Kılıçdaroğlu: “Haşlanmış yumurta sattım, karpuz tarlasında çalıştım”

Halk TV’de “Liderlerle Bayram Sohbetleri” programına katılan Kılıçdaroğlu, çocukluğuna, gençliğine, aile hayatına dair az bilinen birçok bilgiyi açıkladı. Kılıçdaroğlu, çocukluğunda haşlanmış yumurta satıp, karpuz tarlasında çalıştığını söyledi

Kemal Kılıçdaroğlu, merak edilen soruları yanıtladı / Fotoğraf: Halk TV

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de yayınlanan ve sekiz liderin konuk olacağı “Liderlerle Bayram Sohbetleri” programına katıldı.

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, çocukluk, gençlik yıllarından aile hayatına kadar merak edilen bir çok soruyu yanıtladı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından dikkat çekici bölümler ise şunlardı:

“Biriket imalatında çalıştım, haşlanmış yumurta sattığım oldu”

Yaz tatilleri olunca arkadaşlarımızın bir kısmı çalışıyordu. Biz de çalışmaya öykündük. Mesela karpuz tarlasında çalıştım. Ağaç gölgesinde yemek yerdik öğlenleri. Biriket imalatında çalıştım. Dolayısıyla biz hepimiz tren yolcularını görmek için istasyona giderdik. İstasyonda bir dönem haşlanmış yumurta sattığım oldu. Hatta biraz renk sarı olsun diye soğan kabuğunda kaynatırdık. Elde ettiğimiz büyük gelirler yoktu tabi…

“Okumaya Kerime Nadir’in romanları ile başladım”

O yıllarda okumayı seviyordum. Okumaya Kerime Nadir’in romanları ile başladım. Eskiden oturduğumuz evler duruyor mu bilmiyorum. Aslında çocukluğumun geçtiği yerleri yeniden görmek isterim ama siyasetçi olunca pek mümkün olmuyor. 

“Malkoçoğlu’nu okuduk”

Başarılı bir öğrenciydim. İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezberlemiştim. Dergi alacak paramız yoktu. Dergiler çok güzeldi ama çizgi romanlar ve karikatürler vardı. Az insan gazetelerle buluşabilirdi o zaman. Malkoçoğlu’nu ve sinemaların tahlillerini dikkatle okuduk. Teksas, Tomris ve Zagor’u daha sonraları gördük.

"Rahmetli annem, insanoğlunun aya gidişine inanmadı”

Babama haftalık Cumhuriyet gazeteleri gelirdi, büyük bir dikkatle okurdum. Ortaokul son sınıfa doğru elektrik geldi. Gaz lambası duvara asılırdı, biz de bir köşede ödevlerimizi yapardık. Annem ben gazete okurken "Kemal burada ne yazıyor?" diye sorardı, ben de anlatırdım. İnsanoğlunun aya ilk ayak bastığı zaman büyük haberler yapılmıştı.. Rahmetli annem, insanoğlunun aya gidişine hiç inanmadı. Orası Allah’ın nurudur, oraya ayak basamaz derdi. Ölünceye kadar da inanmadı. Evlat olarak biz de bir şey söylemezdik tabii.

“Babasının yanında eşi ile ilk konuşan kişiyim”

Annem benim sırdaşımdı. Babam otoriterdi tabii, hiçbir çocuğunu kucağına almıyordu zaten. Dertlerimizi annemize anlatırdık. Abim ilk evlendiğinde, babamın yanında eşi ile konuşmazdı. Evlendim İstanbul’a geldim. Rahmetli annem ve babam bize geldi. Babamın yanında hanımla konuşamıyoruz. Anneme söyledim, hanımımla konuşması için babama izin vermesini söyledim. Onlar da izin verdi. Bizim ailede, babasının yanında eşi ile konuşan ilk kişi benim.

"Hiçbirimizde para yoktu, kahvaltı yapamadık"

Dört arkadaşım ile çok samimiydim. Bir Pazar günü hiçbirimizde para yok. Sabah kahvaltısı yapmadık, öğle yemeği yemedik ve bir arkadaşımız vardı, o mutlaka Elazığ’dan bir şeyler getirmiştir diye. Bahçelievler’den Cebeci’ye yürüyerek gittik. Mehmet Topçu, bulgur getirdiğini söyledi ve orada bize pilav yaptı. Hayatımda yediğim en güzel pilavlardan biri oldu.  4 arkadaş da Maliye Bakanlığı’nda önemli sınavları kazandık. Dördümüz de bilgi ve kitap okuma konusunda yarışırdık. En iyi kitabı biz okuyalım diye yarışırdık. öğrencilerin çok iyi imkanlarla yaşaması mümkün değil. Günlük harcamamanın 10 lirayı geçmemesi gerekiyordu.

“Eylemlere katıldım"

Siyasi olaylar da Dil ve Tarih ile başladı, ben de katılırdım tabii. Aradan yıllar geçti, hesap uzmanlığı yaptığım dönemde Niyazi Adalı Kurul Başkan yardımcılığı yapıyordu. Niyazi bana sordu, ‘Sen hiç öğrenci olaylarında tutuklandın mı’ diye. ‘Hayır ama yürüyüşlere katıldım’ dedim.

Independent Türkçe, Halk Tv

DAHA FAZLA HABER OKU