Patronlar Dünyası adlı sitede çıkan habere göre mayıs ayında villa ve lüks otellerle kaplı bölgede çıkan yangınla gündeme gelen Kaş-Çukurbağ Yarımadası ile Limanağzı bölgesini kapsayan 1/25 bin ölçekli Nazım İmar Planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanarak 9 Haziran’da askıya çıkarıldı.
Haberde imara açılan yerlerin doğal sit alanı statüsündeki Çukurbağ Yarımadası’nın yapılaşmadan korunmuş kesimlerindeki iki ayrı bölge olduğu iddia edildi.
Kamuoyunda tanınan isimlerin arazileri imara açıldı iddiası
Habere göre planda ‘Ekolojik Turizm’ alanı olarak ayrılan parsellerden birinin, İnceboğaz mevkisinde yer alan ve kamuoyunda iktidara yakın oldukları iddia edilen iş insanları Cihan Kamer ile Hasan Doğan ailesinin 2007 yılında satın aldıkları 119 dekarlık zeytinlik arazi olduğu aktarıldı..
Yapılan düzenleme ile zeytinlik vasfı değiştirilerek, ‘tarla’ olarak tapuya kaydettirilen ve ardından İstanbul-Üsküdar merkezli bir ambalaj firmasına devredilen yarımadadaki araziye villalar inşa edilebilecek.
Yine Çukurbağ Yarımadası’nın batısında yer alan ikinci ‘Eko-Turizm’ nitelikli parselin üçte biri olan 16 bin metrekarelik kısmının da eski CHP lideri ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a, aynı ölçüdeki bir diğer hisesi de Baykal’ın akrabası olan bir iş insanına ait olduğu ileri sürüldü.
Kundaklama şüphesi
Haberde, Çukurbağ Yarımadas’ında 1500 metrekarelik imarlı bir parselin fiyatı yaklaşık 300 bin euroya alıcı bulduğu belirtildi.
Yangında tahrip olan ve haberda görüntülerine de yer verilen alanın bir otel inşaatına yetecek kadar olması, sosyal medyada yangının bilinçli çıkarılmış olabileceği iddialarına yol açtı.
“Yanan yerin imara sokulması mümkün değil”
Konuyla ilgili görüşünü aldığımız CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ise şöyle konuştu:
Burada iki alandan bahsedilmekte. Yanan yerin mülkiyeti Gazeteciler Cemiyeti’ne ait ve zeytinlik koruma alanı olarak ilan ilan edilmiş. Buraya imarın sokulması mümkün değil.
“CHP, olarak imara açılmasına karşı çıkacağız”
Arı sözlerini ve iddialarını şöyle sürdürdü:
Diğer ikinci alanla ilgili Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Kaş Belediyesi’nce alınmış bir karar yok.
Burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılmış olan bir imar planlaması çalışması yapıldığına dair duyum var. Bu alanın iktidara hatta cumhurbaşkanına yakın diye ifade edilen kişilere ait olduğu iddia edilmekte.
Söz konusu alanın da imar planına tabi tutulması bölgenin dokusuna zarar verecek niteliktedir. Orası doğal yapısı gereği imar planlaması dışında tutulması gereken bir bölgedir.
Aldığımız bilgilere göre imara açılması düşünülen alan yarımadanın girişinde yeşil dokuya sahip bir alan.
Buranın yapılaşmaya açılması Çukurbağ Yarımadası’nın dokusunun yok olmasına yol açar. Böyle bir yerde yapılaşma kabul edilemez.
Çevre örgütlerinin de buna itiraz etmek için Kaş’ta girişim başlattığını öğrendik. Biz de CHP olarak bu girişimin karşısındayız
İmara açma planına karşı açılan dava koronavirüse takıldı
Olayın gelişimi hakkında da bilgi veren Arı, 2016 yılında Çukurbağ ve Limanağı alanlarını kapsayacak şekilde 1/25 binlik ölçekli bir imar planlaması yapıldığını kaydederek, “Bununla alaklı olarak Kaş Turizm Derneği, Antalya Mimarlar Odası, Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve bir kısım vatandaş tarafından plana karşı idari yargıya dava açtı. Ancak korona süreci nedeniyle keşfe gidilememiş. Keşifin Eylül ayı içerisinde yapılması bekleniyor” dedi.
"Eko turizme açılacak 150 bin metrekare alana da dava açılacak"
Arı, bu gelişme üzerine son süreçte 1/25 binlik planda çok küçük bir değişiklik yapılarak “Eko Turizm” adı altında İnceboğaz denilen mevkide yer alan 150 bin metrekarelik alanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca plan içerisinde alındığını iddia ederek, “Son açılan dava dışında bu yeni planlamaya karşı da ilgililerin yeni dava açma hazırlığı içerisinde olduğunu öğrendik” diye konuştu.
“Kamuoyunun dikkatini dağıtmak adına Deniz Bey’in adı karıştırılıyor”
İmara açılan alanlardan birinin Deniz Baykal’a ait olduğu iddialarıyla ilgili olarak da Arı, şu iddialarda bulundu:
Deniz Bey’in orada 1980’li yıllardan kalma, zamanında kendi parasıyla aldığı bir taşınmazı var. Bu bölgeyi bugüne kadar çoğunlukla CHP’li belediyeler yönetmesine karşın Deniz Bey’in buranın imarını değiştirmeye yönelik en ufak bir talebi asla olmadı, kimse tarafından da duyulmadı. Bahsettiğim alan hassas bir bölge. Kamuoyunda tepkisi dağıtmak amacıyla Deniz Bey’in adının olaya karıştırıldığını düşünüyorum.
Independent Türkçe, Patronlar Dünyası
