmez biz de iktidar oluruz. Vatandaş gerçeği görüyor ve sen de iktidar olamayacaksın"  diye konuştu.

Basın İlan Kurumu’nun ilan kesme cezalarına ilişkin ise Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Basın İlan Kurumu da aynı şekilde. Gerçek gazetecilere ceza veriyor. Bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız türden cezalar. Ne olacak “Neden iktidarı eleştiriyorsun, neden işsizlik var diyorsun, bunları söyleme”. Ben bir gerçeği de paylaşmak isterim Basın İlan Kurumu besleme basına para aktaran kuruma dönmüştür. 150-300 bine göre tiraj alıyorlar ama böyle bir tiraj yok.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "RTÜK ve Basın İlan birer sansür kurumuna dönüşmüştür. Özellikle AKP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek istiyorum. ATV’yi pek çok vatandaş ister; şiddet ve ensest gibi skandalları gündeme getiren kanal için 90 bin şikayet geliyor ama bir teki incelenmiyor" ifadelerini kullandı.

“Meclisi itibarsızlaştıran sizlersiniz”

Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “500 bin TL rüşveti alan kimdir sen bunu sordun mu? Parlamentonun itibarını düşünüyorsan bunu soruşturacaksın” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Ayakkabı kutusunda rüşvet alanlar vardı burada. Ayakkabı kutusunda rüşvet alan adam, şimdiki büyükelçi; O zaman kürsüye çıktığında birlikte alkışlamıyor muydunuz? Bir odaktan talimat alıp meclisi itibarsızlaştıran sizsiniz. Ayakkabı, çikolata kutusunda rüşvet alan adamı alkışladınız. Bu kişi milletvekili iken Allah’ın kelamıyla dalga geçen adamı alkışlamadınız mı, büyükelçi yapmadınız mı?

Bu adam Cuma’ya gitmiş reklamını yapıyor. İbadette reklam var mıdır? Allah’ı kandıracağını mı zannediyorsun. Ve bu insanlar AKP sıralarında milletvekilliği yaptı. Bu mecliste iş takipçiliği için bir milyon dolar para alan adamın belgelerini koydum ortaya. O adamı da bu mecliste alkışladınız. Bana hangi itibardan bahsediyorsunuz.

“Paralel devlet olmaz, vali olmaz, peki neden çoklu baro?”

Avukatların destek kuruluşu olarak bir araya gelip baro oluşturduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Şimdi baroları parçalıyorlar. Bu bir bölücülük projesidir ve ülkeye ihanettir. Paralel devlet olmaz, vali olmaz, nüfus müdürü bir tane; Neden çoklu baro?” dedi.

Kılıçdaroğlu, İktidarın baroları denetleme hakkına da sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

Buna rağmen baroları bölmek istiyor. Milliyetçi Avukatlar Başkanı, “Bölücülüktür, yine aldatılıyorsunuz yazık ki bunu fark etmeniz yıllar alacak” diyor. Teklif nerede görüşüldü? Adalet Komisyonu'nda. En büyük adaletsizliklerin yapıldığı komisyon. Baro başkanları gelmek istiyor, izin vermiyorlar. Barolar bölününce ne olacak, etnik kimlik üzerinden barolar, sarayın baroları, pelikanın baroları olacak. Bunlar emperyal güçlerin talimatlarının gereğini yapıyor. Sayın Erdoğan BOP’un gereğini yapmaya devam ediyor.

"Sen gerçek Adalet Bakanı değilsin"

Barolarla ilgili yasal düzenlemeye ilişkin kimseden görüş alınmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Avcılık ile ilgili bir yasa görüşülüyor ve avcılık tarım temsilcileri davet ediliyor. Bu yapılan doğru mu, doğrudur. Peki baro başkanları neden alınmadı. Adalet bakanlığı’nın görüşü alınmadı. Baroların görüşü alınmadı. Adalet Bakanı’nın kendisinden de görüş alınmadı. Saray’da her şeyleri bilen adam var. Adalet bakanı’na sesleniyorum; bu kanun TBMM’den geçiyor ve sen de sesini çıkartmıyorsan, sen gerçek Adalet Bakanı değilsin.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU