Katliamcının belgesinden “Türkiye’ye gözdağı veren” satırlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ve Londra Belediye Başkanı Han’ı “hedef tahtasına koyan” saldırgan, “Türkiye’yi NATO’dan çıkarmak” gibi saplantılı planlar da yapmış

Brenton Tarrant, Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde cuma namazı sırasında iki camiye girip 50 kişiyi öldürmüştü

Yeni Zelanda’da cuma günü camilere düzenlediği saldırıda 49 kişiyi öldüren ve onlarca kişiyi de yaralayan 28 yaşındaki Brenton Tarrant’ın katliamdan önce yayımladığı belge ırkçı ifadelerle dolu.

“Büyük Yer Değiştirme” başlığını taşıyan ve “Beyaz Avrupa’nın yeniden ayağa kalkması” için bir dizi tavsiyeye yer veren 74 sayfalık belgede Türkiye’ye dair satırlar da bulunuyor.

Hazırladığı belgede, son zamanlarda part-time olarak bir kebapçının nakliye işlerinde çalıştığını anlatan Brenton Tarrant’ın camileri kana bulayan saldırısının öncesinde sosyal medyadan yayımladığı belgede “Türklere” hitaben yazılan bölümün altında şu ifadeler yer alıyor:

“Kendi topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz. Boğaz’ın doğu yakasında size zarar gelmeyebilir. Ancak Boğaz’ın batı yakasında herhangi bir yerde Avrupa topraklarında yaşamaya kalkarsanız sizi öldüreceğiz ve siz hamam böceklerini topraklarımızdan süreceğiz. Konstantinopolis’e gelip bu şehirdeki tüm camileri ve minareleri yıkacağız. Ayasofya minarelerinden kurtulacak ve Konstantinopolis bir kez daha hak ettiği gibi Hristiyanların olacak. Hala şansınız varken topraklarımızdan çıkın.”

Erdoğan, Merkel ve Sadık Han’ı “hedef tahtasına koyan” satırlar

“Üst düzey düşmanları öldür” başlığı altındaysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Londra’nın Müslüman Belediye Başkanı Sadık Han’ı açıkça hedef alan ifadeler göze çarpıyor. “Hainler bir hain gibi ölmeyi hak eder” sözlerinin yer aldığı kısımda şunlar yazıyor:

“3 yıl da sürse 30 yıl da sürse önemli değil. Bu insanlar, ırkımıza yaptıkları iğrenç saldırıların bedelini ödemeli… Beyaz ve Alman karşıtı her şeyin anası Merkel listenin başında. Onun kadar Avrupa halkına zarar vermek ve bu insanları ırksal olarak temizlemek için çalışan az bulunur.”

Tarrant'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldığı satırlar ise şu şekilde:

“Erdoğan, halkımızın en eski düşmanlarından birinin ve Avrupa içindeki en büyük İslami grubun lideridir. Bu savaş ağası, son zamanlarda Avrupa’yı işgal etmekte olan etnik askerlerini ziyaret ettiği sırada kanının son damlasını vermeli. Onun ölümü, şu an topraklarımızı işgal eden Türk işgalcilerle etnik Avrupa halkı arasına set çekecek, eşzamanlı olarak Türkiye’nin bölgedeki etkisini zayıflatacak, Rusya’nın önde gelen düşmanlarından birini ortadan kaldıracak ve NATO’yu istikrarsızlaştırıp parçalayacak.”

Belgesinde Londra Belediye Başkanı Sadık Han’a da değinen Tarrant, “Bunları yazdığım sırada Londra’nın Belediye Başkanlığı görevine devam eden Sadık Han, İngiliz adalarındaki İngiliz halkının etnik olarak yer değiştirmesi ve haklarından mahrum bırakılmasının bariz bir işaretidir. Bu Pakistanlı Müslüman istilacı, şimdi o koltukta Londra halkının temsilcisi olarak oturuyor. Londinium, İngiliz adalarının tam kalbidir. Beyazların yeniden doğuşu için bu istilacının ortadan kaldırılmasından daha iyi bir işaret olabilir mi? Angela Merkel’i öldür, Erdoğan’ı öldür, Sadık Han’ı öldür” ifadelerini kullanıyor.
 

 

NATO ile Türkiye’nin arasını açmak istemiş!

Brenton Tarrant hazırladığı belgede katliamı neden yaptığını da tek tek anlatıyor. “İstilacılara topraklarımızın hiçbir zaman onların olmayacağını göstermek istedim” diyen Tarrant, kanlı eylemini haklı çıkarmaya çalışan gerekçelerini şöyle sıralıyor:

“Avrupa topraklarında tarih boyunca yabancı istilacıların neden olduğu yüz binlerce ölümün intikamını almak, Avrupa topraklarında düzenlenen terörist saldırılarda hayatlarını kaybeden binlerce Avrupalının intikamını almak, istilacıların gözlerini korkutarak ve fiziksel olarak ortadan kaldırarak Avrupa topraklarındaki göçmen oranını doğrudan azaltmak, etkili, güçlü ve devrimci eylemin ortaya çıkabileceği bir korku ve değişim atmosferi yaratmak, Avrupalı NATO ülkeleriyle yine NATO’nun bir parçası olan Türklerin arasını açarak, NATO’yu birleşik Avrupa ordusu haline geri döndürmek ve Türkiye’yi bir kez daha yabancı ve düşman güç olarak gerçek pozisyonuna itmek.”

 

En büyük endişesi, Avrupa’daki beyaz nüfusun azalması

Tarrant'ın en çok takıldığı nokta, Avrupa’daki beyaz nüfusun sayısının azalması ve kıtadaki mültecilerin sayısının artıyor olması. Avrupa’da demografik yapının değişmesi için doğum oranlarının yükselmesi gerektiğini savunan Tarrant şöyle devam ediyor:

“Topraklarımızı istila eden, Avrupalı olmayan kişilerin sayısı şaşırtıcı boyutta. Bunda hem kitlesel göçün hem de yerli Avrupa halkıyla onların istilacılarının doğum oranları arasındaki fark da etkili… Ayrıca zaferimizi zamana bırakmak, büyük olasılıkla doğudan, özellikle de Çin, Türkiye ve Hindistan'dan veya bu üçünün bileşiminden yabancı istilaya açık olması gibi ikinci büyük dezavantajı taşımaktadır… Zafer beklemez, insanlarınızın size şimdi ihtiyacı var!”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD’de “iç savaş çıkarma”nın planlarını yapmış

Öte yandan ateşli silah mülkiyetinin tartışıldığı ABD’de karşıt görüşlere sahip taraflar arasında çatışma çıkarma heveslisi olduğu anlaşılan saldırgan, kanlı eyleminin arkasındaki nedenler içinde “ABD’de toplumsal, kültürel, siyasi ve ırka dayalı daha büyük bir bölünmeyi sağlamak için ateşli silah mülkiyeti konusundaki iki görüş arasında çatışma çıkarma”yı da sayıyor ve niyetinin iç savaş olduğunu açıkça belirtiyor.

Tarrant, ABD’de adım adım “savaş çıkarma” planını şu ifadelerle dile getiriyor:

“ABD’de böylesi bir bölünme, ülke içinde insanlar arasında ırksal bir ayrım yaşanmasına yol açmakla kalmayacak, Kuzey Amerika kıtasındaki beyaz ırkın geleceğini garanti altına alacak, aynı zamanda da ‘aynı potada erime’ (çeşitli ırk ve ulustan insanların kaynaşması) safsatasının ölmesini de sağlayacak.”

Hayalini kurduğu tablonun gerçekleşmesi halinde “küresel gücü azalan” ABD’nin bir daha Kosova’daki gibi “Müslümanların desteğiyle” NATO müdahalesine kalkışamayacağını savunan 28 yaşındaki Tarrant, saldırıda kullandığı tüfeğe Kosova Savaşı’nın ardından muharebe meydanında Osmanlı Padişahı I. Murad’ı öldüren Sırp asker Miloş Obiliç’in de adını yazmıştı.

Brenton Tarrant, Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde cuma namazı sırasında iki camiye girip 50 kişiyi öldürmüştü. Saldırılarda 20’sı ağır 48 kişi de yaralanmıştı. Saldırgan olay anını sosyal medyadan canlı olarak yayımlamış ve kendi YouTube kanalından paylaştığı 74 sayfalık belgede kendisini etno-milliyetçi ve faşist olarak nitelendirmişti.

 

DAHA FAZLA HABER OKU