Fenerbahçe yöneticisi Kızılhan'ın FETÖ Borsası'ndan ihraç savcıya 1 milyon dolar rüşvet davası

Koronavirüs tedavisi gören Fenerbahçe yöneticisi Burak Çağlan Kızılhan'ın katılmadığı duruşmada, davanın tutuklu sanığı Murat Ayyıldız hakkında tahliye kararı çıktı

Burak Çağlan Kızılhan / Fotoğraf: Fenerbahçe.org

Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yöneticisi Burak Çağlan Kızılhan'ın FETÖ Borsası'nda menfaat elde ettiği iddiasıyla 28 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan savcı Lütfü Karabacak'a rüşvet verdiği iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. 

Tutuklu sanık tahliye edildi

Duruşmada, davanın rüşvete aracılık etmek ve nüfuz ticareti suçlamalarından tutuklu olan sanığı Murat Ayyıldız bir yıllık tutukluluğun ardından tahliye edildi.

Koronavirüs tedavisi gören Kızılhan'ın duruşmaya katılmazken, mazereti kabul edildi. 

Davanın bir sonraki duruşması 8 Aralık'ta görülecek.

İddianameye göre savcı iki taraftan da rüşvet almış

İddianamede, Fenerbahçe yöneticisi Kızılhan'ın bozulan işleri nedeniyle 3,5 ve 5 milyon dolarlık iki çek karşılığında borç aldığı kişilerle yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle savcı Lütfü Karabacak'tan yardım istediği, bunun karşılığında da bir milyon dolar rüşvet teklif ettiği ileri sürülüyor. 

Kızılhan'ın 2018 yılının kasım ayında savcı Lütfi Karabacak ve rüşvete aracılık etmekle suçlanan ve Karabacak tarafından MİT personeli olarak tanıtıkan Murat Ayyıldız'la bir araya gelerek yaşadığı durumu aktardığı, çekini icraya koydurtan kişiler hakkında işlem yapılmasını istediği belirtiliyor. 

İddianamede, savcı Karabacak'ın 10 Kasım 2018'de nöbetçi savcı olduğunu belirterek, şikayet dilekçesini o gün verilmesini istediğinin belirtildiği iddianamede, bunun karşılığında 100 bin dolar peşin, 900 bin dolar da işlem yapıldıktan sonra ödeme yapılacağı konusunda anlaşıldığı vurgulanıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kızılhan'ın avukatı aracılığıyla 10 Kasım 2018'de Mahmut Ak, Kamber Ocaklı, Serdar Çınar ve Mehmet Uğur Karadağ hakkında suç duyurusunda bulunduğunun belirtildiği iddianamede, savcı Lütfi Karabacak'ın şüpheliler hakkında işlem başlattığı ve toplanan delillerden sonra 1 Ocak 2019'da gözaltı kararı çıkarttığı ve şahısların gözaltına alındığı ifade ediliyor. 

Gözaltı işleminin ardından Kızılhan'ın 5 milyon dolarlık çeki karşılığında ödeme yapmayan ve icra işlemi başlatanlar arasında yer alan Kamber Ocaklı, Serdar Çınar ve Mehmet Uğur Karadağ dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesiyle tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. 

Ancak Ocaklı, Çınar ve Karadağ'a liderlik ettiği ileri sürülen Mahmut Ak, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. Hakkında tahliye kararı verilen tutuklu sanık Murat Ayyıldız'ın ifadesinde, savcı Lütfi Karabacak, 250 bin dolar rüşvet alarak, Mahmut Ak'ı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etmedi. 

Yani iddianameye göre savcı Lütfi Karabacak, hem dolandırılan Burak Çağlan Kızılhan'dan, hem de dolandırıcılığa liderlik ettiği ileri sürülen Mahmut Ak'tan rüşvet aldı.

İddianameye göre, savcı Karabacak'ın rüşvetin 100 bin dolarını tahsil edebildiği belirtilirken, kalan 900 bin doları alamadığı belirtiliyor. 

Rüşvete aracılık ettiği iddia edilen kişiyi protokol kapısında karşılamış

İddianamede ayrıca, Karabacak'ın hafta sonu olması nedeniyle rüşvete aracılık ettiği ileri sürülen Ayyıldız'ı protokol kapısında karşılayıp adliyeye soktuğunun kamera kayıtlarıyla tespit edildiğine de dikkat çekiliyor. 

Savcı Karabacak'ın rüşvete aracılık etmesi karşılığında 100 bin dolara anlaştığı Ayyıldız'a ödemeyi yapmadığı da iddianamede yer alıyor. Ayrıca, Karabacak, ifadesinde Murat Ayyıldız'ın tutuklanmasından sonra rüşvet konusunu uydurduğunu savunuyor.

Lütfi Karabacak'ın 'FETÖ Borsası'yla ilişkisi

FETÖ'den yargılananlara menfaat karşılığında yardım edilmesi, FETÖ Borsası olarak adlandırılıyor. Savcı Lütfi Karabacak, bir başka savcı İsmet Bozkurt'la birlikte 'FETÖ Borsası' iddiasıyla açığa alınmış, haklarında dava açılmıştı. Karabacak, 27 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Karabacak ayrıca, hakkındaki iddialar nedeniyle, 17 Ocak'ta Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından açığa alınmıştı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU