Sürekli olumsuz düşünmenin demansla ilişkili olduğu saptandı

Sürekli olumsuz düşünmenin beyinde Alzaymıra neden olan proteinlerin birikmesine yol açtığı tespit edildi

Yakın zamanda hem Kovid-19'un ağır geçirilmesinde hem de demansta rol oynayan gen tespit edilmişti (Unsplash)

Sürekli olarak olumsuz düşünmenin, ileri yaşlarda bilişsel zayıflamaya ve Alzaymır hastalığına neden olan iki zararlı proteinin büyük oranda birikmesine neden olduğunu ortaya koyan yeni bir araştırma yayımlandı.

Araştırmanın başyazarı ve University College London’dan Dr. Natalie Marchant, “Sürekli olarak olumsuz düşünmenin demans açısından yeni bir risk faktörü olabileceğini öneriyoruz” diye belirtti.

İki yıllık zaman dilimi içinde 55 yaşın üstündeki 350’den fazla kişide geçmişe dair düşünme ve gelecek konusunda endişe duyma gibi olumsuz düşünme davranışları ölçüldü. Araştırmaya katılanların yaklaşık üçte birinin, demansın en yaygın biçimlerinden biri olan Alzaymıra neden olan tau ve beta amiloid protein birikimleri ölçüldü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Beyin taramalarından elde edilen sonuçlar daha uzun süre olumsuz düşünen kişilerin beyinlerinde, diğerlerine kıyasla bahsi geçen proteinlerin daha fazla biriktiği gösterildi. Olumsuz düşünme biçimi bu kişilerde dört yıllık süre içinde bilişsel zayıflamaya ve daha kötü bir hafızaya neden oldu.

Çalışmada ayrıca kaygı ve depresyon düzeyleri de test edildi ve kaygılı, depresif kişilerin bilişsel becerilerinde azalma saptandı.

Araştırmanın sonuçlarına göre bilim insanları, Alzaymıra neden olan depresyon ve kaygı bozukluğu gibi faktörlerin altında sürekli olarak olumsuz düşünmenin yattığından şüpheleniyor. 

Marchant, “Depresyon ve kaygı bozukluğunu demansla ilişkilendiren diğer çalışmaların yanı sıra, çok uzun sürekli olarak olumsuz düşünme örüntülerinin demans riskini artırdığını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Nörolog Dr. Richard Isaacson, “Bu, Alzaymır’la sürekli olarak olumsuz düşünme arasındaki biyolojik ilişkiyi gösteren ilk çalışma. Doktorlara risk değerlendirmesi ve daha kişiselleşmiş tıbbi müdahaleler açısından daha kesin bir yol sunuyor” dedi.

Risk altındaki pek çok kişi kaygının ve olumsuz düşünmenin doğrudan beyin üzerindeki etkilerinin farkında değil. Bu önemli bir çalışma ve risk altındaki hastalara yönelik bakımı değiştirecek.

Londra Alzaymır Derneği’nden Fiona Carragher, “Kısa süreli olumsuz düşünmenin Alzaymıra neden olmayacağını belirtmek önemli. Bunu daha iyi anlamak için ileriki çalışmalara ihtiyacımız var” dedi.

Araştırmaya katılan kişiler zaten Alzaymır riski bulunan kişilerdi, bu yüzden sonuçların toplumun bütününe uyup uymadığını ve sürekli olumsuz düşünmenin Alzaymır riskini artırıp artırmadığını görmemiz gerekiyor.

Araştırmacılar, meditasyon gibi egzersizlerin negatif düşünceleri uzaklaştırırken olumlu düşünceleri artırabileceğini belirtti. 

 

Independent Türkçe, CNN

DAHA FAZLA HABER OKU